14 Ekim 2010 günü yayınladığımız "Taraf Gazetesi yazarı Ferhat Uludere, hiçbir zaman görkemli bir oyuna imza atma yeteneğine sahip olamamış LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'ni 'biraz geç anlamış'!" başlıklı yazıda İzzet Tozkoparan'ın da adı geçiyordu. Tozkoparan'ın adı geçen paragraf şöyleydi:
"Ferhat kardeşim, sadece sanatsever bir entelektüel olarak değil de, bir gazeteci olarak hareket edebilse ve LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin kurulma aşamasında, bu kuruluşa çok önemli olanaklar sunmasına karşın, daha sonra diskalifiye edilen tiyatro aşığı İzzet Tozkoparan'ı bulup konuşabilse, daha yerinde bir deyişle, onu konuşturabilse, belki, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi hakkında, çok daha farklı düşüncelere sahip olabilirdi."
Tiyatro aşığı İzzet Tozkoparan, cumartesi günü akşamı saat dokuzu beş geçe bana telefon edip, "diskalifiye" sözcüğünü hiç doğru bulmadığını belirtti.
Taraf Gazetesi yazarı Ferhat Uludere'nin, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'ni "bir şey" sanıp, daha sonra "az bir şey" olduğunu duyumsamasını ele aldığımız "sunuş yazısı" içerisinde İzzet Tozkoparan'dan bahsetmemizin nedeni, tiyatro aşığı bu kişinin bana (Hilmi Bulunmaz), bize (Bulunmaz Tiyatro) "yararı" olduğu gibi, LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'ne de "yararı" olduğunu bilmemizdendi.
Tozkoparan, adını andığımız yazıyı kendisi okumamış; LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Nihat Haluk Bilginer ve LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin LİNÇÇİ yönetmenlerinden Kemal Aydoğan'dan bilgi alan Orhan Tozkoparan'dan dinlediğini söyledi.
Peki, İzzet Tozkoparan, genel olarak da olsa, LİNÇ konusundan, İHTARNAME konusundan haberdar mıydı?
Hayır, asla değildi!...
İzzet Tozkoparan, sadece "diskalifiye" konusundan haberdar olduğu için, gayet haklı olarak, bu sözcük üzerine yoğunlaşmıştı. Beni, otuz yıla yakındır tanıyan ve hemen hemen hiçbir konuda çelişmediğimiz Tozkoparan, benim dilediğimi yazabileceğimi, ancak, kendisini "diskalifiye edilmiş" bir insan olarak gösteremeyeceğimi dile getirdi.
İzzet Tozkoparan, daha sonra, "geniş açıklama" yapabileceğini, ancak, şimdilik, hem kendi işlerinin ve hem de benim işlerimin yoğunluğu nedeniyle, öncelikle "diskalifiye" konusunun belirtilmesinin ivediliğini vurguladı. (HB)