Bize (Bulunmaz Tiyatro), bana (Hilmi Bulunmaz), aşağıdaki "resmî ihtar yazısı"nı gönderen LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin sahibi Nihat Haluk Bilginer, "Çıktığı günden beri giderek artan bir okur kitlesi edinen 46 dergisi, 4’üncü sayısı"nda;
"Oyuncuların çoğu YAVŞAKtır genellikle..."
diyerek, benim de içinde bulunduğum "oyunculuk mesleği"ne yönelik olarak, hakaretamiz sözler söylemişti. "Yavşak" sözcüğünü rahatça kullanabilme özgürlüğüne sahip olduğunu sanan LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin sahibi Nihat Haluk Bilginer, kapağını süslediği 46'daki yazıda, şu yaralayıcı sözleri söylemeyi de, hiç "ihmâl" etmemişti;
"Yalancı, ruh hastası, k.çımı ye..."
Ezel dizisine katılmayı "başaran" LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin sahibi Nihat Haluk Bilginer, bu "başarı"sından başı dönmüş olmalı ki, bu "başarı"sını ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için, gündeme bomba gibi düşmenin dayanılmaz hafifliğine yaslandı.
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin sahibi Nihat Haluk Bilginer, Türkiye'deki bütün oyuncuların "gözünün içine baka baka" şu sözleri söylemeyi de kendinde hak olarak görmüştü:
"Eskilerden ‘çook iyi oyuncu’ olarak hatırlanan birçok ismin aslında çok kötü oyuncular olduğuna eminim. Büyük oyuncu olarak hatırlanan birçoğu, aslında efsane yaratmayı becerebilmiş yavşağın tekiydi. Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..."
(Kaynak: Milliyet)
***
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Nihat Haluk Bilginer kardeşimizin "yavşak" söylemini, www.habervaktim.com da, "Büyük saygısızlığa tepki yağıyor!" başlığıyla sayfalarına taşıyarak, şu oyuncuların görüşlerine yer verdi:
MÜJDAT GEZEN (Sinema ve Tiyatro Oyuncusu)
'Asıl yavşaklık seyirciye 'k.çımı yesinler' demektir, ayıpladım'
"Öncelikle çok üzüldüm. 'Baban ölse de sahneye çıkacaksın' Muhsin Ertuğrul'un lafıdır. İki saat sahneye çıkar oyununu oynarsın sonra ailenle, dostlarınla acını paylaşırsın. Bu insanlara 'K.çımı yesinler' demek seyirciye 'K.çımı yesinler' demektir. Çok ayıpladım! 'Oyuncular yavşaktır genellikle' diyerek genç oyuncuları motive etmek doğru mu? Bu iyi bir laf mı? Asıl yavşaklık seyirciye 'k.çımı yesinler' demektir. Nejat Uygur, Gazanfer Özcan, Münir Özkul gibi ustalarımız, yakınları öldüğünde de sahneye çıkmış, Anadolu turnelerinde rehin de kalmışlardır; bunda ne kötülük var? Bu ustaların bazıları aramızdan ayrıldı ama ben ustalarıma laf söyletmem. Herkes haddini bilecek. Zaten bence Haluk şişirilmiş bir balondur."
YILDIZ KENTER (Sinema ve Tiyatro Oyuncusu)
'Haluk Bilginer'in lafına önem vermem, aldırış bile etmiyorum'
"Haluk Bilginer'in söyledikleri beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Bu çok ağır bir laf, tabii ki anlayan için... Açıkçası ben Haluk Bilginer'in lafına önem vermiyorum, çünkü söyledikleri bana dokunmuyor. Konuşup tartışarak onun tirajını da artırmam. Kendisine aldırış bile etmiyorum."
ALİ POYRAZOĞLU (Sinema ve Tiyatro Oyuncusu)
'Yavşaklık konusunda herhalde aynaya bakarak konuşmuş'
"Haluk Bilginer kendi oyunculuğundaki boşlukları kapatmak için marka kuvvetlendirme operasyonu yapmış. Bu yavşaklığı kendi markasına cila atmak için yapmış ama bence başarısız olmuş. Yavşaklık konusunda herhalde aynaya bakarak konuşmuş. Bir kere hem mesleğe hem mesleğin eskilerine hem şimdi yapanlara hem gelecekte yapacaklara çok ağır bir hakarette bulunmuş. Çok seviyesiz. Verilecek bir sürü cevap var ama Haluk'un seviyesine inemeyeceğim. Ben Haluk'u daha aklı başında, daha düşünerek konuşan bir arkadaşımız zannediyordum. Herhalde başına güneş geçmiş. Çok ağır bir megalomani vakası sergiliyor. Türkiye'de kendisine yardım edecek bir sürü iyi doktor var. İyi oyuncu kötü oyuncu vardır. Haluk iyi bir oyuncudur ama 'Ben en iyi oyuncuyum' diye ortada dolaşana 'Deli' derler. Seyirciye 'K.çımı yesinler' diyor. Haluk ağır bir rahatsızlık mı geçiriyor acaba? 'Ellerinde tahta bavulla Anadolu'da dolaşan eski tiyatrocular' demiş. 'Sen kendini kurtaramıyorsan bana ne?' diyor yani. Bu nasıl bir hakaret. Yıllarca insanlar ne zor koşullarda kurdular Türk tiyatrosunu. Kendisi nereden geliyor ki? Nasıl bir ar damarı çatlaması ki böyle bir cümleyi söyleyebiliyor. Babası ölünce oynar oynamaz meselesine gelince her mesleğin kendi içinde disiplini vardır. Gazeteci olsa haberi ortada bırakıp gidecek miydi? Doktor olsaydı ameliyattan mı çıkacaktı babasının ölüm haberi geldiğinde. Oyun iki saat sürer. Acını iki saat içine gömemiyorsan zaten senin profesyonelliğin tartışılır. Bu adama cevap vermek bile yanlış. Tiyatronun her koldan saldırıya uğradığı bir dönemde bir Haluk Bilginer eksikti, tamamlandı."
LEVENT KIRCA (Tiyatro ve Sinema Oyuncusu)
'Sanatçılardaki hakaret etme alışkanlığını kınıyorum'
"Babam öldü, cenazesi İsviçre'den geldi. Gereği Düşünüldü'yü oynuyorum. 3500 biletin tamamı satılmış. Babamı defnedip akşam sahneye çıktım. Yine Kenter Tiyatrosu'nda oynarken annem vefat etti. Gündüz defnedip akşam sahneye çıktım. Hayata böyle bakmak lazım. Haluk Bilginer ayıp etmiş. Az sayıda seyirci vardır, çıkıp 'Oynayamayacağım' dersin. Biz Dolmabahçe'deki çadırda oyun oynarken birinci perdede Tekin Siper vefat etti. Ambulans gelip onu alınca seyirciye çıkıp 'Oyuncumuz öldü. Herkes yarın paralarını gişeden alabilir' dedim. İkinci perde Tekin'in rolü olmasaydı biz oyuna devam ederdik. O da öyle isterdi. Tahta bavul ise Anadolu'ya tiyatro götürmenin ve sanatçının ülkesini tanımasının simgesidir. Ben tahta bavulla Anadolu'yu dolaşmasaydım bugün bu noktada olamazdım. Sanatçılardaki bir vesileyle hakaret etme alışkanlığını kınıyorum. Sanıyorum, New York'ta filminin önünü açmak için reklama ihtiyaç duydu. Kınıyorum."
(Kaynak: habervaktim.com)
***
Rüzgâr olup esen, gökgürültüsü gibi gürleyen LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Nihat Haluk Bilginer'e, tiyatro oyuncularının yanı sıra, sinema dünyasından da tepkiler geldi. Örnekse, www.milliyet.com.tr sitesindeki "İkinci yavşak tartışması" başlıklı haberde, Cüneyt Arkın, şunları söylemek zorunda kaldı;
"Haluk Bilginer çok değerli, çok sevdiğim bir oyuncu ama bu durum ona bu lafları söyleme hakkını vermez. O benim birkaç filmimi izlesin öyle yorum yapsın. Çok ayıp etmiş."
(Kaynak: Milliyet)
***
"Shit, amına kodum, boktan, karı, kancık, kodumun kancığı, kancık kahpeler, siktir, orospu çocuğu, sıçayım, bok, karıyı tokmaklıyorsun, düdüklüyorsun, kancık kahpe, kaltak..."
gibi sözleri, çok rahat bir biçimde kullandıran LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Nihat Haluk Bilginer, sahnedeki sözlerin bir benzeri, bir izdüşümü olan "yavşak, yalancı, ruh hastası, k.çımı ye..." sözlerini sahne dışında kullanmaya yeltendiğinde, ona birinin ve/ya birilerinin "dur" demesi gerekiyordu. Ben, "yavşak" olmadığım için, kendisine "dur" demenin bir yolu olarak (Ali Poyrazoğlu'nun çok yerinde bir tespitte bulunduğu gibi), ona ayna tutarak "yavşak" dedim ve bu söylemim nedeniyle, 500.000 TL tazminat ödemeye ve/ya 500 yıl hapis yatmaya mahkûm olsam da, bu sözümü, ölünceye dek yineleyecek, bu sözümden asla geri adım atmayacak ve bu sözümü, kendi irademle asla silmeyeceğim.
