29 Kasım 2010 Pazartesi

LİNÇÇİ Yücel Erten'in "gizlenme koruganı facebook bataklığı" haberlerini sizlere sunduğumuz için, içimizin çok rahat olduğunu asla söyleyemeyiz (OYUN)

LİNÇÇİLER VE LİNÇÇİ YÜCEL ERTEN, BÜKTEL VE DOSTLARINA KARŞI EN KİRLİ VE EN KORKAKÇA SİLAHLARI (SANSÜR VE TAKMA İSİM) KULLANIYOR


Coşkun Büktel
28 Kasım 2010


Aldığım duyumlara göre, Yücel Erten'in, başta Coşkun Büktel olmak üzere hoşuna gitmeyen herkesi dışlayıp engellediği veya hoşuna gitmeyen yorumları derhal sildiği "herkese açık"(!) "özgür"(!) ve "demokratik"(!) facebook sayfalarında; İzmir DT'li sanatçılar ("Sezuan'ın İyi İnsanı"nı yönetmek üzere İzmir DT'ye gelen ama "aralarında Sezuan'ın iyi insanını bulamadım" deyip, İzmir DT sanatçılarını suçlayarak, oyunu yönetmekten vazgeçen) Yücel Erten'i ve onun yalakalarını, topa tutuyorlarmış.

Yücel Erten, tartışmanın başlangıç döneminde, "tarihe ibret belgesi kalması için bu yorumları silmeyeceğim" diye söz vermesine rağmen, bu tavrını tebrik eden ve eski tavırlarını hatırlatıp eleştiren Feridun Çetinkaya'nın yorumunu "Bu sayfada Büktel tetikçilerine yer yok" diyerek sildiği gibi, daha sonra başka yorumları da silmeye devam etmiş. Ne de olsa Yücel'in verdiği söz, Büktel sözü gibi senet sayılmaz, o yüzden sahibi tarafından çiğnenip çöpe atılmasında sakınca yoktur.

"Büktel" adını ne zaman görse haç görmüş vampir ya da Sheltox sıkılmış sivrisinek gibi telaşlanan Yücel'in sansürle malûl facebook sayfasında günlerdir sürmekte olan tartışma (kapışma) kolay kolay bitecek gibi görünmüyor. Bazı arkadaşlar, Yücel'in "tarihe belge olsun diye silmeyeceğim" sözüne itibar etmemek gerektiğini çoktan anladıkları için, her şeyi, daha sonra Yücel'in silemeyeceği "sıfır sansürlü" demokratik bir ortamda yayınlamak üzere kaydediyorlar. İşte o zaman, o "sıfır sansür" ortamında, Yücel'e benim de iki çift lafım olacak. Ve ben elbette, kendimi Yücel'den sakınmak için sansüre sığınmak gibi bir çaresizliğe bugüne dek asla düşmediğim gibi, o zaman da düşmeyeceğim. Çünkü bir "sıfır sansür" ortamında, haklılığımın ve entelektüel yetilerimin, değil yalnızca linç iftiracısı Yücel'i caydırmaya, takma isim güvencesiyle yazan kalleş sapıkları bile canından bezdirip kaçırmaya yeteceğinden eminim.

Büktel'e ve Büktel adını anan herkese en kirli ve en korkakça silahla (sansür) tepki veren Yücel, bana Sabahattin Ali'nin şu sözünü hatırlatıyor:

"Biz hiçbir zaman, düşmanlarımızın bize karşı kullandıkları silahları kullanamayacağız. Çünkü bu silahlar, bizim elimizi süremeyeceğimiz kadar kirli ve korkakçadır."

(Kaynak: Merhumpaşa. 2. sayı, 16 Ekim 1947. Ayrıca bakınız: "Markopaşa Yazıları ve Ötekiler" Cem Yayınları, 1986. Sayfa 128.)

Ben okuyamıyor olsam da, sizler, (içinde Büktel adının geçtiği yorumlar eklemediğiniz sürece) Yücel Erten'in facebook sayfasında İzmir Devlet Tiyatrosu sanatçılarını suçlaması üzerine başlayan ibretlik tartışmayı okuyabilirsiniz; işte linki: kaynağa tıklayınız!


***


Ayrıca bakınız: Budalalığını meziyet sanan, sıfır bile alamayacak kadar tiyatro sanatının estetiğinden anlamayan LİNÇÇİ Erten, Jakobenist ruhunu üzerimize sıçratıyor!