Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için iktidara ge(tiri)len AKP, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için tiyatro yayıncılığı(?) yapan LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin beslenmesine katkıda bulunuyor. Toplumsal piramidin en tepesine bir akbaba gibi yerleşen AKP, hiyerarşik bir yöntemle; meta estetiğinin gelişmesine, kapitalizmin makyajla halkın yararına bir sistemmiş gibi görünmesine, yani düpedüz yanılsama oluşmasına sunduğu destek nedeniyle, toplumsal piramidin en tabanına yerleşerek akbabadan arta kalan kırıntıların bekçiliğini yapan leş kargası LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ne, reklâm adı verilen "sadaka" ile beslenmesi için katkıda bulunuyor.
Bunu nasıl mı yapıyor?
Burjuvazi için demokrasi, halk için sömürü düzeneğinin dayatması sonucu parlamentoyu çoğunluk hesabıyla dolduran AKP, Ertuğrul Günay'ı Kültür Bakanı yapıyor. Ertuğrul Günay'a bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün başında bulunan Lemi Bilgin, Sayın LİNÇÇİ Gülhan Avşar'ın sahibi, Sayın LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Sayın LİNÇÇİ Ayşe Nalân Özübek'in Yazı İşleri Müdürü olduğu LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ne verdiği çarşaf gibi reklâmlarla kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, yoğun bir çaba harcıyor.
Her türlü toplumsal eylemliliğin, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için örgütlendiği böyle bir toplum yapısında, kapitalist üretim ilişkilerini, bulunduğu noktadan bile daha geriye, yani feodalizmin nemli ve küflü duvarına dek çekerek yeniden üreten AKP ve bu feodal zihniyetin siyasal izdüşümü olan partinin Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek de, bu cıvık ortamdan aldığı güçle, nikâh töreninin "kerâmet"ine hiç aldırmadan, nikâh salonunda bulunan nikâh masasını bile "burjuvazi için demokrasi, halk için sömürü" kürsüsü olarak kullanabilme gafletinde, dalâletinde ve hattâ hıyanetinde bulunabiliyor!
www.milliyet.com.tr sitesine yansıyan bu düzeysiz politik tavrın içeriğini algıladığınızda, siz de "ANAYASA'YA EVET/HAYIR" kandırmacasının ne kadar cıvıdığını hemen anlayacak, aslında politik ve ideolojik her türlü tahkimata karşın, kapitalizmin insan doğasına aykırılığını duyumsayacaksınız! (HB)
***
Nikâhta ‘evet’ gerginliği
Tahsin Aksu
9 Ağustos 2010
Ak Parti’nin Beykoz Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyesi öğretmen Fatma Ormancı’nın oğlu Bahadır Nazlı ile 8 yıllık kız arkadaşı Derya Sarıkaya’nın nikah töreni referandum gerginliğine sahne oldu.
Nikahı kıyan Ak Partili Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, çiftin “evet” yanıtlarını aldıktan sonra “12 Eylül’de de evet demenizi bekliyorum” deyince ortalık karıştı. Gelinin babası Ercan Sarıkaya ile halasının eşi, “Hayır, burada siyasi propaganda yapamazsın” diyerek başkanın üzerine yürüdü.Beykoz Evlendirme Dairesi’nde 31 Temmuz Cumartesi günü kıyılan nikahı, Ormancı’nın ricası üzerine tatilini yarıda keserek törene katılan Başkan Çelikbilek kıydı. Nazlı ve Sarıkaya çiftinden “evet” yanıtlarını alan Çelikbilek, gülümseyerek, “Evetler çok oldu. 12 Eylül’de de evet demenizi bekliyorum” dedi. Gazeteport internet sitesinin dün gündeme getirdiği iddiaya göre Çelikbilek’in sözlerinin ardından nikah masasına fırlayan gelinin babası Sarıkaya, “Hayır, burada siyasi propaganda yapamazsın” diyerek, başkanın üzerine yürüdü. Sarıkaya’ya gelinin halasının eşi de katılınca gerginlik büyüdü. Düğüne katılanların araya girmesiyle olayın büyümesi önlendi.Milliyet’in sorularını yanıtlayan Fatma Ormancı, başkanın sözlerine gelinin babası ve halasının eşi dışında kimsenin tepki göstermediğini belirterek, “O bir kız babası ki çok ayıp birşey yaptı. Kızını ağlattı bütün gece. Herkes de onu kınadı. Gelinim üvey babasıyla yaşamış bir insan. Bu kıza hiçbir emeği geçmemiş insanlar propaganda olsun, diye bu şekilde uzattılar” diye konuştu. Başkan Çelikbilek’in kendisine, “Senin siyasetin içinde olman dolayısıyla ufacık bir şaka yaptım. Özür dilerim” dediğini aktaran Ormancı, “Gelinin şahitliğini üvey babası yaptı. Benim kanaatimce bu duruma tepkisi büyüktü. Ordan o kızgınlığı yaşadı” dedi.
(Kaynak: Milliyet)