Bir köpek, kendisine ait olan bir kemiği, daha sonra yiyebilmek için, toprağa gömer, Bir kedi, sıçtıktan sonra üzerini toprakla örter. Hayvanlardaki bu güdüsel durum, onların doğalarının zorunlu sonucudur.
Ancak...
Ben, yazdığım herhangi bir yazıyı, ne bir köpek, ne de bir kedi gibi (noter onaylı İHTARNAME gelse bile), kendi irademle gömüp üzerini toprakla örterim. Beni ancak, kesinleşmiş mahkeme kararıyla, polis zoruyla (belki) susturabilirsiniz.
Ben, sadece kendi adına tiyatro yapan, kendi adına yayıncılıkla uğraşan küçük dağlar yaratma peşindeki zavallı bir ün meraklısı değilim. Ben, Türkiye'deki "Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle..." lâfına ciddi bir biçimde itirazı olan ve bu itiraz nedeniyle, diyeti ne olursa olsun, ödemeye razı olan bir insanım!
Ben, asla susmam!
Ben, susmak zorunda kalan oyuncuların sesi olmayı hayat boyu sürdürecek bir oyuncuyum!!
BEN, YAVŞAK DEĞİLİM!!!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
T.C. Kadıköy 17. Noterliği'ne
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
T.C. Kadıköy 17. Noterliği'ne
İHTARNAME
08.10.2010
İhtar Edenler:
1. Oyun Atölyesi Görsel Sanatlar Ticaret Ltd. Şti.
Caferağa mah. Dr. Esat Işık cad. No. 15/A-Moda- İstanbul
2. Haluk Bilginer
Caferağa mah. Dr. Esat Işık cad. No. 15/A-Moda- İstanbul
3. Kemal Aydoğan (TC No: 15487559408)
Caferağa mah. Dr. Esat Işık cad. No. 15/A-Moda- İstanbul
Vekili: Av. Süleyman Anıl - Av. İbrahim Demirci
Muhatap: Bulunmaz Tiyatro / Hilmi Bulunmaz
Ali Baba Türbe sok. Onur Han No: 13/8-9 Çemberlitaş/İstanbul
Konu: Çeşitli tarihlerde "http://tiyatroyun.blogspot.com" adresli internet ortamındaki yayınla ilgili olarak, 5651 sy. Kanun'un (Kanun) 9. md.si hükmü uyarınca "İçeriğin Yayından Çıkarılması Hakkı"nın kullanımına ilişkin ihtarımızdır.
I. Açıklamalar:
1. 18.09.2010 tarihli "http://tiyatroyun.blogspot.com" adresinde açıkça hakaret içerek şekilde müvekkillerimiz hakkında, "LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in genellemeci ve yavşak tavrı, genellemeci ve yavşak tavırlarla sürüp oyunculuk kavramını kirletiyor!" üst başlıklı yayın yer almıştır. Yayının devamında; "(...) TAKSAV'dan "Onur Ödülü" almaya utanmayan Haluk Bilginer, "kıçını yediriyor"!..." şeklinde ifadelere yer verilmiştir.
2. İlgili internet ortamında aynı hakaretlere, 19.09.2010 tarihinde de devam edilmiştir: "LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, LİNÇ KAMPANYASI içerisindeki iftira metnine imza atma sorumluluğunu taşırken, şimdi de yavşaklaşıyor!" Yayının devamında da, şu ibareler kullanılmıştır:
"(...) bir de bu salonlarda görme gereksinimi duyan kıçı kırık müşteriler sayesinde yavşaklaşanlardan biri de LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'dir.
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer, kasasında boş kalan yerleri biraz daha şişirmenin ötesinde, hiçbir amaç gütmüyor.
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in bu yavşak tavrına karşı, oyunculardan bazıları tepki gösterdi.
LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin patronu Haluk Bilginer'in yavşak tavrının son durumunu, habervaktim.com sitesinden okuyunuz... (HB)"
3. Aynı internet sayfasının 01.10.2010 tarihli yayınında da, müvekkillerimize karşı hakaret içeren beyanlara devam edilmiştir:
"YAVŞAK Haluk Bilginer'in patronu olduğu LİNÇÇİ Oyun Atölyesi, "William Shakespeare'in Macbeth"ini daha oynamaya başlamadan yüzüne gözüne bulaştırıyor!"
