3 Kasım 2011 Perşembe

habervaktim.com sitesi, âdeta yargıç gibi karar vermeye başladı!

Ben, Prof. Dr. Büşra Ersanlı'yı tanımam. Ne düşündüğünü, ne konuştuğunu, ne yaptığını, şimdiye dek hiç merak etmedim. Ersanlı'nın hayata bakış açısıyla benim bakış açımın çakıştığı yerler o kadar az ki...

Ancak...

Prof. Dr. Büşra Ersanlı, henüz sadece bir sanık olarak gözaltına alınıp tutuklanmışken, onun hüküm giymiş azılı bir "vatan haini" gibi algılanmasını sağlayacak yayınlara sonuna dek karşıyım.

Ben, Robert Kolej'in kuruluş biçimine, işleyişine, hattâ varlığına bile karşı bir insanım. Robert Kolej'in varlığına bile karşı olmama karşın, orada görev yapmış insanların bütününü, hepsini, tamamını, tümünü "vatan haini" yada "pis casus" olarak sıfatlandırma gayreti içerisine girmem.

Ben, Robert Kolej ve/ya Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde görev yapan kişilerin, bir başka eğitim kurumunda görev yapan kişilerden çok daha büyük yanlışlar yapacağı kanısında olsam da, her Robert Kolej görevlisini, her Boğaziçi Üniversitesi görevlisini "damgalı eşek" pozisyonuna sokmam.

Hele ki...

Ben, 12 Mart Faşizmi ve/ya 12 Eylül Faşizmi "yasaları" ile yargılanan kişileri, gerçek demokratik yasalarla yargılanmış insan kılığında vitrine yerleştirmem.

Hemen her gün onlarca kez girip ziyaret ettiğim habervaktim.com sitesinin yayınlarından oldukça yararlanmama karşın, bu sitenin ve bu sitenin ardındaki Yeni Akit Gazetesi'nin, Prof. Büşra Ersanlı konusunda yanlış yaptığını, yargısız infazdan yana tavır takındığını ve bu eylemin bir milim ötesinin, tiyatrodaki LİNÇ KAMPANYASI sürecine benzer bir sürece evrileceğini görebiliyorum.

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Ersanlı'nın ilk vukuatı değilmiş


KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alındıktan sonra tutuklana Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın 1972'de de kaos çıkarma faaliyetlerinde bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak 15 yılla yargılandığı ortaya çıktı.

MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ün Şafak Operasyonu adlı yazısında yer alan bilgilere ve o tarihli emniyet kayıtlarına göre, 12 Mart 1971'deki darbenin ardından terör örgütlerine yönelik operasyon başlatıldı.

Eymür'ün ifadelerine göre; emniyet güçleri İstanbul'da bir İngiliz'e ait olan eve baskın düzenledi. Robert Koleji'nde görevli bir profesöre ait olan evde örgütün önemli isimlerinden ve İstanbul sorumlu Ferit İlsever ve arkadaşları kalıyordu.

Yapılan baskında o anda evde bulunan İngiliz Profesör ve Prof. Dr. Büşra Ersanlı da gözaltına alındı. İngilizlerle birlikte ülkede kaos ve bölücülük yapmaktan tutuklanan Ersanlı, bugün yine ülkede kaos ve bölücülüğün bayraktarlığını yapan KCK yapılanmasından gözaltına alındı. Mehmet Eymür'ün Şafak Operasyonu isimli yazısında baskına dair şu bilgiler veriliyordu:

BAĞLANTI ÇÖZÜLEMEDİ

"Lojmanda telsizler ve örgütsel dökümanlar bulundu. Bu operasyon sonucunda İstanbul bölgesinde ve bütün Türkiye'de 266 örgüt mensubu yakalandı ve örgüt çökertildi. Örgütün çökertilmesinde en büyük etkenlerden biri, ele geçirilen Ferit İlsever'e ait şifreli defterdi. Ankara 3 numaralı Sıkı Yönetim Mahkemesinin Şafak Davası dosyasında delil olarak bulunan bu defterde, bugün, halen medyada yer alan, elliye yakın tanınmış insanın ismi vardı. Şifreli defterde bulunan İstanbul örgütünün şeması çözülünce, operasyon Ankara'ya atladı. Perinçek, burada, bir çiftlik evinde çoban kıyafetinde yakalandı. Baskın neticesinde İngiliz dahil yakalananlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldüler. Ancak İngiliz Profesör kısa bir süre sonra üst makamlardan gelen talimatla serbest bırakıldı. Hiller Samder Boyt, alelacele Türkiye'yi terketti. Böylece İngiliz'in örgütle olan ilişkisi, veya daha doğrusu, örgütün İngilizlerle olan bağlantısı tam olarak çözülemedi."

(Kaynak: habervaktim.com)


***


Ayrıca bakınız: Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın da üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun tutuklanmasına derhal karşı çıktı!

Yeni Akit Gazetesi, "acayip hızlı" çalışmaya devam ediyor hâlâ!