31 Ağustos 2011 Çarşamba

''Sosyalist'' bir şairin ölümü:

Serkan Engin dizi yazmaya başlıyor:

canım dostlarım, bayramdan sonra bir yapım şirketinde dizi senaristliğine başlıyorum:)
uzun vadedeki hedefim ise yılmaz güney, zeki demirkubuz gibi kendi sinema dilini kurmuş, toplumcu-gerçekçi bir yönetmen olmak,
dizi senaristliğinden kazanacağım paralarla da ilk uzun metrajlı filmimi çekmek...


KAYNAK: TWİTTER

Ben, her ne kadar uzun metrajlı bir film çekmek istesem de eğer bu isteğimi gerçekleştirebilmek için bir gün dizi yazmam gerekirse asla dizi yazmam. Diziden kazandığım parayla bir film çekmem. Çünkü biliyorum ki: o diziler halkları uyuşturmak için kurgulanmış büyük bir tuzak. Ve biliyorum ki: o dizilerin yazarlarına verilen paralar reklam gelirlerinden elde ediliyor. İsrail'e destek sunan bir şirketin bana verdiği paradan utanırım. Filistinli çocukların karnını mermiyle dolduran katillerin parasını almam. Aç kalsam da almam. Ölsem de almam. O mermilerin resmi sponsoru olamam. Serkan Engin dizi yazarsa şayet ''Bütün ötekiler benim...'' diyemez. Serkan Engin bir gün dizi yazarsa şayet ''İmgeci sosyalist şiir'' hakkında tek kelime edemez. Ettirmezler. Dizi parasıyla toplumcu-gerçekçi sinemaya girilmez. Çünkü bu tavır inandırıcı, samimi olmaz.
Bir dönem ''abi'' dediğim sanatsal yolculuğuma destek sunmuş Serkan Engin'e bundan sonra ''abi'' demem. Nasıl ki: ben, ödül alan bir şairi eleştirdikten sonra o şairle yaşadığım tartışmada ödüllü şairi savunan bir ''ödül karşıtı sosyalist şair'' beni hayal kırıklığına uğratmışsa, bu dizi haberi de beni aynı ölçüde hayal kırıklığına uğrattı. Belki de buna hayal kırıklığı değil de ''sosyalist bir şairin sonu'' demeliyiz.
Oğuzcan Önver