1 Kasım 2011 Salı

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın da üyesi olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun tutuklanmasına derhal karşı çıktı!

Türkiye Cumhuriyeti, çok garip bir ülke. Bu ülkedeki siyasal iktidar, düşünen insanları, hangi bağlamda düşünüyorlarsa, o bağlam içerisinde tutukluyor. Bu tutukluluk evresi de, öyle birkaç günle sınırlı kalmadığı gibi, uzun yıllara dayanan bir "cezalandırmaya" dönüşüyor.

Türkiye Cumhuriyeti, eğer düşünen bir insanın Atatürkçü vb. bir biçimde hareket etmesini istemiyorsa, onu, derhal Silivri'ye; Atakürtçü vb. bir biçimde hareket etmesini istemiyorsa, onu da bir başka cezaevine tıkıyor.

Türkiye Cumhuriyeti, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun da düşünme biçimini beğenmemiş olacak ki, onlara da bir kulp takıp, onları da tutukladı.

Türkiye Cumhuriyeti, LİNÇ KAMPANYASI sürecinin doğallığında yaşarken, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun tutuklanmasına pek şaşmamakla birlikte, bu aydınların, derhal salıverilmesini istiyoruz.

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


SIRA KİMDE?


"Karanlıklar geri veriyor bize ışığın paramparça ettiği her şeyi." Boodsky


Nazilerin insan avı soluksuz sürerken papaz Martin Niemöller’in günlüğünde şunlar yazılıdır:

"Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı."

Sıra kimde?

Gazeteler, televizyonlar basılıyor, topluyorlar. Kültür merkezleri, yayınevleri, üniversiteler basılıyor, topluyorlar. Sokaklarda, evlerde insan avı sürüyor. Düşünmemizi, konuşmamızı, yazmamızı istemiyorlar. Sindirmek, yıldırmak istiyorlar. "Biraz daha ışık." diyen herkesi götürüyorlar karanlıkları incinmesin diye. O karanlık parçalanacaktır.

Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu da bunun için yazdı, bunun için düşündü. İnsan haklarını, düşünce özgürlüğünü savunmaktan, özgür, aydınlık bir dünyaya inançlarından başka bir “suç”ları yoktu.

Onlar için ise artık sadece Kürtler değil, düşünen herkes suçludur, düşmandır, ötekidir. Biz yazarlar da Büşra Ersanlı’nın ve Ragıp Zarakolu’nun “suç ortakları”yız. Türkiye halklarının eşitliğine, özgürlüğüne inancımızı yinelemekten usanmayacağız. Düşüneceğiz, yazacağız. Çünkü biliyoruz ki gecenin en aydınlık zamanı, şafağa yakın ânıdır.

Yazarımız, üyemiz Ragıp Zarakolu’nun, Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın yanında olduğumuzu söylüyor ve ülkenin geleceğini boğan “siyasi soykırım”a son verilmesini istiyoruz.

TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
0212 259 74 74
0538 452 86 42