Türkiye, oldum olası LİNÇ KÜLTÜRÜ konusunda kabarık bir sabıka koleksiyonuna sahip. Osmanlı'dan aldığı ganimet, talan ve vandal kültürüyle beslenen ve sürekli olarak "at-avrat-silah" imgesini "para-silah-iktidar" imgesine dönüştüren Türkiye Cumhuriyeti, başta 12 Eylül Faşizmi sabıkası olmak üzere, birçok sabıkayı, âdeta birer onur madalyası gibi siyasal vitrininde teşhir edip "hava atıyor".Toplumsal, kültürel, bilimsel, sanatsal, etik, estetik düzlemde faşizmi besleyen LİNÇ KÜLTÜRÜ, tiyatro alanında da müthiş bir baskı yöntemi kurgulayarak, ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmek isteniyor. Başta "Özdemir Nutku Skandalı" ile "Talât Sait Halman Skandalı" olmak üzere, bütün tiyatral yığınak, bu yönde oluşturuluyor.
Gerçekçi yazar Coşkun Büktel'le sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için, yaklaşık olarak bir yıl önce düzenlenen, ancak bu iki sanatçının yürekli ve devrimci mücadelesiyle, adım adım, santim santim geri püskürtülen LİNÇ KAMPANYASI, tarih sahnesindeki yerini aldı. Coşkun Büktel'le Hilmi Bulunmaz'ın, LİNÇ KÜLTÜRÜnü besleyen LİNÇ KAMPANYASIna karşı verdikleri mücadele, sadece tiyatral faşizme indirilmiş sert ve sendeletici bir tokat olarak nitelenip tiyatro alanına tutsak edilmemeli. Theope yazarı Coşkun Büktel'le Bulunmaz Tiyatro yöneticisi Hilmi Bulunmaz'ın verdiği bu sert ve sendeletici anti-faşist mücadele; toplumsal, kültürel, bilimsel sanatsal, etik, estetik alanlara da sirayet etmeli ve/ya zâten süren anti-faşist mücadeleyle entegre olmalı. LİNÇ KÜLTÜRÜ alışkanlığına karşı, "refleks hâlinde ve kendiliğinden" ortak bir mücadele alanı oluşturulmalı.
Anti-faşist ortak mücadele alanının oluşumu için, öncelikle "sol gösterip sağ vuran" siyasal yapılarla hesaplaşmak gerekir. Bunun için, sadece genel, nesnel, kuramsal değil; aynı zamanda, özel, öznel, kılgısal mücadeleye de önem vermek gerekir.
Burjuvazinin dere geçerken bile at değiştirdiği günümüzde, at iziyle it izinin birbirine karıştığı bir zaman ve ortamda, "Baykal-Baytok" cenderesine sokulmak istenen halkımızın sorunlarının "Bay-Bay" ve/ya Deniz Baykal'a "bye-bye" (İngilizce olan ve ülkemizde günlük dilde sık sık kullanılan bu sözcüğün okunuşu; "bay-bay"dır.) demekle, tarihsel nedenlerden kaynaklanan sorunların kördüğüm ettiği siyasal ortamın karmaşasıyla değil, emekçilerin iktidarını hedefleyen yöntemlerle çözülebileceğini bir kez daha yinelemekte yarar var.
Türkiye tiyatrosunun hızla, hem de şimşek hızıyla uçuruma sürüklenmesi için, tam yirmi yıldır kuyu kazan, tuzak kuran, entrika çeviren LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisinin "Danışma Kurulu Üyesi" olmayı içine sindiren Enver Aysever'i âdeta ödüllendirir gibi "Parti Meclisi"ne alan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Deniz Baykal'dan hiçbir farkı yok. "Baykal-Baytok" ilişkisiyle birlikte kendisine "bye-bye" denilen Deniz Baykal, hiç olmazsa, Türkiye tiyatrosunu uçuruma sürükleyen LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisinden herhangi bir "yeniçeri"yi kadrosuna devşirmeyi akıl edememişti!
