17 Kasım 2010 Çarşamba

garajistanbul'u ve Theatre Freiburg'lu düzeysiz tiyatrocuları kınayarak, Deniz Gezmiş ve Baader Meinhof'un hesabını soran Zeliha Berksoy'u kutluyoruz!

Deniz Gezmiş ve Baader Meinhof'un hesabını soran tiyatrocu Zeliha Berksoy


***


En sık gittiğim ülkelerden biri Almanya ve Almanya'nın en sık gittiğim kenti Freiburg'dur. Bu ziyaretlerimin tiyatro sanatıyla pek ilgisi yok. Yılda, en az iki-üç kez gittiğim İsviçre'nin Basel kentine çok yakın olan Freiburg'a, özellikle mart aylarının ortasıyla sonlarında hemen hemen her gün giderim. Basel'de düzenlenen BASELWORD, keyfini yaşadığım tiyatroyla değil, sıkıntısını çektiğim kuyumculukla ilgili bir etkinlik.

İsviçre, özellikle Basel, "aşırı" sözünü hafif bırakacak kadar pahalı olduğu için, akşam yemeklerimizi, arabamızla yarım saatte ulaşabildiğimiz Freiburg'da yiyoruz. Yemek sonrası kent turu attığımız Freiburg'a, her geçen gün, tabiri caizse biraz daha âşık oluyorum. Özellikle, kentin içerisinden sürekli olarak kanallarla akıtılan su, ruhumun dinlenmesine neden oluyor. Sokaklarını arşınlarken, her daim insan sıcağıyla karşılaştığım Freiburg, sanki Hitler'in ülkesinde bir toprak parçası değilmiş duygusu veriyor bana. Kimbilir, belki de, bu kentin adının içerisindeki özgür (frei) sözcüğü nedeniyle ruhumun uçarılaşmasına tanık oluyorumdur!

Gündüzleri İsviçre'nin Basel kentinde çalışıp, akşamları Almanya'nın Freiburg kentinde yemek yedikten sonra, geceleri de, kendimizi, otelimizin bulunduğu Fransa'nın Mulhouse kentine atıyoruz.

Her neyse...

Asıl konumuz, aşağıdaki habere dikkat çekmek!

Bana, kış ortasında bile yaz sıcağını, insan sıcağını, dostluk sıcağını duyumsatan ve yüreğinde (Bertold Caddesi) "Theatre Freiburg"u da barındıran Freiburg'u, özellikle "üç ülke üçgeninde" parıldayan bir yıldız olduğu için, kendi kentlerimden biri sayıyorum.

Ancak...

garajistanbul'u oldum olası sevemedim. Bunun başat nedeni, "Hollanda Hükümeti'nin en özel destek verdiği" kuruluş olmasıdır. Beyoğlu'na konuşlandığı Reşat Bey Sokağı'nı, tamamıyla kendi keyfine göre işgal eden garajistanbul, emekçi kitle için, işçi sınıfı için, hiçbir şey yapmıyor. Aslında yapıyor; kitlelerin kundaklar içerisine tıkıştırılıp, postmodern ninniler dinleyerek, ilelebet kapitalizme tutsak olmaları için, "anlaşılmaz işler" yapıyor.

"Anlaşılmaz işler"den birini izlemeye giden Sayın Zeliha Berksoy, aşağıdaki haberde okuyacağınız gibi, garajistanbulgiller familyasının ağzının payını bir güzel vermiş.

Ağzına sağlık Zeliha Berksoy. Senin gibi insanlar tepki gösterme güçlerini gösterirlerse, hiç kimse, ne Deniz Gezmiş'e, ne de Baader Meinhof'a dil uzatabilir!!! (HB)


***


(Aşağıdaki habere yorum yazan) coner demiş ki:

"Mustafa Avkıran, yazıklar olsun bu söylemine; keşke hiç konuşmasaydın."

(Kaynak: Milliyet, "Tiyatroda Ata tepkisi")


***


Tiyatroda Ata tepkisi


Yasemin Bay
15 Kasım 2010


Tiyatro dünyasının önemli isimleri Zeliha Berksoy ve Dikmen Gürün, ‘Kabine’ adlı oyunu izlerken ‘Deniz Gezmiş’e eşcinsel’, ‘Atatürk’e ayyaş’ denildiğini belirterek salonu terketti

Garajistanbul ve Theatre Freiburg ortak yapımı ‘Kabine’ adlı oyunun 13 Kasım’daki temsili tiyatro dünyasının önemli isimlerinden Zeliha Berksoy ve Dikmen Gürün tarafından tepkiyle karşılandı. Berksoy ve Gürün; Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, Christoph Schlingensief, Deniz Gezmiş, Joseph Beuys, Marlene Dietrich, Kemal Sunal, Papa Benedict XVI,Tanju Çolak gibi Almanya ve Türkiye’nin ikonlarını buluşturan oyunu tepki göstererek salonu terketti. Trafların olayla ilgili açıklamaları şöyle:

‘Aptalca ve ucuz’

- Zeliha Berksoy: Oyunun Alman tiyatroculara ait ikinci bölümünde Türkiye’den isimlere dair yanlış ifadeler kullanıldı. Deniz Gezmiş’in sevgilisi, çocuğu yok muymuş; eşcinsel miymiş? Atatürk tepeden inmeciymiş, ayyaşmış. Oyunun sonuna doğru Alman oyunculardan biri, ‘Sorularımızı küstahça mı buluyorsunuz?’ dedi. Ben de Almanca ‘Oyunu çok aptalca ve ucuz buldum’ dedim. Yaptığınız şey hakkında bir bilginiz olması lazımdı, bilgisiz, kültürsüzsünüz, siz de Baader Meinhof’un, Hitler’in hesabını verin dedim ve çıktım.”

- Dikmen Gürün: Biz doğru olanı yaptık. Tepkimizi ortaya koyduk. Oyunun başından sonuna kadar sorulan sorular bilgi yoksunu ve çok yüzeyseldi. Sanatçı olduğunu iddia edenler ukala bir tavırla eleştiri oklarını çıkartmadan önce konumlarını, bilgi dağarcıklarını bir kez daha sorgulamalılar... Sanatla ideolojiyi çatıştırarak prim yapmaya çalışmak ucuz bir sergileme olmaktan öteye geçemez.

‘Demokratik tepki’

-Garajİstanbul’un kurucusu ve ‘Kabine’nin sanat yönetmeni Mustafa Avkıran: Berksoy demokratik bir tepkide bulundu. Berksoy, Türk tiyatrosunda kimsenin itiraz edemeyeceği bir kahraman. Yaptığının da saygı duyulacak bir şey olduğuna inanıyorum. Bizim için onun tepkisi etkileyici ve yaratıcı oldu. Klasik bir tiyatro olsaydık, oyun bölündü diyebilirdik ama biz zaten interaktif bir oyun sergiliyoruz.

(Kaynak: Milliyet)


***


Ayrıca bakınız:

Cumhuriyet, zihindeki gösteriyi haber yapıyor!...

Hollanda destekli garajda yapılan işler!...

"Hollanda hükümetinin en özel destek verdiği" garajistanbul, "Doğaçlama Tiyatrosu'nun büyükannesi" Viola Spolin'in tiyatro mirasını dolarla kiralıyor!