Rus edebiyatının dev yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy'un sıcak dünyasına sığındıkça, düşüncelerim büyük bir hızla gelişiyor...
Sabri Can Locva
4 Aralık 2010
Birkaç gece önce, her zaman olduğu gibi, bilgisayarımın karşısına geçip Internet ortamında sağa sola sürüklenirken, bir an duraksayarak, ne yapacağımı bilemeden, sisli bir düşünceler tarlasına düştüğümü duyumsadım. Tam, çok bilinmeyenli bir düşünce denkleminin içerisinde bocalarken, saptayamadığım bir yerden, "Otur!" diye bir emir geldi. Oysa ben, aptal aptal bekleyip dalgın bir insan taklidi yaparken, zâten oturuyordum. Tembelliğimi yudum yudum sürdürdüğüm o ânda, kitaplığımdan bana doğru yönelen, "Otur!" haykırışını, belli belirsiz, bir kez daha işittim. Kitaplığımdan gelen ve silik bir biçimde kulağımı tırmalayan bu haykırışın sıcaklığı, beni durağanlıktan kurtarıp, hızla kitaplığa yönelmeme neden oldu. Ben, kitaplığa yaklaştıkça ses büyüyor, kitaplıktan uzaklaştıkça küçülüyordu. Birkaç kez ileri geri hareket ettikten sonra, kendimi "İtiraflarım" kitabının yanı başında buldum.
İçindeki mürekkebin taşıdığı gözyaşı ve kan ıslaklığıyla bana doğru yönelen, benim de ona doğru yöneldiğim "İtiraflarım" adlı kitap, derin bir insan sevgisi ışığı içerdiğini belli ediyordu; zâten uzun süredir alt üst olan hayatımın, daha da karmaşık bir hâle gelmesine neden olabilecek bir ruh durumu içerisine sürükleneceğim sinyalleri yolluyordu; bu kitap bana.
Bulunmaz Tiyatro'daki oyunculuk ve yazarlık çalışmalarına katıldığım bir yılı aşkın süreçte, tamamıyla kendime ait, olabildiğince özgün bir evrenim bulunması gerektiği düşüncesi, halkla, sadece günlük alışveriş boyutunda değil, aynı zamanda duygusal, düşünsel ve tarihsel boyutta da organik ilişkiye girme gerekliliği, düşkün ve ezilen kişilere olan yürek koşutluğu, beni, her geçen gün, karmaşık ve fırtınalı duygular denizine sürüklüyor. Bu sürüklenişe neden olan toplumsal rügzâr, beni, düzeysiz söylemlerden, "facebook bataklığı" ve benzeri "sosyal paylaşım siteleri" içerisindeki yapaylıklardan büyük bir hızla uzaklaştırmaya başladı. Bulunmaz Tiyatro'daki insan sıcaklığıyla oluş/turul/an mekân, insanları, soğuk, daha soğuk ilişkilere sürükleyen sanal âlemin sentetik ilişkilerinden koruyan çok önemli bir mücadele alanlarından biri...
Neyse... Tolstoy'un "İtiraflarım" adlı kitabı, onun diğer kitapları gibi, alfabesi insan ruhuyla bezenmiş, insanla başlayıp insanla biten bir sarmalda ilerliyor. "İtiraflarım", her çevirdiğim sayfasıyla birlikte, zamanımı tutsak alan televizyonlardaki saçma sapan diziler, "facebook bataklığı" vb., vb... ögelerden, beni, hızla çekip çıkarmaya başladı bile...
Dünyaya gözümü açtığım 1994 yılından bu yana, büyüme duygusunu bir türlü tadamamış olan ben, artık, Lev Tolstoy sayesinde, büyüdüğümü hızla kavramaya başladım!
Düşlerinde sevgililer beslemeyi alışkanlık hâline getiren bir yaşta olmam nedeniyle ve sıcacık gecelerin derin yumuşaklığında yaşamama karşın, zâten bilip tanıdığım Tolstoy'un dünyasına "davetli misafir" olmamla, özellikle "İtiraflarım" kitabını okumaya başlamamla birlikte, düşlerimde beslediğim sevgililerin yanaklarına hücum eden kanın rengi hızla güzelleşmeye ve bu kandaki ritmin ivmelendirmesiyle, kendimi, sokağa fırlatıp hayata müdahale etme güdüsüne tutsak biri olmaya başladım bile...
Tolstoy'un "büyük bir yazar" olduğunu birçok kişiden duymuştum. Tolstoy'a yakıştırılan bu sıfat, daha çok, ezberlenmişlik kokuyor! Ancak, Bulunmaz Tiyatro'daki oyunculuk ve yazarlık çalışmalarına başladığım ilk günden beri, Bulunmaz Tiyatro'nun kurucusu ve yöneticisi sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın, sürekli olarak Tolstoy'un insan sıcaklığından bahsetmesi ve özellikle onun "Sanat Nedir?" kitabını gündemden hiç düşürmemesi, William Shakespeare gibi "bir tabu yazar" kişiyi bile yeni bir gözle görmemizi sağlayan "Sanat Nedir?" kitabının çalışmalarımızda konu olması, beni, mecburi istikamet olarak, Tolstoy'un "edebiyat bahçesi" yönüne ivmelendiriyor...
Paltomun en sıcak cebinde sürekli olarak sakladığım ve her fırsat bulduğum ânda, sayfalarını yavaş yavaş çevirip okuduğum "İtiraflarım", içindeki beyaz renkli türkü nedeniyle, beni o denli mutlu ediyor ve o denli toplumsal mücadele alanına çağırıyor ki, bundan böyle, Tolstoy'un düşüncelerine danışmadan, nasıl âşık olabileceğime bile karar vermek istemiyorum!
Değerli okurlarıma, entelektüel tiyatro sanatçılarına ısrarlı önerim şudur: İlk rastladığınız kitapçı dükkanına girip kendinize bir Tolstoy kitabı satın alın ve bulduğunuz ilk fırsatta gözlerinize büyük bir ziyafet verin...