9 Ağustos 2010 Pazartesi

"Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?" sorusunu aklanızın ucuna bile getirmeyiniz! Ramazan geldi dayandı, ZAMAN da açık yalana boyandı!

Oyun'un notu: "Sağ"dan "sol"a doğru okunduğunda NAMAZ, "sol"dan "sağ"a doğru okunduğunda ZAMAN,
"karmakarışık" okunduğunda raMAZAN adını alabilen gazetenin, tam da RAMAZAN ayı başlarken piyasaya sürdüğü oldukça bayatlamış aşağıdaki haber, "sağ"laması yapılmadan, yalan olup olmadığı test edilmeden okunup inanılacak bir haber değil.

Varsayalım ki, ZAMAN, yalan sözcüğünün üzerini yeşil renge boyadı; o "yalan" sözcüğü, birdenbire "gerçek" sözcüğüne dönüşmüş olmuyor. Haberin "sağ"lamasını
yapabilmek, yalan olup olmadığı test edebilmek için, Acar Burak Bengi'nin kaleme aldığı "SANSÜRLENEN TOLSTOY (Tolstoy'un Din Eleştirisi ve Türkiye'de Karanlığın Gücü" kitabını mutlaka okuyunuz!

Malumunuz, bir kitap, "Önsöz"üyle okunmaya başlanır. Acar Burak Bengi tarafından kaleme alınan kitabın önsözünde bulunan "yalan" sözcüğünü, ZAMAN'ın varsayımsal taktiğine uyarak, biz de yeşil renge boyadık. Bakalım, bizim yeşil renge boyadığımız "yalan" sözcüğü, okurun gözüne "gerçek" sözcüğü olarak görünebilecek mi?

Bu kitabın I. Bölüm'ü, daha önce Tolstoy'un Cevabı (Tüm Dinlere ve "Müslüman Tolstoy" İddialarına) adıyla yayınlandığında, geniş bir kitleye zerkedilen "Müslüman Tolstoy" yalanını, daha önce Türkçede bulunmayan belge, eser, günlük ve mektuplarla teşhir ediyor ve bunun yanısıra Tolstoy'un, Müslümanlığı da içeren din eleştirisini aktarıyordu. Ama geçen zaman içinde Tolstoy'un cevabı, yani hakikât, hakim kılınmadı ve o yalan çok daha geniş bir kitleye zerkedilip, karanlığın gücüyle yalanın hakimeyeti sağlamlaştırıldı. Birkaç küçük revizyon gören ve elinizdeki kitabın I. Bölüm'ünü oluşturan Cevap, şimdi hem o yalanı tekrar teşhir eden, hem de hakikati tekrar belgeleyen ((ve bu parantezler içine alınmış)) bazı ilaveler içeriyor.

II. Bölüm ise, yalan ve karanlığın nasıl güçlendiğine dikkat çeken, sansürleri ve 301 zihniyetini teşhir edip, bu teşhirin de her kesimce örtbas edildiğini gösteren, (ilk ikisi daha önce yayınlanmış) birbirine bağlı üç makaleden oluşuyor. Bu Günlükler Tolstoy Değil / Türkçe Güvenilmemesi Gereken Bir Dildir / "Katl Sansürün Ekstrem Biçimidir".

Acar Burak Bengi
13 Mart 2007


***


Tolstoy'un hadis derlemesi


Dünya edebiyatının en büyük romancılarından Tolstoy'un, Hz. Muhammed'in (sas) sözlerinden derleme bir hadis kitabı olduğunu çoğu kişi bilmez. Zafer Dergisi, ağustos sayısında Tolstoy'un bu kitabını kapağına taşımış. Etraflıca ele alınan dosyanın devamı eylülde yayımlanacak.

Arif Arslan'ın araştırmasına göre Tolstoy, 1908'de Abdullah El-Sühreverdi'nin Hindistan'da basılan "Hz. Muhammed'in Hadisleri" adlı kitabını okudu. Okuduğu hadislerden etkilenen Tolstoy, bunların bir bölümünü kitapçık halinde derledi ve 1908'de yayımladı. Arif Arslan, yeni basımı Azerbaycan'da yapılan bu kitapçığın tarihçesini Zafer okurları ile paylaşıyor. Kitapçıkta geçen hadislerin bir bölümü de dergide yer alıyor.

Lev Tolstoy, kitapçığı çarlık döneminde derleyerek diğer eserleriyle beraber yayımlamıştı. Büyük yazar, bu eseriyle Rus okurlarını Peygamber Efendimiz'in (sas) hadisleri ile tanıştırmıştı. Rus halkı, aydınları ve bilim adamları Tolstoy'u çok seviyorlardı. Fakat Rus devleti Tolstoy gibi bir dâhinin bu yapıtının toplumun geniş kesimlerince bilinmesini istemedi. Bu kitapçık uzun süre insanlardan gizlendi. SSCB döneminde onun bu derlemesi nedense hiç basılmadı. SSCB'nin özellikle ilk yılları ateistlik kimliğinin kabul ettirilmeye çalışıldığı bir zamandı. Bu kimliği kabul etmediği için 1938'de Repressiya kurbanları olarak anılan birçok kişi de idam edilmişti. Hadis risalesi ancak 1978'de Moskova'dan alınan özel izinle Azerbaycan'da tekrar yayımlanabildi. Bir derginin girişimleriyle başkentten alınan izinle okuyucularıyla tekrar buluşan kitapçık çok büyük yankı buldu.

Tolstoy'un seçtiği hadislerin fakirlik ve eşitlik gibi kavramlara yer veren hadisler olması da Rus halkına mesaj verir nitelikte. Tolstoy, seçip kitaplaştırdığı bu hadislerle gerçek adalet ve eşitliğin, kardeşlik ve fedakârlığın, insana saygı ve sevginin adresinin İslam olduğunu vurgulamak istemişti.

Tolstoy'la ilgili bu araştırmaya imza atan Arif Arslan'ın aktardığına göre "Hz. Muhammed'in (sas) sevgiye ait sözleri ve davranışları, hoşgörü, ahlak, doğruluk ve daha birçok evrensel değeri, yine Tolstoy'un ifadesiyle 'aklı başında' bir insanı etkilememesi" düşünülemezdi.

KÜLTÜR SANAT

ZAMAN