Oyun'un notu: LİNÇÇİ Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) tarafından bize gönderilen Beklan Algan'la ilgili "yazı"yı olduğu gibi yayınlıyoruz!
***
Birliğimizin başkanı tiyatro eleştirmeni-yazar Üstün AKMEN'in Beklan Algan'ın vefatı nedeniyle yayımladığı bildiri ekte sunulmaktdır.
İlgilerinizi rica eder, saygılarımızı sunarız.
ULUSLARARASI TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ TÜRKİYE MERKEZİ
***
Tiyatromuzun duayenlerinden bir güzel insanı, bir yakışıklı şövalyeyi daha beyaz atının üzerinde sonsuzluğa uğurluyoruz. Beklan Algan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde kurduğu Tiyatro Araştırma Laboratuvarı'nda birlikte çalıştığımız süre içinde beni “İnsan dediğimiz nedir ki,” diye düşünmeye zorlayan bir tiyatro adamıydı. Günü geldiğinde insanı: “Birbirlerine gevşekçe bağlanmış parçalardan kurgulanmış sistemler,” olarak tanımlamıştım da pek gülmüştü. Bu anlamıyla insan olarak kendimi kurgulayışım, tıpkı Erol Keskin ile olduğu gibi, aynen Ayla Algan'a duyduğum gibi, Haluk Şevket Ataseven'de bulduğum gibi, Ahmet Cemal'de sorguladığım gibi düş, düşünce, duygu, ruh ve benzerlerince, aynı ölçüde gevşek bağlantılı olayların “transit istasyonları” gibi, Beklan Algan ile de işlev gördü. O, sanatçı-öznenin vazgeçilmez rolünü hiç yadsımadan yaşadı. Tiyatrocuyu yeti ve emeğiyle kişi yapması, Beklan Algan'ın TAL'e baş koymasıyla daha bir somutlaştı. Tüm çalışmaları dünyalaştı. Dünyadan çabuk uzaklaştı, ama bir gerçek var ki, uzaklaşırken kapsamlı bir yaratılmışlık bıraktı?
***
Ayrıca bakınız:
Çemberden bile daha yuvarlak lâflar eden LİNÇÇİ Mimesis, Beklan Algan'ın ardından üfürerek, Beklan Algan portresinin yanlış tanılanmasına neden oluyor
Hangi açıdan okunursa okunsun, gayet net bir biçimde algılanan Beklan Algan portresini, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın kaleminden okumak için, lütfen, tıklayınız:
Ustam Beklan Algan yada bir tiyatro masalı...
Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz diyor ki: Ölüm, yaşamın bir uzantısı, doğal bir sonucu olsa da, ustam Beklan Algan'ın ölümüyle bir parça da ben öldüm