4. Aynı internet sayfasının 21.09.2010 tarihli yayınında da, müvekkilimiz Kemal Aydoğan'a karşı hakaret içeren beyanlara yer verilmiştir:
"LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin LİNÇÇİ yönetmenlerinden Kemal Aydoğan tarafından yavşakça yönetilmiş oyunun afişinde, doğru olarak, TESTOSTERON yazıyor!"
"LİNÇÇİ Oyun Atölyesi'nin LİNÇÇİ yönetmenlerinden Kemal Aydoğan tarafından yavşakça yönetilmiş oyunun afişinde, doğru olarak, TESTOSTERON yazmasına karşın, bu oyunu yavşakça yöneten LİNÇÇİ Kemal Aydoğan, kendi yönettiği oyunun adını, yanlış olarak, TESTESTERON sanıp öyle dile getiriyor!"
5. Aynı mahiyette ifadeler 25 Nisan 2010, 28 Nisan 2010, 8 Eylül 2010, 16 Eylül 2010, 17 Eylül 2010, 20 Eylül 2010 ve 26 Eylül 2010 tarihlerindeki sayfalarda da yer almaktadır.
II - Sonuç ve istem:
Söz konusu yayınlarla, alenen müvekkillerimizin şeref ve haysiyetlerinin, kişilik haklarının ihlal edildiği tartışmasızdır.
Bu kapsamda, her tür maddi ve manevi tazminata dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla: 5651 sy. Kanun'un (Kanun) 9. md.si hükmü uyarınca; 18.09.2010, 19.09.2010 ve 01.10.2010 tarihli "http://tiyatroyun.blogspot.com" adresli internet ortamında, yayınlanan ihtarnamede belirtilen içeriğin yayından çıkarılmasına, aksi halde yasadan doğan haklarımızı kullanacağımızı ihtaren bildiririz.
Keşide Eden
Oyun Atölyesi Görsel Sanatlar Ticaret Ltd. Şt.
Haluk Bilginer
Kemal Aydoğan
Vekili
Av. Süleyman Anıl
İmza
Sayın Noter, işbu üç örnek ihtarnamenin bir örneğinin Muhataba ALOPOST ile tebliğini, bir örneğinin Dairenizde saklanmasını ve tebliğ şerhini havi bir örneğinin tarafıma iadesini rica edekim.
Av. Süleyman Anıl
İmza
İş bu İHTARNAMEnin tebliğini talep edenin şahış ve kimliği marufumuz bulunan, 40210172838 AVUKAT SÜLEYMAN ANIL adlı kişiye ait olduğunu (KEMAL AYDOĞAN, NİHAT HALUK BİLGİNER, OYUN ATÖLYESİ GÖRSEL SANATLAR TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ adlarına vekaleten hareketle) kendi isteği üzerine tebliğe çıkartılmış olduğunu, bir nüshasının kendisine verildiğini 1 adedinin muhataba tebliği için işleme alındığını, birinin de dairede saklandığını onaylarım. İkibinon yılı Ekim ayının sekizinci günü 08.10.2010
KADIKÖY 17. NOTERİ
BANU ÇANGA
Yerini imzaya yetkili başkatip
MÜZEYYEN ERTUNÇ
Kaşe-İmza
DAYANAK
Kadıköy 17. Noterliğinden 16876 yevm. sayılı 21 eylül 2007 tarihli vekaletname
vekil eden KEMAL AYDOĞAN
vekil olan AV. SÜLEYMAN ANIL
Yetkisi vekilin İhtarname ihbarname keşidesine keşide olunanlara cevap vermeye.. yetkili olduğu görüldü.
Kadıköy 17. Noterliğinden 3651 yevm. sayılı 02.3.2005 tarihli vekaletname
vekil eden NİHAT HALUK BİLGİNER
vekil olan AV. SÜLEYMAN ANIL
Yetkisi vekilin ihtarname ve ihbarname keşidesine olunanlara cevap vermeye.. yetkili olduğu görüldü
Kadıköy 17. Noterliğinden tanzim ve tastikli 1535 yevm. sayılı 24.1.2008 tarihli vekaletname
vekil eden OYUN ATÖLYESİ GÖRSEL SANATLAR TİC. LTD. ŞTİ
vekil olan AV. SÜLEYMAN ANIL
yetkisi vekilin protesto keşide etmek... cevap vermeye yetkili olduğu görüldü.
iş bu dayanak N.K 79. Mad. gereği Eklendi.
Kaşe-İmza
