30 Nisan 2009 Perşembe

ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen Mustafa Ş. Demirkanlı!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Şükrü Demirkanlı, her zaman yaptığı gibi, yine yalanlar üzerine bir yazı inşa etti. Okuyunuz. (HB)

***

Kiminle Karşı Karşıyayız?

Mustafa Demirkanlı
1 Mayıs 2009

Bugün, işçiler, emekçiler, devrimciler, sosyalistler alanlarda olacak, İstanbul’da ise Taksim’i zorlayacak. Sosyalistiği ile övünen Hüseyin Hilmi Bulunmaz, “1 Mayıs’ı” “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” olarak kutlanmasını öneriyor. Bugün sitesinden yaptığı çağrı ile ofisinde çay içmeye davet ediyor, Egemen güçlerin, 1 Mayıs’ı kendi mecrasından çıkartmaya, “Bahar Bayramı” olarak kutlanmalı önerilerine “sol(!)”dan katkı yaparak “1 Mayıs”a yönelik provokatif öneriler sunmaktan kaçınmıyor. İki yıl önce de 27 Mart’ta tüm tiyatro STK’ları “AKM Yıkılamaz” eyleminde Taksim’deyken, AKP’li Belediyenin, TODER’le gerçekleştirdiği karşı kutlamanın konuğuydu, Coşkun Büktel’le birlikte.

Ertuğrul Timur’un, Hüseyin Hilmi Bulunmaz dosyasında (http://www.tiyatrom.com/tyt/fkm_bulunmaz.htm) belgeleriyle açıkladığı Fetullah Gülen Cemaati’yle ilişkilerinden de gördüğümüz gibi 2002’de de “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”nü FKM’de kutlamaktan da kaçınmamış, dosyanın devamında başkaca ilişkilerinde açıklanacağı spotları yer alıyor.

Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın FKM (Fırat ya da Fetullah Kültür Merkezi) ile ilişkileri dosyanın bir yerinde şöyle açıklanıyor: “Bu belgede dikkatimizi çeken hilmi bulunmaz'da ulvi alacakaptan'da ısrarla fkm de etkinlik yaptıkları ve kovuldukları yılı 2001 olarak açıklamaktadır. Oysa fkm belgelerinde her ikisinin de 2002 de orada olduğu belgelidir. Fkm müdürü yıllarca değişmemiştir. Dolaysıyla da 2001 de kovduğu kişileri 2002 de söyleşiye yada etkinliğe , oyun sahnelemeye çağırmış olması pek mantıklı değildir. En iyi ihtimalle hüseyin hilmi bulunmaz'da, ulvi alacakaptan'da yılları şaşırmıştır diyebiliriz.”

Dosya’nın diğer konu başlıkları olarak şu spotlar yer alıyor, merakla bekliyoruz:

- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ VE ULVİ ALACAKAPTAN BUGÜN BİLE SÜREN İLİŞKİLERİ, BİRBİRLERİNE DESTEKLERİ...

- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ'DAN MENFAAT KARŞILIĞI SAADET PARTİSİNE ÖVGÜ...

- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ AKP BELEDİYESİ İLE EYLEM KIRICI 27 MART GİRİŞİMİ...

- VE HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ'IN FAŞİST LİDERE TAZİYEYE SESSİZ DESTEĞİ...”

Şimdi başa dönelim, bugün emekten yana bütün güçler alanlarda emeğin gününü kutlarken, Hüseyin Hilmi Bulunmaz ne öneriyor? “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” olsun bununla da kalmıyor, kendi kendine bildiri yazıyor, “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” için, ardından da 1 Mayıs’ta ofisine çay içmeye davet ediyor, sitesindeki çağrısında.

Bu saldırgan tutum ve provokatif kalkışmalar yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor. (Umarım bu ilişkilerin içinde Coşkun Büktel yoktur.) Hüseyin Hilmi Bulunmaz, asıl mesleği olan kuyumculuk ve elmas kalemleri ihracatıyla uğraşıp, yaz tatilini Capri adasında nasıl geçireceğini anlatırken, boş vakitlerinde de “Sanat’a Soldan Bakmak” panelinde boy gösteriyor. Özgür Tiyatro Sanat Yönetmeni talep ettiğim panel kaydını gönderdiğinde, daha yakından tanınması için yayına vereceğim. “1 Mayıs” önerisinin nedenini panelde de soru olarak yöneltmiştim, sürpriz olsun diye bire bir kaydını yayımlamanın daha şık olacağını düşünüyorum.

Hüseyin Hilmi Bulunmaz, ilişkileriyle, yaşamıyla bize sadece tiyatro da değil hayatta da neyle karşı karşıya olduğumuzu çok açık olarak anlatıyor, sanırım Ertuğrul Timur’un araştırma dosyası tamamlandığında çok daha fazla bilgiye sahip olacağız.

Sizce kiminle karşı karşıyayız?

Mustafa Demirkanli

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)

***

Hilmi Bulunmaz
1 Mayıs 2009


Mustafa Demirkanlı, yukarıya aktardığımız yazısında, bir değil, birçok yalan birden söylüyor. Demirkanlı'nın, şimdilik birkaç yalanına değineceğiz. Belki daha sonra, Demirkanlı'nın alçakça uydurduğu yalanların tamamına değinebiliriz.

