"Sadece profesörlerin mi küfür etmeye hakları var?"(Mihail Bulgakov, Köpek Kalbi, Alan Yayıncılık, Ekim 1988, sayfa 65)
HİLMİ BULUNMAZ
İFTİRACILARA
ŞAMAR İNDİRİR GİBİ
BİR YANIT VERDİ!
Hilmi Bulunmaz, diyor ki:
"Özdemir Nutku tarafından Coşkun Büktel'e atılan iftira, bana atılmış demektir; Theope'ye atılan iftira, Bulunmaz Tiyatro'ya atılmış demektir ve gerçekçiliğe atılan iftira, sosyalizme atılmış demektir. Ben, 'Bana dokunmaya yılan bin yıl yaşasın!', 'Her koyun kendi bacağından asılır!' diyebilecek denli alçak biri değilim. Ben, ömrüm boyunca, her türlü iftiraya karşı çıktığım gibi, bu iftiraya da karşı çıkıyorum." (13 Haziran 2009)
Şimşek hızıyla kirlenen, küflenen, çürüyen, kokan Türkiye tiyatrosunun yetiştirmiş olduğu koskoca tiyatro profesörü Özdemir Nutku’nun Coşkun Büktel ve onun yapıtı Theope'ye attığı iftirayı değerlendiren Bulunmaz Tiyatro yöneticisi, sosyalist tiyatro sanatçısı Hilmi Bulunmaz tarafından kaleme alınıp "Türkiye'nin en saygın ve en yaygın" tiyatro dergisi YENİ TİYATRO'da yayınlanan oylumlu ve "akademik" üsluplu yazısını okuyunuz:
İftiradan yana olmak
yada
iftiradan yana olmamak
TIKLAYINIZ!
* Shakespeare, ''Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu'' ("to be or not to be; that is the question") sözünü, 1601 yılında Hamlet'te kullanmıştır.
***
Ayrıca not: Tiyatro sanatçıları, kendilerini, yalan makinesi, küfürbaz, linç çağrıcısı Mustafa Demirkanlı'nın şirretinden korumak için Tiyatro... Tiyatro... dergisini asla satın almamalılar!
Biz, Türkiye dramatik yazarlığının Everest'i ve "Türk dilinde yazılmış en iyi oyun" olan Theope'nin yazarı Coşkun Büktel ile Bulunmaz Tiyatro yöneticisi sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek için,
"KINIYORUZ!"
aldatıcı başlıklı bir linç kampanyası başlatan yalan makinesi, küfürbaz, linç kampanyası ana sponsorlarından, Tiyatro... Tiyatro... dergisinin sahibi Mustafa Demirkanlı'yı, yalan, linç çağrıcılığı, hakaret ve küfürlerinden dolayı kınıyor, ahlâki bir tutum geliştirmeye davet ediyoruz.
