11 Eylül 2011 Pazar

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Lemi Bilgin'in kankası, LİNÇÇİ Osman Wöber'in hempası, LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı yalanlarını teşhir etmeye çalıştı!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, sadece kendisinin değil, halkın ve tüyü bitmemiş yetimin de hesabını sormak için, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı, 5 Temmuz 2011 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyet etmek zorunda kalmıştı! (Fotoğraf: Mesut Alptekin)


***


Oyun'un güncellemesi 9 Ağustos 2011 Salı saat 9.00:

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın kaleme aldığı ve baştan aşağı yalanlarla, yer yer kuyruklu yalanlarla bezenmiş aşağıdaki iğrenç vesika yayınlandıktan sonra, Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, şöyle bir yazı yazdı:

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı, "H. Hilmi Bulunmaz Nereye Koşuyor?" başlığıyla düzenlemiş olduğu ve baştan aşağı yalanlarla dolu yalan vesikasının bir yerinde açık açık, hiç utanıp sıkılmadan şöyle bir kuyruklu yalan söyleyebiliyor:

"Kendisine dava açanların bir kısmı mahkemeden dava ettikleri yazıların kaldırılmasını dahi talep etmezken, hele ki hiç birisi Hilmi Bulunmaz'ı dava ettiklerinde dahi yayınlarının tümden kapatılmasını ya da erişimin durdurulmasını istememişken sosyalist olduğunu iddia eden, küfür dahil sıfır sansür yanlısı olduğunu iddia eden Hilmi Bulunmaz'ın sayfalar kaldırtması ve bir yayını tümden kapattırma girişimi 'Hilmi Bulunmaz nereye koşuyor?' sorusunu akla getirmiyor mu?"

Oysa...

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatı Burhan Gün, beni savcılığa şikâyet ettiği dilekçesinde aynen şöyle söylemişti:

"Yine http://tiyatroyun.blogspot.com adlı internet sitesinin soruşturma için savcılıkça yeterli delilin toplanmasının ardından erişimin engellenmesi ve kapatılması için Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurulmasına ve hatta durumun aciliyeti nedeniyle sitenin savcılık tarafından kapatılmasına,"

Oğlum ve her konuda en büyük yardımcım Cemal Bulunmaz, bir haftadır Hindistan'da bulunduğu için; Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın saçtığı iğrenç yalanlara tam anlamıyla yanıt verebilecek durumda değilim. Ancak, en kısa zamanda, gerekli yanıtı vereceğime hiç kimsenin kuşkusu olmasın!

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın en yeni yalanlarını içeren "H. Hilmi Bulunmaz Nereye Koşuyor?" başlıklı yalan vesikasını, yalanların sayılarını şaşırmadan, özellikle kuyruklu yalanlara dikkat ederek, yudum yudum okumak için, lütfen, TIKLAYINIZ!

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı, hiç hız kesmeden yalanlarına devam ediyor hâlâ!!!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz


***


Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya karşı Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın yazdığı bu belgeli yazının kanıtlamış olduğu gibi, LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, toplumsal meşrebi ve tiyatral mezhebi gereği, yine yalan söylemişti; hem de sayılması çok güç olan olağan "Demirkanlı yalanları"nın yanı sıra, bizi bile hayrete düşürecek büyüklükte, yani kuyruklu bir yalan!

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, bizim yayınladığımız bu belgeden sonra, neredeyse günlerce susup oturmakla birlikte, facebook bataklığında gezinerek, "maymuna bak" sloganları atmaya başladı!!

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, biz, Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın bu resmî belgeli, tartışma götürmez yazısını ikide bir gündeme getirince, çaresiz kalıp, aşağıda okuyacağınız ve hiçbir inandırıcılığı bulunmayan, yedi yaşındaki bir çocuğu bile inandırmaktan, kandırmaktan yoksun bir güncellemeyi, seve seve olmasa da söke söke yayınlamak zorunda kaldı!!!

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, bu, yedi yaşındaki bir çocuğu bile inandırmaktan, kandırmaktan yoksun güncellemeyi, kanıksanmış biçimde, yani yazının en tepesinde değil, yadırganacak bir yerde, okunma olasılığı en zayıf bulunan yerde, yani yazının en dibinde yayınladı:

"Düzeltme ve Özür:

Yazı içerisinde küfür dahil sıfır sansürcü olduğunu iddia eden H. Hilmi Bulunmaz'ın resmi makamlara başvurarak sayfa kaldırtma ve hatta yayın kapattırma girişiminden söz ederken kendisine dava açanların onun yayınını tümden kapattırmak gibi bir başvuruları olmadığından söz edilmiştir.

Burada önemli bir hata yapılmıştır. Kendisi ve Mustafa Demirkanlı adına dava açan Avukat Burhan Gün, dava dilekçesinde bu yayınların kapatılmasını da konu edinmiştir. Mustafa Demirkanlı'nın özellikle vurgulayarak yayın kapattırma istemiyorum demesine karşın avukat savcılığa kendi dilekçesini, -daha önce- bu şekilde vermiştir. Düzeltir ve siz değerli okurlarımızdan, konunun muhataplarından özür dileriz. Demirkanlı böyle bir talepte bulunmamıştır, muhataplar konunun bu biçimde algılanması için 2 gündür her mecrayı kullanmaktadır.

Bu önemli fakat salt bir konudaki hata yazının bütününü elbette ki etkilememektedir ve Bulunmaz'ı ifade eden yazının her bir paragrafı Bulunmaz'a yönelik sorularla, tezatlarla, ikilemlerle doludur. Kaldı ki müdahil avukat olaya bir hukukçu olarak bakmakta ve ona göre zararlı bulduğu bir suçun kamu yararına kapatılması olağan gelebilmektedir. Oysa sıfır sansür iddiasındaki bir yayıncının,üstelik de sosyalist olduğunu iddia eden bir yayıncının başka yayınları kapattırma, erişime engelletme girişimi yine de önemli ve altı çizilecek tarihe not düşülmüş bir ibret vesikasıdır.

Bu şahsın yakın arkadaşı Coşkun Büktel ise kendisi dahil yapılan sansürü dert etmeyerek, sadece küfretmek için gerekçe aramaktadır. Yazımız üzerine yaptığı yorumun tamamen farklı olduğunu ifade ettiğimizde de sadece küfrederek yanıt vermiştir. Oysa küfretmeden ifade etmek çok mu zor? Üstelik kendini oyun yazarı sanan biri için? Bulunmaz'ın kendisine yönelik sansürünü bile kabul edebilmektedir... İlke.. İlişki... ahbap çavuşluk... birbirine karışmış durumda... Elmas kalemleri uluslararası tüccarlığı yapan biri, elmas madenlerinde işkence yapılıyormuş haberi yaparken, ortağı olan oğlunun Afrika maceralarını turistik gezi gibi yayımlarken de ne ilke... ne de sosyalizm... dert bile olmuyor bu gerçekçi, dürüst, sosyalist kişi ve kişilikler için... İzleyen görecektir, tek satır her ikisinde de olmayacak, ne olacak? Bana küfür, hakaret... ya yatağa başlarını koyduklarında hiç gözlerinin önüne geliyor mu acaba? Elmas madenlerinde işkenceye bile tabii tutulan insanlar, bu insanların kanı üzerinden kazanılan dolarlar ve o dolarlarla çekilen fotograflarını "Sosyalist Oyun" blogspot'undaki sunumlarını hiç gördünüz mü? Oğlum Afrika'da... Ben gördüm."


***


Hilmi Bulunmaz
13 Ağustos 2011



Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı AKP'li Ertuğrul Günay'a bağlı, bağımlı ve onun emrinde çalışan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'e bağlı, bağımlı ve onun emrinde çalışan İstanbul Devlet Tiyatrosu eski Müdürü LİNÇÇİ Osman Wöber'in hempası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, 6 Ağustos 2011'i 7 Ağustos 2011'e bağlayan gece, benimle ilgili olarak, yalan yanlış bilgilerden oluşan ve okurların vicdanına seslenmek için değil de, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı İstanbul Adalet Sarayı Mahkemeleri'ni yanıltmaya yönelik olarak bir yazı(?!) kaleme aldı. "H. Hilmi Bulunmaz Nereye Koşuyor?" başlıklı bu yazıyı(?!) görür görmez, henüz okumadan, şu başlıkla duyurusunu yapıp, biz de, anında kendi sitemizde yayınladık:

"Okuduktan sonra değerlendirmeyi düşündüğümüz aşağıdaki yazıyı, henüz okumadık! (7 Ağustos 2011 saat 04.40)"


***


Sanatsal ve toplumsal her konuda en büyük yardımcım olan oğlum Cemal Bulunmaz, Hindistan'da bulunduğu için, "H. Hilmi Bulunmaz Nereye Koşuyor?" başlıklı sözde yazıyı, ancak şimdi yanıtlayabiliyorum. Emin Çölaşan'ın "Turgut Nereden Koşuyor?" ve "Yalçın Nereye Koşuyor?" adlı kitaplarından aparılmış bu başlık bile, Ertuğrul Günay'ın emrindeki Lemi Bilgin'in kankası, LİNÇÇİ Osman Wöber'in hempası, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın düşünsel olarak bittiğini, hattâ düşünsel olarak hiçbir zaman için asla doğmadığını kanıtlayabilir.

Oğlumun Hindistan'da oluşu ve bu nedenle yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya yanıt verememem sonucu, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, "tek özgürlük alanı" facebook bataklığında iğrençlikler sergilemeye devam ediyor hâlâ. Ben, her ne kadar facebook bataklığını hiçimsesem, bu bataklığa asla ve kesinlikle girmesem de, bu bataklıkta bulunmaktan hiçbir rahatsızlık duymayan "arkadaşlarım" sayesinde, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın "facebook bataklığı güncesi" hakkında bilgi sahibi oldum. facebook bataklığında, yalancı pehlivanlar gibi üfürme üzerine üfürme seansları düzenleyen yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, yanına aldığı çömezi ve düşünsel beslemesi LİNÇÇİ ve tehditçi Levent Çağlayan ile birlikte, bir bardak facebook bataklığında osuruk kadar bile değeri olmayan fırtınalar koparmış. Şimdilik kaydıyla, bu bir bardak facebook bataklığında osuruk kadar bile değeri olmayan fırtına koparmanın değerlendirmesini yapmayı pek düşünmüyorum. Oğlumun Hindistan'da olması, yukarıda görmüş olduğunuz 9 Ağustos 2011 günü saat 9.00'da yayınladığım güncelleme yazısı yazmamı engellemedi.

Benim okurlarımın hemen hemen tamamı, facebook bataklığı içerisine düşen aciz insanlar olmamış olsa da, "arkadaşlarım" içerisinde bile facebook bataklığında bulunmaktan hiçbir rahatsızlık duymayan insanlar bulunması nedeniyle, bahsettiğim güncelleme yazısını ivedilikle yazmak zorundaydım. "Arkadaşlarım", facebook bataklığına düşmüş olsalar bile, onlar, yine de benim "arkadaşlarım"dır!

Benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, kendisine bağlı resmî kurumlar aracılığıyla, sürekli olarak, hem de yaz aylarının en sıcak dönemlerinde bile, hem de hiçbir tiyatral etkinlikte bulunulmadığı zamanlarda bile, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin eliyle, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı yönetimindeki LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ne avuç dolusu reklâm parası (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) vermesi sonucu, bu LİNÇÇİ dergiye karşı mücadelemi sert hâle getirmek zorunda kaldığımda, bu derginin kurucusu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, tescilli yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, sürekli olarak bana karşı âdeta bir yalan makinesi olarak yayın yapmaya başlamayı asla ihmâl etmiyor.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı, şimdiye kadar, sadece yalan üretir ve zaman zaman da kuyruklu yalan üretimine başvururdu.

Ancak...

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in kankası, yalan makinesi ve LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Mustafa Şükrü Demirkanlı, aşağıdaki yazısında, sadece yalan söylemekle yetinmemiş, üstüne üstlük, aklına estikçe bol miktarda kuyruklu yalanlar da üretmeye başlamış. Yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın kuyruklu yalan söylemesine karşılık, yukarıda da belirtmiş olduğum gibi, tüm zamansızlığıma karşın, yukarıdaki güncellemeyi yazmak zorunda kaldım. Şimdi de ağır ağır, hafif ateşte, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın "H. Hilmi Bulunmaz Nereye Koşuyor?" başlıklı yazısını(?!) yanıtlamaya başlıyorum.


Tamamı Sosyalist OYUN Dergisi'nde!