10 Mayıs 2012 Perşembe

"Sevdalınız Komünisttir" şiirini yazacak kadar toplumsal davasına odaklanmış komünist şair Nâzım Hikmet'i bile sansürleyebilecek kadar sanat düşmanı olan Fazıl Say, yeşil sermaye temsilcisi Cevdet Kara'dan kapkara fırça darbeleri yemeye başladı!

Yeşil sermaye temsilcisi habervaktim.com'dan alıp, olduğu gibi aşağıya aktardığımız Cevdet Kara'nın yazısındaki şu söz şık değil:


"Dünyanın hiçbir yerinde bu ülkenin insanı kadar nitelikli insan yok…"


Ancak...


Biz, yukarıdaki şık olmayan sözü dışta tuttuğumuzda, Cevdet Kara'nın kapkara fırça darbelerine katıldığımızı belirtmeliyiz.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Fazıl Say... Bizi bilgilendirdi... Gidiş hangi ay?

Cevdet Kara
Habervaktim
cevdetkara-21@hotmail.com
11 Mayıs 2012

Fazıl Efendi toplamış tasını tarağını…

Bavullar kapıda…

Komsu ahali soruyor…

Oğlum fazıl nereye…

Gidiyorum demiş…

Tokyo'ya…

Orda insana saygı daha fazlaymış…

Sen daha önce de İsviçre'ye gideceğim demiştin…

Ne oldu?

Kem küm…

Hayırdır bu defa ne oldu?

Kumsalda kum tanesiymiş de…

Kimse onu anlamıyormuş da…

Herkes onu dışlıyormuş da…

Halktan destek görmüyormuş da…

Ateist olduğunu söyleyince yemediği hakaret kalmıyormuş da…

Da da…

Da'lar bu şekilde uzayıp gidiyor…

Kültür Bakanı'mız da iyi niyetinden ve insancıl yaklaşımından dolayı;

"Gitme Fazıl… Türkiye'yi terk edip gitme" diye bir şeyler mırıldanmış işin aslını bilmeden…

Meğersem bizim uyanık Fazıl duygu sömürüsü yapıyormuş…

Geçen defa yaptığı gibi…

Herkes kalması için seferber olurken…

Gazetelere ilan verirken…

Kültür Bakanı "gitme" diye çağrılar yaparken…

O İstinye'de boğaz manzaralı daha büyük bir villa bulmanın ve orayı dayayıp döşemenin derdindeymiş…

Nişantaşı ona dar gelmiş…

Alışmış bizim fazılgiller familyası…

Haklılar…

Çünkü altlarındaki zemin kayıyor…

"İşte çağdaşlık bu" diyerek vatandaşı aşağılamanın devri bitti…

Eskiden (hâşâ) Allah'a küfret…

Ayakta alkışlıyorlardı…

Peygamberle alay et…

Anında ödül veriyorlardı…

Müslümanlara saldır…

Başköşede oturtuyorlardı…

Başörtülüye saldır…

Hemen rütbe takıyorlardı…

Olmadık hakaretler et…

Bir gecede zengin yapıyorlardı…

Ama geçti Bor'un pazarı sür eşeği Tokyo'ya…

Fazıl Efendi iki de bir Türkiye'yi terk etmekten bahsediyor…

Atatürkçülüğün arkasına sığınıp bu ülkenin asli değerleriyle alay ediyor…

Sonra da…

Dışlanıyorum…

Tehdit ediliyorum…

Aşağılanıyorum diye ortalığı velveleye veriyor…

Aziz Atatürk'ün "Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir." sözünü de hiç hatırlamıyor…

Buradan Kültür Bakanı'mıza sesleniyorum…

"Fazıl Say bırakın nereye gitmek istiyorsa gitsin"


Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye gibi cennet bir vatan yok…

Dünyanın hiçbir yerinde bu ülkenin insanı kadar nitelikli insan yok…

Zaten gönderseniz de gideceği yok…

Boşuna nefesinizi tüketmeyin!

(Kaynak: HABER VAKTİM)