Demirkanlı diyor ki:

.........."Bugün, işçiler, emekçiler, devrimciler, sosyalistler alanlarda olacak, İstanbul’da ise Taksim’i zorlayacak. Sosyalistiği ile övünen Hüseyin Hilmi Bulunmaz, '1 Mayıs’ı' '1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü' olarak kutlanmasını öneriyor. Bugün sitesinden yaptığı çağrı ile ofisinde çay içmeye davet ediyor, Egemen güçlerin, 1 Mayıs’ı kendi mecrasından çıkartmaya, 'Bahar Bayramı' olarak kutlanmalı önerilerine 'sol(!)'dan katkı yaparak '1 Mayıs'a yönelik provokatif öneriler sunmaktan kaçınmıyor."

Demirkanlı'yı değerlendirelim:

Öncelikle, Demirkanlı'nın yukarıdaki yalanına konu olan kısacık metnimizi buraya aktaralım;

.........."Bulunmaz Tiyatro, 1 Mayıs 1989'da kuruldu. 1 Mayıs 2009 günü, saat 2030'da sizleri çay içmeye bekliyoruz. Tel: 513 47 32-33"

(Bkz: "Önce alanlara, sonra kutlamaya!")

Bulunmaz Tiyatro, çalışmalarını bir ofiste değil, çok küçük de olsa, bir tiyatro işliğinde sürdürüyor. Demek ki, işliğe ofis diyerek, Demirkanlı yalan söylüyor!

Bulunmaz Tiyatro, insanları, 1 Mayıs mitinginin yapıldığı saatlerde değil, dikkat ediniz, saat 20.30'da çay içmeye bekliyor. Neden ısrarla 1 Mayıs günü bekliyor? Çünkü, Bulunmaz Tiyatro, rastlantısal olarak değil, özellikle 1 Mayıs günü kuruldu. Bulunmaz Tiyatro, kurulduğu gün olan 1 Mayıs 1989'da da, 1 Mayıs mitinginin yapıldığı saatte değil, daha ileri bir saatte işçiler, emekçiler, devrimciler, sosyalistlerle buluştu.

Bunu tarih böyle yazdı. Bunu değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Alçak Demirkanlı'nın bile!

Franz Kafka'nın yazıp Ahmet Cemal'in dilimize kazandırdığı ve bizim tarafımızdan oyunlaştırılan Dönüşüm'ü oynadığımız Bakırköy'deki Karya salonu, 1 Mayıs 1989'da, tıklım tıklım dolmakla birlikte, salona sığamayanlar, Karya'nın kafeteryasında ve Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün mekanında, oyunumuzun bitmesini bekliyorlardı. Şu anda Beykoz Karya ve Maltepe Grandhouse'un işletmecisi olan İzzet Tozkoparan'ın bu durum karşısında ne kadar etkilendiği, hâlâ gözlerimizin önünden gitmiyor. Tozkoparan'la dostluğumuzun hiç bozulmadan sürmesinin başat nedeni, 1 Mayıs 1989 günü, hem de hiçbir ücret almaksızın, salonunu bizim hizmetimize sunmasıdır.

Bunu tarih böyle yazdı. Bunu değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Alçak Demirkanlı'nın bile!

Karya'daki kalabalık, neredeyse sadece işçilerden oluşuyordu. İşçilerin, oyun bitiminde, üzerimize attıkları kırmızı karanfillerin kokusu hâlâ burnumuzu sızlatıyor. Ne hoş bir kokudur; karanfil kokusu! Bu kokuyu, Demirkanlı gibi linç çağrıcısı alçaklar hiçbir zaman, asla duyumsayamazlar.

.........."Hüseyin Hilmi Bulunmaz, '1 Mayıs’ı' '1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü' olarak kutlanmasını öneriyor."

olmasının nedeni de, aynı politik düşünceden kaynaklanıyor.

Tam iki yıl önceye gidip, Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın kaleme aldığı tiyatro bildirisinden iki paragraf okuyalım:

.........."Biz; 'Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin!' sloganına önem veren kişi, kuruluş ve kurumlar olarak, 'Karşı Bildiri' sunma yerine, 'Karşıt Bildiri' sunmayı uygun görüyoruz. Şimdiye dek, kanıksanmış ve yasak savma niteliğinde kaleme alınmış metinler yerine, dünyayı yerinden oynatmak isteyen güçlerle bağlaşık kurarak, geleceğin tiyatrosunu oluşturma adına, sesimizi yazıya dönüştürme çabası içerisinde olduğumuzu duyururuz.

..........Bundan böyle, 27 Mart tarihini tiyatro tapınıcılarına bırakıp, 1 Mayıs tarihinin Dünya Tiyatro Günü olarak düşünülmesini ve uygulanmasını öneriyoruz. Bu önerimize katkıda bulunmak isteyen kişi, kuruluş ve kurumların görüşlerine önem veriyoruz."

(Bkz: "1 Mayıs 2007 Dünya Tiyatro Günü Bildirisi")

Bulunmaz ne diyor?

.........."Biz; 'Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin!' sloganına önem veren kişi, kuruluş ve kurumlar olarak..."

diyor!

Demirkanlı ne diyor?

.........."Egemen güçlerin, 1 Mayıs’ı kendi mecrasından çıkartmaya, 'Bahar Bayramı' olarak kutlanmalı önerilerine 'sol(!)'dan katkı yaparak '1 Mayıs'a yönelik provokatif öneriler sunmaktan kaçınmıyor."

Bu durumda Demirkanlı'ya ne demek gerekir.

"Alçak" demek gerekir. "Yalancı" demek gerekir. "Karşı-devrimci" demek gerekir. "AKBANK ÇANAĞI yalayıcısı" demek gerekir!

Yineliyoruz; 1 Mayıs tarihine verdiğimiz önem nedeniyle, şimdilik, Demirkanlı'nın 1 Mayıs'a yönelik yalanlarını deşifre ettik. Belki, diğer alçakça yalanlarına daha sonra değinebiliriz.