Türkiye Cumhuriyeti, tuhaf, hem de çok tuhaf bir ülke. Türkiye Cumhuriyeti, hızla, hem de şimşek hızıyla, tiyatro sanatını ceset hâline getirmek için, sürekli olarak birbirleriyle yarışan tiyatro esnafına sahip bir ülke.
Türkiye Cumhuriyeti, toplumsal sorunlardan kaçmanın bir aracı olarak gördükleri "entelektüelizm hastalığı"na tutulan aydınlar üreten "ucube" bir ülke.
Türkiye Cumhuriyeti, LİNÇ KAMPANYASI ve bu kampanyanın hemen ardından gelen "Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz" için yargılama kampanyası başlatan garip bir ülke.
Türkiye Cumhuriyeti, âdeta "Skandallar Cumhuriyeti" olarak yaşamayı alışkanlık hâline getirmiş ilginç bir ülke.
Türkiye Cumhuriyeti, öyle bir ülke ki, bu ülkenin tiyatrosuna gerçekler değil, tepeden tırnağa yalanlar egemen!
Türkiye Cumhuriyeti, öyle bir ülke ki, bu ülkede, skandallara neden olan insanlar değil, bu skandallar nedeniyle mağdur olan insanlar yargılanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti, öyle bir ülke ki, bu ülkede, tiyatral gerçekler, tiyatroyla karnını doyuran insanlar tarafından değil, tiyatro sanatıyla uğraştığı için, başına gelmedik belalar kalmayan insanlar tarafından savunuluyor.
Türkiye Cumhuriyeti, Talât Sait Halman Skandalı, İstanbul Devlet Tiyatrosu Reklâm Kuleleri Skandalı, Sümeyye Erdoğan Skandalı... gibi skandallarla yaşamasına karşın, bu skandallardan asla rahatsız olmayan insanların kayıtsızlığından rahatsız olduğu için, bu skandalları ortaya çıkaran Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın ottan-boktan nedenlerle ve seri hâlde yargılanmasını seyre dalan bir ülke olarak tarihin karanlık sayfalarındaki yerini aldı bile.
Türkiye Cumhuriyeti, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nejat Birecik vb. tarafından gerçek anlamda yönetilemediği kurumların hüküm sürdüğü bir ülke olmasına karşın, hâlâ nasıl ayakta durabiliyor? Bunu anlayabilmek mümkün değil!
Türkiye Cumhuriyeti, aşağıya aktardığımız haberin etkisini bile duyumsamayan tiyatro esnafının hüküm sürdüğü bir ülke olmanın dayanılmaz hafifliğiyle mışıl mışıl uyumayı sürdürebiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti tiyatro esnafından hiçbir umudumuz kalmamış olsa da, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Nejat Birecik'den, "Şafak Karaali Davası" nedeniyle, anlaşılır ve doyurucu bir açıklama bekleme hakkını kendimizde bulabiliyoruz!!!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Şafak Karali'yi vuran kız serbest
İzmit Yahya Kaptan’da bulunan SDKM’de önceki gün meydana gelen olayda, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçısı Şafak Karali’yi tabancayla yaralayan Zeynep P. (29) adlı genç, çıkartıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Karali şikayetçi olmadı
Karşılaştığı sanatçı Şafak Karali ile bir süre tartışan Zeynep P. daha sonra elindeki silahla Karali’nin ayaklarının dibine 5 el ateş etmiş, yerden seken mermilerde sanatçı Karali dizinden yaralanmıştı. Karali’nin tacizde bulunduğunu iddia eden Zeynep P., elinde silahla polisin gelmesini beklemişti. Zeynep P.’nin Cinayet Büro Amirliği’nde ifadesi alındı, sevk edildiği mahkemece de serbest bırakıldı. Zeynep P.’den şikayetçi olmayan Şafak Karali’nin ise hastanedeki tedavisi sürüyor, durumu iyi.
(Kaynak: Özgür Kocaeli)
