7 Aralık 2010 Salı

Bulunmaz Tiyatro sanatçılarından Uğur Özkan, hiçbir dayatmaya uğramadan, tamamıyla özgür iradesine dayanarak "sanal vicdanî retçi" olmayı tercih etti!

Bulunmaz Tiyatro sanatçıları Oğuzcan Önver, Uğur Özkan, Sabri Can Locva


Gençliğe yeni yelken açan bir çocuğun "facebook özgürlüğü" anlayışından "facebook bataklığı" kavramına dikey geçiş yapması yada "facebook kışlası" içerisinden firar eden bir gencin "sanal vicdanî retçi" konuma sıçrayışı...


Uğur Özkan
7 Aralık 2010


Ben, yaklaşık olarak iki yıl önce, facebook kullanıcısı oldum. Türkiye'de, genellikle Türkçe olarak kullanılan facebook, ikinci seçenek dil olarak da İngilizce kullanılıyor. Ancak ben, Fransızca dilbilgimi artırabilirim düşüncesiyle, facebook hesabımı Fransızca olarak açmayı uygun gördüm. Ancak, facebook hesabı açmakla, facebook bağımlılığına o denli düşmüş ve zamanımı o denli har vurup harman savurmaya başlamıştım ki, böylelikle, hem Fransızca diline Fransız kaldım ve hem de toplumsal görevlerimi hızla aksatmaya başladım.

Ben, sosyo-ekonomik dayatmalar sonucu, yoksul ve yoksun bir sınıfın insanı olmam nedeniyle, zâten belirleyicilik yaşında ve konumunda olamadığım için, aileme etki etme ve bu etki sonucu "daha fazla Internet" servisi sağlama gücüne sahip olamadığımdan, sadece cep telefonum üzerinden facebook'a girebiliyordum.

Yaklaşık olarak bir buçuk yıldır çalışmalarına katıldığım Bulunmaz Tiyatro'da, ne zamanki facebook konusu gündeme gelse, bu "sosyal paylaşım sitesi", "facebook bataklığı" olarak tanımlanıyor. Ancak, bu tanımlama, bu eleştiri, hiçbir zaman için sansür sözcüğünü çağrıştırabilecek bir bağlamda ifade edilmiyor. Ne var ki, 4 Aralık 2010 Cumartesi günü yaptığımız oyunculuk, sinema ve yazarlık çalışmamız biter bitmez, Hilmi Usta, yarı şaka yarı ciddi bir dille şöyle söyledi:

"Bana bak Uğur, Oğuzcan, 'facebook bataklığı' defterini kapatır kapatmaz, pat diye bir roman yazdı. Senden de böyle ciddi bir atak bekliyorum!"

Bulunmaz Tiyatro'nun sanat işliğini henüz terk etmemişken, telefonuma sarılıp "facebook bataklığı" defterini hemen kapattım!

Şunu ivedilikle belirtmeliyim; ben, "facebook bataklığı" defterini, tamamıyla kendi irademle kapattım. Beni, ne Hilmi Usta, ne ailem, ne de başka bir kişi, kuruluş veya kurum, benim iradem dışında yönlendirebilir. Ben, ancak ve ancak, sevdiğim insanların önerilerine radarlarını açık tutan biriyim. Bana, birileri önerir ve ben, işime gelirse uygular, işime gelmezse uygulamam.

Biz, Bulunmaz Tiyatro'daki oyunculuk ve sinema çalışmalarımızın dışında, yazarlık çalışmalarına da gereken önemi verdiğimiz için, bu kısacık yazıyı, sadece ve sadece "facebook bataklığı" defterini kapattığımı dile getirmek için yazdım.

Umarım, "facebook bataklığı" içerisine bir daha düşmem ve umarım, entelektüel kaygıları olan kişiler de, benim yaptığımı yapıp "facebook bataklığı" defterini kapatırlar!