17 Aralık 2009 Perşembe

Eleştirmenler tiyatroda mobbing haberini niye eleştirdi?


Medyafaresi'nin dünkü haberi sanat dünyasına bomba gibi düştü! Eleştirmenler Birliği bakın ne açıklama yaptı? Nedim Saban yazdı!

Bir tiyatro sitesinde yayımlanan Nedim Saban imzalı habere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçılarından Hülya Karakaş'ın, tiyatronun geçmiş dönem Genel Sanat Yönetmenliğini yapmış Orhan Alkaya'yı "Mobbing", yani iş yerinde baskı gerekçesiyle mahkemeye verdiği belirtilmiş, aynı haber Tiyatro Dergisi ve diğer bazı tiyatro sitelerinde de kendisine yer bulmuştur.

Ülkemizdeki ve dünyadaki tiyatro düşüncesi, tiyatro etkinlikleri, tiyatro olgusuyla izleyici, okur kitleleri arasında köprü kurmayı hedefleyen kuruluşumuz, Hülya Karakaş ile Orhan Alkaya arasında, halen yargıya intikal etmemiş bir konunun kamuoyu önünde tartışmaya açılmasına karşıdır. Nedim Saban'ın tartışma ortamına bizzat zemin hazırlaması, bu amacı taşıyan haberler yapılması veya yaptırılması, haberin yayılması çabalarını da tiyatro sanatı açısından zararlı görmektedir. Ayrıca bahse konu haberde adı anılan avukatın davayı kabul etmediğinin ve dilekçenin henüz mahkemeye verilmediğinin tarafımızdan öğrenilmesi de fevkalade üzücü ve mesleki açıdan esef vericidir.

Tiyatro sanatının dününü, bugününü ve yarınını düşünmesi; tiyatro sanatının "insan olma"ya, "çağdaş olma"ya katkılarını her fırsatta vurgulaması gereken, tiyatro sanatından alınan tadı çoğaltmayı, yaymayı görev edineceklerin yargılanmamış suç isnatlarıyla, şimdilik "iftira" mertebesindeki iddialarıyla bir başka saygın meslektaşını suçlaması tarafımızda hazin olarak değerlendirilmektedir. Üzüntümüz, giderek tiyatrocu olma şanını küçülten ifadelerin yer aldığı Nedim Saban ile Tuncay Özinel arasındaki "çekişme" için de aynen geçerlidir.

Tiyatrocularımızı, tiyatrocu olma ciddiyetine davet ediyoruz.

TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ


Dün Medyafaresi'nde bağımsız, güdümsüz sanat haberi olarak yeralan haberde "tarafsız" olduğumu belirtmiştim. Ancak bugün Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin açıklaması'ndan sonra bu haberimin arkasında durduğumu belirtmek isterim.

Gazeteci, haberci, eleştirmen kimliği taşımıyorum ama gerek yasaklanan oyunlar, gerek yıkılan tiyatrolar, gerek mesleğimde yaşanan güzellikleri kamuoyuyla paylaşmanın çağıma karşı bir sorumluluk olduğumu düşünüyorum.

Bir tiyatro haberini eleştiren Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'ni ben de eleştiriyorum.

1) Hülya Karakaş Adli Tıptan mobbing raporu almıştır.
Bu Türkiye'de bir ilktir. Başlı başına bir haber konusudur.

2) Hülya Karakaş, Eren Keskin ile dört aydır sürekli iletişim halinde olmuş, defalarca görüşmüş, iki gün önce muvaffakatname vererek, mahkeme sürecini başlatmıştır. Bu konuda Eren Keskin'in şu anda açıklama yapmak istememesi bağlayıcı olmadığı gibi, Eleştirmenler Birliği'nin en son işi, bir avukatı arayarak, bu konuyu sorgulamak olmalıdır.

3) Kaldı ki, tiyatroda mobbing gibi önemli bir konuyu tarafsızca duyuran bir medya haberini gölgelemek, bugüne kadar tiyatroda ırkçılık, sansür, yasaklama gibi ciddi konularla uğraşan birliğin üyelerine yaraşmaz, aydın sorumluluğuna yaraşmaz.

4) Kaldı ki, farzedin ki, avukat değişse bile, mobbingin mahkemeye taşınması çok önemli bir haberdir ve Türkiye'de hiçbir medya organı bu haberi atlamak istemez.

Eleştirmenler Birliği'nin bu kararı oybirliğiyle mi oy çokluğuyla mı aldığını bilememekle birlikte, bir medya haberinden niye bu kadar rahatsız olduğunu hiç anlayamadım.

Türk Mahkemeleri herkese açıktır. Buraya yansıyan dosyaları kamuoyundan saklamak değil, kamuoyuyla paylaşmak, bir mesleki onurdur.

Eleştirmenler Birliği'nin bu açıklamasını tekrar gözden geçirmesini, illa Alkaya ile ilgili bir açıklama yapmak istiyorsa Harbiye'de kiralanan tiyatro salonu ile ilgili bir açıklama yapmasını salık verir, kendilerine başarılar dilerim.

17.12.09 18:19

(Kaynak: medyafaresi)