Dürüstlük maskesiyle Türkiye siyasal sahnesini işgal eden Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Türkiye tiyatrosunun çürümesi, tiyatral faşizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesi için büyük bir gayret gösterip her türlü ayak oyununa başvuran LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisinden "yeniçeri" devşirmesi nedeniyle, koyu bir esefle KINIYORUZ! (HB)
***
Oyun'un notu: Aşağıdaki haberi, LİNÇÇİ Gülhan Avşar'ın sahibi, LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, LİNÇÇİ Ayşe Nalân Özübek'in Yazı İşleri Müdürü olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı emrinde çalışan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün verdiği reklamlarla beslenen LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... dergisinin yan kuruluşu, gölgesi gibi hareket eden LİNÇÇİ tiyatrodergisi.com.tr sitesinden alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, haberde bulunan LİNÇÇİ ada biz link verip, bu adı kırmızı renkle biz belirginleştirdik!
***
LİNÇÇİ Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Danışma Kurulu Üyesi Enver Aysever, CHP Parti Meclisi’ne Seçildi.
LİNÇÇİ Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Danışma Kurulu Üyesi Enver Aysever 1212 oyla CHP Parti Meclisi’ne seçildi. Arkadaşımıza yeni görevinde başarılar dileriz.
Enver Aysever: 1971 İstanbul doğumlu. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu. Uzun yıllar Tiyatro Çisenti’nin Sanat Yönetmenliği’ni yaptı. “Durdurulmuş Zamanın Fotoğrafı”, “Renkler ve Günce”, “Yağmurla Gelen Yüzler”, “Yabancı’da Camus”, “Açık Evlilik”, “Dilekçe”, “Frankie and Johnny”, “Bir İstanbul Masalı”, “Şimdi Yaşa Sonra Öde”, Attilâ İlhan şiirlerinden oyunlaştırdığı “Ne Kadınlar Sevdim” sahneye koyduğu oyunlardan bazıları. “Bebişler Karnavalı”, “Renkler Cumhuriyeti”, “Beyaz Dişler Ülkesi”, “Güneşi Güldüren Soytarı”, “Kakaolu Olsun”, “Yaşamak Güzel Arkadaşım” adlı çocuk oyunlarını yazdı, yönetti. Bu oyunları “Çocuk Oyunları 1” adlı bir kitapta topladı. TV8’de “Lacivert”, NTV Radyo’da “Kurşun Kalem” adlı edebiyat programlarını hazırlayıp sundu. Finansal Forum gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Varlık, Gösteri, İnsancıl, Cumhuriyet gibi gazete ve dergilerde makale, deneme, araştırma yazıları yayınladı. Halen Doğuş Üniversitesi Kültür Sanat Yönetmenliği’ni yürütmekte, aynı üniversitede yazarlık atölyesi çalışmalarını sürdürmektedir. “Televizyon Gazeteciliği”, “Sahne Sanatları” derslerini de veren yazar, Remzi Kitap Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliği’ni ve LİNÇÇİ Tiyatro… Tiyatro… Dergisi Danışma Kurulu üyeliğini sürdürmektedir. Akbank Kültür Sanat Merkezi’nde “Ayın Güncesi” adı altında halka açık kültür, sanat tartışmaları düzenlemiştir. Uzun süre TV8 “Haber Aktif” programının içinde “Yazın Aktif” köşesinin sürekli konuğu olarak yorum ve eleştiriler yapan yazarın; “Geç Kalmış Romantik” adlı öykü, “Bir An Bin Parça” adlı roman, “Nasıl Yazar Olunur”, “Yaralısın Türkiye” adlı deneme kitapları bulunmaktadır. Halen Skytürk televizyonunda “Aykırı Sorular” ve “Lacivert” adlı siyasal tartışma ve edebiyat programlarını hazırlayıp sunan ve program müdürlüğü görevini yürüten Aysever, 2007 Yunus Nadi Roman Ödülü sahibidir. Evli ve Nisan adında bir çocuk babasıdır.
..................................Haber Giriş Tarihi: 24 Mayis 2010
(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi
