30 Ocak 2010 Cumartesi

Nedim Doğan hocamın ardından...


LİNÇÇİ Sabiha Topallar
sabihatopallar@yahoo.com


Hücrelerini kemiren illet kanser esir almıştı onu, sağlığını almayı başarmıştı ama sahne tutkusunu meslek aşkını alamamıştı ondan o lanet hastalık... Kendisini ziyarete gittiğimizde zayıf ve yorgun karşıladı bizleri ama hasta yatağında bile bize ışık tuttu can kulağıyla kendisini dinleyen öğrencilerine yine öğretti...

O son derslerimizden aklımda en çok televizyonlarda şov yapıp söz verenlerin vefasızlığı kaldı... Sonra kalktı o yataktan ve koştu mesleğine annem aradı bir gün coşkulu bir sesle müjdeledi ‘Nedim Hoca televizyonda kızım dizide oynuyor demek iyileşti maşallah çok sevindik’ sevinmiştik, kanserin yenilebileceğini bu kez hocamızla öğrenmiştik.

Yıllar önce Gönül Ülkü&Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda gençlerden oluşan bir Deneme Sahnesi kurmak fikrini sunmuştu o zamanın Tiyatro Müdürü olan Nedim Doğan, bu fikir duayenlerin tiyatrosu için biraz radikal sayılıyordu. Gazanfer Hoca ‘sorumluk sende’ diyerek kabul etmişti bu öneriyi ve heyecanla sınav saatini bekleyen biz gençlere açılmıştı kulis, Nedim Doğan o zamanlarda Nedim Hoca’mız olmuştu.

Ana sahnenin oyunuyla İzmit’e turneye gideceğimizde Nedim Hoca yapmıştı organizasyonu ve kardeşim gönüllü yardımcısı olmuştu kendisinin, o zamanlarda dinlemiştim İzmit’in ilçesinde öğretmenken yaşadığı kırık aşk hikayesini ve doğup büyüdüğüm şehrin onun için özelliğini...

Öğretmendi Nedim Hoca emekliliğine az kaldığı zamanlarda Tiyatro aşkı o kadar baş edilemez olmuştu ki bırakmış memuriyeti artık sahnede öğretir olmuştu.

Geçmişe baktığımda anlıyorum ki Tiyatro aşkıyla işyerimden istifa etmem sanırım hocanın başarısının yüreklendirmesiyle olmuş...

Genç bir inatla doğrularımı savunurken hatırlıyorum kendimi popüler kültürün yozluğundan, dizilerin insana birşey katmadığından, kendini tekrarlayan çirkin işlerden dem vuruyor övünerek ‘ben televizyon izlemiyorum hocam’ diyordum, o zaman hocam mesleğin gereklerini öyle güzel anlatmıştı ki karşısındaki çok bilmiş inatçı genci ikna etmişti. O zamandan sonra bir ödev gibi bilirim kim hangi dizide oynuyor, konusu nedir, yönetmeni kimdir takip edeceğim kadar kıymetli işler görmek zor olsa da hocamın miras bıraktığı bakışla değerlendirir kendime katacağımı alırım.

Bizleri üşüten soğuklar kanserin yıprattığı bünyesinde zatürree yapmıştı ve hocam o sevmediği hastane yatağına yatmıştı yeniden, ilkindeki kadar inatçı değildi artık ama yinede başaracağını umuyorduk maalesef bu sefer bıraktı bizleri ışığa gitti...

Ocak ayından hep korkarım belasız geçmesi için dua ederim, en sevdiğim insanı anneannemi kaybettiğimde takvim yaprağını günlerce değiştirmediğimde kinlenmiştim bu aya hep hastalıkla, ölümle anılır bu ay bir düşünün Uğur Mumcu ve Hrant Dink’i andık geçen günlerde, Gazanfer Özcan hocamız hastaneye kaldırıldığında Ocak ayıydı, Barış Manço’nun kalbi durduğunda 31 Ocak’tı –kayıtlara şubat olarak geçmesi son müdahale yapılıp gece yarısından sonra kaybedilmesinden- şimdi Nedim Doğan hocamızı kaybettik yaşamak kaygısı bize kaldı...

Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın, hastalığı boyunca her zaman yanında olup kendisine en iyi şekilde bakan eşine ve öğrencilerine sabırlar diliyorum...

LİNÇÇİ Sabiha Topallar

(Kaynak: tiyatrom.com)


***


Oyun'un notu: Yukarıdaki metni, LİNÇÇİ Ahmet Ertuğrul Timur'un sahibi olduğu LİNÇÇİ tiyatrom.com sitesinden alarak olduğu gibi yayınladık. Ancak, metinde bulunan LİNÇÇİ ada biz link verip, bu adı biz kırmızılaştırdık!

Ayrıca bakınız:

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi