22 Nisan 2012 Pazar

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi kuyrukçusu LİNÇÇİ Genco Erkal'la birlikte Nâzım Hikmet'i sansür edecek kadar zıvanadan çıkmış bulunan SANSÜRCÜ FAZIL, emekçi halka değil, "dış güçlere" güveniyor!

SANSÜRCÜ Fazıl Say, hayatı boyunca herhangi bir polisin, herhangi bir savcının, herhangi bir yargıcın karşısına şüpheli yada sanık olarak çıktı mı bilmiyorum. Ancak, ben, hem de kendilerine "tiyatrocu" denen alçaklar, dangalaklar tarafından sürekli olarak LİNÇ KAMPANYASI ile cezalandırılmak istendiğim gibi, bu nedenle onlarca defa polisin, savcının, yargıcın karşısına çıktım.


Benim, emekçi halktan yana, tüyü bitmemiş yetimden yana vermiş olduğum mücadeleyi engellemek için, orospu çocuğu Burak CaneyBİRİNCİ LİNÇ KAMPANYASI sürecini başlattı. Bu kampanyayla beni susturamayacağını anlayanlar, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi önderliğinde, İKİNCİ LİNÇ KAMPANYASI için düğmeye bastılar. Bu da sökmeyince, Mimesisçi Ömer Faruk Kurhan ve "bıçak arkadaşları", ÜÇÜNCÜ (HUKUKSAL) LİNÇ KAMPANYASI kurdelesini kesmek için büyük bir yarışa girdiler.


Benim sanatsal ifade olanaklarımı ilelebet ilga ve imhâ edip, beni susturabilmek için onlarca noter onaylı ihtarnameler, savcılık suç duyuruları, kamu ve tazminat davaları üzerime yağmur gibi yağdı.


Ben, hiçbir zaman için emekçi halkın iktidar özleminden uzak kalıp, ülke değiştirmeyi düşünmedim. Ancak, zaman zaman, yarı şaka, yarı ciddi olarak bir başka ülkenin de vatandaşı olmayı dile getirdim. Çok yoksul bir ülkeye başvurup, çifte vatandaşlık hakkını elde etmeyi gerçekleştirecek kadar ciddiye alırsam, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tiyatro sanatını kirleten orospu çocuklarına ders vereceğim. Henüz adını bile saptamadığım yoksul bir ülkenin vatandaşı olup, çifte vatandaş olursam, o ülkenin tiyatrosunda LİNÇ KAMPANYASI düzenleyebilecek kadar alçalmış kişiler olup olmayacağını araştıracağım. 


Ancak...


Henüz adını bile saptamadığım çok yoksul bir ülkenin vatandaşı olduğumda göreceğim kültürel-sanatsal gerçek, hiçbir zaman için asla 1100 kişilik kişiliksiz alçak kişinin varlığı olmayacak.


Ben, emekçi halkın çıkarları için değil, kendi kişisel çıkarları ve kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için pembe sermaye temsilciliği yapan SANSÜRCÜ Fazıl Say ve benzerleri gibi, emperyalist bir ülkeye yerleşmeyi asla düşünmüyorum.


Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Japonya'ya yerleşeceğim

Fazıl Say: Arabesk dünyasından isimler beni din düşmanı yaptı.

ABD'nin New York kentinde bulunan dünyaca ünlü Metropolitan Müzesi'nde, geçen yıl Koç ailesinin de sponsorluğu ile açılan "Arap Ülkeleri, Türkiye, İran, Orta Asya ve Geç Dönem Güney Asya Galerileri" sergisi kapsamında bir konser veren piyanist ve besteci Fazıl Say Hürriyet'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

YÜZDE 1'E HiTAP EDiYORUZ

Klasik müzikçi olarak yüzde 1'e hitap etmemiz yeni bir şey değildi. Ama bu kadar düşmanca yaklaşılması son zamanlarda ortaya çıktı. Türkiye'de istediğim gibi düşünmek, yaşamak mümkün olmamaya başladı. Zaten müziğinle, düşüncenle, inancınla tamamen yabancı hissediyorsan, dışlanıyorsan, orada bir işin yoktur diye düşünüyorum. Türkiye'de yüzde 100 dışlandığımı düşünüyorum.

BENİ DİN DÜŞMANI YAPTILAR

Plajda kum tanesi gibiyim. Halktan destek görmüyorum. Arabesk dünyasından isimler beni din düşmanı yaptı. Nihat Doğan, Erol Köse, Şamil Tayyar beni düşman yaptı. Bir milletvekili düşünebiliyor musunuz, "Sen kerhanede mi doğdun" diyebiliyor. Böyle bir şey başka bir demokratik ülkede olabilir mi?

DUDAĞIMLA iLGiLi 7 BiN TWEET

Ateistim deyince ya da bir Hayyam dörtlüğünü Twitter'da paylaşınca yemediğim hakaret, küfür, alay kalmadı. Tavşan dudağımla ilgili 7 bin tweet geldi. Yamuk ağızlı dediler. Bunlar çok cahilce şeyler.

SUÇLU HALK DEĞiL

Uzlaşamadığım sadece medya ve bazı kişiler değil, sanıyorum halkla da uzlaşamıyoruz. Ama suçlu halk değil. Aynı, dili konuşuyoruz fakat anlamıyoruz birbirimizi. Eğitim sistemimizde beni anlayabilecekleri köprüler yok. Türkiye benim memleketim, en derin yerimde duracaktır.

TEPKi ARTAR

Bana bir mesaj verildi ve ben de o mesajı aldım. Savcı beni ifadeye çağıracak. Savcıya ateist olduğumu, tweetlerin bana ait olduğunu söyleyeceğim. Eğer bu soruşturma davaya ya da cezaya dönüşürse yurtdışındaki tepki 100 bin kat artacaktır.

JAPONYA'YA YERLEŞECEĞiM

Önümüzdeki 10 yılın nasıl olacağına karar vermek istiyorum. İlk aşamada Japonya'ya yerleşmek istiyorum. Oradaki saygı kültürünü seviyorum. Kızım İstanbul'da kalacak. Seyahat zor olacak, ayrıca kızımın büyümesini görmek istiyorum.

HAPSE GiRERSEM BiTERiM

Üç aydan fazla hapse girip piyano çalamazsam meslek hayatım biter. Ben bertaraf oldum. Ateistim dediğim için dünyada hakkında soruşturma açılan belki ilk benim.

İSLAM'A HAKARET ŞİKAYETİ

İnternet paylaşım sitesi Twitter üzerinden İslam inancına saldırı niteliği taşıyan mesajlar attığı gerekçesiyle Fazıl Say hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunu işleme alan savcılık da soruşturma başlattı.

(Kaynak: HABER VAKTİM)