LİNÇÇİ DestAr Tiyatro'dan Kürtçe Bir Deney ...
LİNÇÇİ Yaşam Kaya
30 Ocak 2010
Türkiye’de günden güne demokratikleşme hamleleri devam ederken, bugüne dek görülmek istenmeyen, kendi toplumumuzun bir parçası olan Kürtçe Tiyatro çok büyük bir ilerleme sağladı. Bu sene cumhuriyet tarihimizde ilk kez Kürtçe tiyatro yapan LİNÇÇİ DestAR Tiyatro Cerb oyunu ile Kültür Bakanlığı’ndan (Oyun'un notu: LİNÇÇİ DestAR Tiyatro'nun yaladığı miktarı anlamak için mutlaka TIKLAYINIZ: Kültür Bakanlığı çanağı) destek alarak tiyatro severlerle buluşuyor. 2007 yılında Radikal’de yazdığım ilk Kürtçe oyun eleştirisinden bu yana teatral olarak epeyce demokratik bir yol katetmiş gözüküyoruz. Bir takım ön yargılarımız toplumca yıkıldı. Ama yazarlar arasında halen yıkılmaz ön yargılar devam ediyor.
LİNÇÇİ DestAR Tiyatro geçtiğimiz sezon oynadıkları Reşê Şevê isimli oyunla seyircilerinin karşısına geçti. İzleyenlerin görsel olarak belleklerinde iz bırakan grup bu sezon Cerb / Deney adlı sözsüz, beden diline dayalı ve teknolojik görsellerle süslü bir deneysel çalışma sunuyor izleyicisine. 4 mahkumun suç dosyaları ile beraber girdikleri hapishanede yaşadıkları psikolojik ve bedensel işkence sindirme süreci muhteşem bir tasarımla anlatılıyor. Ülke gerçeklerini sahneye taşıyan grup üyeleri askeri darbelerle geçen ülke tarihi boyunca insanlara yapılan akıl dışı baskıları da sahnede gösteriyor. Özellikle de neyle suçlandığını bilmeyen 4 insanın yaşam kesiti, asker faşizminin küçük bir ayrıntısı diyebiliriz.
Son dönem tiyatro yaşantımızda ülkenin içinde bulunduğu sosyopolitik koşullar hep göz ardı edilmişti. Özel tiyatrolar sergiledikleri oyunlarında sürekli bir kaçışın içindeler. İnsanların yaşadıkları anti demokratik olaylar sanata ve sanatçıya çok büyük sorumluluk yüklüyor. Darbe söylentileri içinde çalkalanan gündemimiz demokrasi kavramının güçlenmesi için büyük bir mücadele veriyor. İşte Cerb / Deney adlı gösteri demokrasi mücadelesi veren insanların sözsüz bir eylemi niteliğini taşıyor. LİNÇÇİ DestAR Tiyatro LİNÇÇİ Mirza Metin’in cesur düşüncesiyle hem Türkiye Tiyatrosu’na başka bir pencereden bakıyor hem de demokrasi isteyen bireylerin sesi olarak yükseliyor.
Oyunda bir odaya atılan 4 mahkum açlıkla susuzlukla mücadele verirken bir yandan da insanca yaşayabilmek adına birbirleriyle kıyasıya bir mücadelenin içine giriyorlar. Yeri geliyor bir bardak su için kavga ediyorlar bazen de kültürlerini anlatırken istemedikleri hayat şartları için kendilerini suçluyorlar. Gerçekle hayal arasında gidip gelen içerdeki insanlar, kendi aralarında uyumlu bir süreç geçirseler de köşelerde beliren askerlerin işkencelerine dayanamayarak istenmeyen bir sürtüşme sürecine sürükleniyorlar. Kavga ediyorlar, birbirlerini öldürmek adına acımasız yaşam şartlarının içine itiliyorlar.
Oyunun Kurgu Yönetmenliğini LİNÇÇİ Mirza Metin üstlenirken, Sanat Yönetmenliği’ ni LİNÇÇİ Genco Demirer gerçekleştirmiş. Evrensel tasarımları ile tiyatroya büyük katkı sunan Demirer akıl dolu sanatsal yaratımlarını bu sefer de sahnede göstermiş. Kamera ile oyuncuların görüntülerinin sahneye yansıması çekilen her acıyı seyircinin yüzüne vuruyor. Gölgedeki insan suretleriyle anlatılan hayaller de hem LİNÇÇİ Mirza Metin’in hem de LİNÇÇİ Genco Demirer’in büyük düşüncesi. Asker işkencelerinin sert bir müzikle gürültülerle gerçekleştirilmesi yaşanılan acıları gerçekle bütünleştiriyor. Oyunun ışık tasarımını Alev Topel; müzik tasarımı ise Mübin Dünen yapmış. Teknik ekipte grubun başarısına ayak uydurmuş. Mükemmeller. Özellikle de dekor başarısı gözden kaçmıyor.
Oyunda Mensur Zirek, Selman Akkuş, Cihan Kuba, Hamza Güzel, Berfin Zenderlioğlu, Orhan Avcı, Zozan Eres, Sevgi Turan, Beray Zen yer alıyor. Oyuncular birbirlerinden yetenekliler. Mensur Zirek ve Cihan Kuba ekipte sivrilen isimler olsalar da ekip bütünlük içinde muhteşem bir performans ortaya koyuyor. Çekilen acılar sözsüz, bedenle, çok güzel tepkilerle izleyene ulaşıyor. Sistem ve demokrasi eleştirisi grubun sahnedeki uyumu sayesinde güzel bir ironiye dönüşüyor. Acıyı anlatmakta zorlanmayan oyuncuları izleyenler de rahatlıkla anlıyorlar.
Türkiye siyasette toplumsal alanda büyük bir demokrasi özlemi içindeyken, LİNÇÇİ DestAR Tiyatro Cerb/Deney adlı gösterisiyle bu özlemi tiyatro sahnelerine taşıyor. Kürtçe Tiyatro alanında toplumun tamamını kapsayan bir acıyı, işkenceyi, tiyatro severlerle yerden yere vuran grup, asker despotizmini de sert biçimde eleştirmekten geri durmuyor. Bu muhteşem oyunu kaçırmamanızı öneririm.
(Kaynak: LİNÇÇİ Yaşam Kaya, tiyatronline.com)
***
Oyun'un notu: Yukarıdaki metni, Enver Başar'ın sahibi, yaşam cahili olduğu kanıtlanmış LİNÇÇİ Yaşam Kaya'nın editörü olduğu LİNÇÇİ tiyatronline.com sitesinden alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, metinde bulunan LİNÇÇİ adlara biz link verip, bu adları biz kırmızılaştırdık!
Ayrıca bakınız: Kültür Bakanlığı çanağı
Devlet, "Kürtçe tiyatro"yu destekliyor!
Yaşam Kaya, "İngiltere basınında yazan ilk Türk tiyatro eleştirmeni" olmakla övünüyor
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi