14 Ağustos 2010 Cumartesi

Biz, tiyatro sanatına hizmet eden bir site olsak da, varlığını egemenlerin varlığına armağan eden medyatik kişilerle de ilgilenmek zorunda kalıyoruz!

Kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için, holdinglere gereksinim duyulur. Holdinglerin, halkın gözünde, ışıltılı vitrinlere sahip kurtarıcılar gibi gösterilmesi için, holding medyasına gereksinim duyulur. Emek sömürüsünün üzerini drajelendirip, bu sömürünün kanıksanması için, medyatik medyatörlere gereksinim duyulur.

Bu medyatörlerden biri Güneri Cıvaoğlu; bu medyadan biri Milliyet Gazetesi; bu holdinglerden biri Doğan Holding'tir...

Benim, halkımın ve tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle üniversite okumuş, mürekkep yalamış aydınlar, holdinglerin zembereğini kurduğu bu sömürü çarkının emekçilerin çıkarlarının tersine çalıştığının farkına varılması için, ellerindeki tüm olanakları kullanıp, bu sömürü çarkının dönüş yönünü, her fırsatta emekçilerin gözünün önüne sermesi gerekir!...

Biz, sosyalist bir bilinçle yayın yaptığımızdan, eleştirilerimizi, sadece "tiyatro kafesi" içerisine tutsak olmuş tiyatrocular gibi yapmıyoruz. Biz, gücümüz yettiğince, olanak buldukça, "burjuvazi için demokrasi, emekçiler için diktatörlük" anlamı içeren bu düzenin, sadece ve sadece kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için hareket ettiğini, tiyatro kamuoyuna sürekli olarak anlatıyoruz.

Ancak...

Nâzım Hikmet'in dediği gibi;

"Yüreklerin kulakları sağır...
Hava kurşun gibi ağır..."


Bizim gündeme getirdiğimiz (aslında sürekli olarak gündemde olan) bu konuların her birinden onlarca tiyatro oyunu yazılabileceği hâlde, bu konuların içerdiği izlekleri dayanak konusu yapmak yerine, "benim oyunum senin oyununu döver" mantığıyla iş peşinde koşup, Devlet Tiyatroları'nın kapısındaki paspasın üzerinde yatmak ve böylelikle piyasa kültürünü geliştirmek isteyen oyun yazarlarına, inanın çok sinirleniyoruz!!!

"Yala Ama Yutma" oyununun tedavülden kalkmasına "yardım ve yataklık" ederek, zâten sanattan iyice uzaklaşmış bulunan tiyatronun, biraz daha sanattan uzaklaşması için siper kazan habervaktim.com sitesinden alarak aşağıya aktardığımız haberi okumakla birlikte, büyük büyük lâflar etmiş ("kabullenmenin, susmanın erdem sayıldığı topraklarda tam da buraya ait demir leblebi, ağır lokma, çetin ceviz ve susmayı kabullenmeyen oyunlar") "Yala Ama Yutma" ekibinin ve bu ekibin oyununu oynamak istediği LİNÇÇİ Altıdan Sonra Tiyatro'nun mekânı kumbaracı50'nin yöneticisi LİNÇÇİ Nilgün Kurt'un (Telefon: 0532 / 255 55 80) korkaklığını da unutmamakta yarar var. (HB)


***


Civaoğlu Barda Rezalet Çıkardı


Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu Bodrum'da bir barda rezalet çıkardı. Barın kapısında elinde rakı kadehiyle etrafa küfürlerler savuran Civaoğlu, bununla da yetinmedi...

Belgesel fotoğrafçı Sinan Durdu, ünlü gazeteci, Milliyet Gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu'nun Bodrum'da bir barda rezalet çıkardığını, elinde rakı kadehiyle etrafa küfürler savurduğu iddia edldi..

Sinan Durdu sosyal paylaşım sitesi Twitter'de şunları yazdı:

"Olayın olduğu mekan; Marina Yacht Club, Bodrum... Güneri Civaoğlu; elinde rakı kadehi, tshirtü komple yırtılmış, yürümekte zorluk çekiyor. Hem ıslık çalip hem de küfür ediyor. Herkesin imrendiği ve önem verdiği Güneri Civaoğlu barın kapısında kusuyor. Herkesin keyfini kaçırdı. Güvenliğe küfür ediyor. Koskoca mı? Tshirtünün sol göğsü komple yırtılmış. Düşe kalka yürümeye çalışıyor. Gözgöze geldiği herkese küfür ediyor. Ben gazeteci değilim. Fotografını niye çekeyim adamın. Zaten görmesi gereken herkes gördü.Mekanın işletmecisine; G.C.'nin durumunu söyledim. Güvenliğe küfür ediyor dedim. Marina Aydın Doğan'ın birşey yapamam dedi!!!....

"Ayşenur yazıcı da, "Hay Allah! Koskoca Güneri Civaoğlu nasıl kusar bar kapılarında?? Bu sıcakta Allah muhafaza o kadar içki içilir mi?:(( " diye yazdı...

(Kaynak: habervaktim.com)