6 Mart 2009 Cuma

Sansürün kanıksandığı tiyatromuzda, SS (Hitler'i müdafaa tümeni) mantığıyla hareket eden sansürcüleri SS (Sıfır Sansür) anlayışımızla deşifre ediyoruz

Birkaç anekdot


Mehmet Atak
6 Mart 2009


Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Bildirisi’ni imzalamış olmasına rağmen (ki bu imza geri alınamaz; ulusal genelge ve kanunların üzerinde bir normdur; imzalanan şartnameye göre) 2006 senesinde çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu'na dayanarak bugün 500'ün üzerinde 13-17 yaş arasındaki çocuk, Türkiye'de "çocuk" olarak değil "yetişkin" olarak yargılanıyor, hapis yatıyor... Bir süredir, bir sivil aktivist olarak, neredeyse tüm maddi ve manevi gücümü bu korkunç meseleye karşı mücadele etmeye verdiğim için, hemen her şeyden uzaktım. Susulan her gün, çocukların bir "çocuk değilmiş" gibi hapsedilmeye devam edildiği bir gündür de...

Bu uğurda, uzun zaman önce seyyare meşrebime veda etme kararı almış bir şahıs olduğum halde Diyarbakır, Ankara, Ilgaz, İstanbul dolaşıp duruyorum. Yarın yine Ankara'ya gideceğim; bu arada, inşallah Ankara döneminde, Yeşim Dorman'ın uzun soluklu bir proje olarak tasarladığım "Kadın/Erkek TC 2009"un ilk chapteri olarak yazmakta olduğu oyunla da biraz meşgul olup, epeydir adeta unuttuğum tiyatro soluğunu bir nebze olsa da alacağım.

Neyse lafı uzatmayayım; "çocuklar" nedeniyle bir süredir, bir miktar ihmal ettiğim Gözaltında Kayıplar Komisyonu'ndaki görevim gereği, bu hafta Cumartesi Anneleri metnini okuyacak Hülya Karakaş'la konuştum (önceki haftalarda da metni Nurinisa Yıldırım, Seray Gözler gibi tiyatro oyuncuları okumuştu). Hülya'nın teklif etmesiyle epeydir göz atamadığım tiyatro sitelerine hızla bir göz gezdirdim.

Tiyatro… Tiyatro… dergisinin sitesinde, Ertuğrul Timur'un bir maddi hatası dikkatimi çekti (yapacak o kadar çok işim var ki, yazıları baştan sona okuyup üzerlerine hakiki parafından yorum yapabilecek durumda değilim). Timur Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’ne (DTCF) methiye düzerken, DTCF mezunlarının parlak bir misali olarak Eftal Gülbudak'ı göstermiş.* 20 sene once Tanpınar adaptasyonu "Bir Tren Yolculuğu" isimli filmde tanıştığım Eftal, benim yönetmen ve oyuncu kimliklerimle, onun koreograf ve oyuncu kimlikleriyle "Ölüm ve Oyun", "Kedi", "Hamlet 2001", "Torun İstiyorum", "Uzun Zaman Önce Mayısta", "Kadınlar. Savaş. Komedi.", "Ateş-Yüzlü", "Donkişot Petmen'e Karşı"da beraber çalıştığımız, gerçekten çok çalışkan, üretken ve ilkeli bir tiyatro insanı, sevdiğim güvendiğim bir şahıstır. Ama Eftal, DTCF Tiyatro Bölümü değil, Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunudur. DTCF mezunu olan Ümran İnceoğlu'dur.

Timur'un şüphesiz fedakârca, uzunca soluklu devam ettirdiği www.tiyatrom.com sitesiyle ilk fiili alakalanmam, 2002 senesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) dönem idaresinin kadromu iptal etmesinden sonra gittiğim Amerika'dan oldu (daha sonra İdari Mahkeme kararıyla İBBŞT'deki kadroma döndüm, 2007 Mayıs'ında rol aldığım "Ölümsüz Öykü" adlı oyun sezonu kapattıktan sonra da kurumdan istifa ettim) San Fransisco'da iştirak ettiğim Mikhael Cehov Metodu workshop'unu tamamladıktan sonra, bir audition kazanıp "Willing Boys" isimli bir oyunda bir sıra rolü almış ve Bay Area'da turnedeydim. Arkadaşım Ümran İnceoğlu'ndan gelen bir ikaz e-mailiyle gönderdiği linkle www.tiyatrom.com sitesine girdim. Bir forumda hakkımda uzunca bir iftira mesajı vardı (isimsiz, rumuzla), başka şeylerin yanı sıra senelerce Kenan Işık ve Ayla ve Beklan Algan'ların bana tiyatroya bile uğramadan İBBŞT Tiyatro Araştırmaları Laboratuarı’ndan (TAL) tam yevmiye verdikleri yazılmıştı. Bordrolar duruyordu, dört günlük yevmiye aldığım aylar, hatta hiç yevmiye almadığım aylar da vardı ve en tuhafı yevmiyeli çalıştığım devrede tam yevmiye aldığım bir tek ay bile yoktu, çünkü en çok çalıştığım aylar 22-23 gündü. İspata ihtiyaç duymadan, üstelik aksi belgeler (bordrolar) dururken böyle bir iftiranın nasıl yayınlanabildiğini anlayamadım. Türkiye’de olsam dava açardım. Cevaplayabilmek için sitenin mevzuatı icabı üye oldum ve kendi ismimle (hiç bir zaman rumuza tenezzül etmemişimdir) belgelere bakılmasını yazdım.

www.tiyatrom.com sitesine, Türkiye’ye döndükten sonra, haftada bir göz atıyordum. Bir gün İstanbul Devlet Tiyatroları'nda genç Alman tiyatro edebiyatı yazarlarının metinleriyle yapılan "okuma tiyatrosu"na dair bir yazıda, o projenin tasarımcısı mütercim-dramaturg Sibel Arslan Yeşilay'ın daha önce de İBBŞT'de bu projenin önseli bir projenin tasarımcısı olduğundan bir kaç kez söz ediliyordu. Biri Timur'un özel e-mail adresi olmak üzere, siteye iki e-mail atarak düzeltme talep ettim. Çünkü "hareketli enstalasyon ", "oyunculuk türleri" ve "okuma fiili" üzerine bir tür denemesi olan İBBŞT'deki performanslar benim orijinal tasarımımdı. Daha önce üzerinde uzun süre çalıştığımız ama fiiliyata geçiremediğim "Seeking For Helene" projesine dair bir vefa borcu olarak, Sibel'e hazır tasarımın dramaturgluğunu teklif etmiştim. Ki Şükrü Türen'in genel sanat yönetmenliği döneminde, kadrosu Bakırkoy Belediye Tiyatrosu'nda olan Sibel'in projede yer alabilmesi, idarenin tavrı nedeniyle epey zor gerçekleşmiş, epey mücadele edilmişti. İBBŞT ve Goethe Institute ortak yapımı olan projede, İBBŞT ortaklıkta üstlendiği yükümlülüklerin pek çoğunu yerine getirmemiş, bazı kostümler dahil borç alıp ya da arkadaşlarımın hibeleriyle cebimden karşılamak zorunda kalmıştım... Sibel'in projeye asıl katkısı, epey hızlı yapmak zorunda kaldığı dört oyun metni tercümesi olmuştu. Projede yardımcı yönetmen Aslı Öngören, yapım sorumlusu Ümran İnceoğlu ve oyuncu ya da çalıştırıcı olarak yer almış Ayça Telırmak (sevgili Marlene henüz merhum değildi), Celile Toyon, Rozet Hubeş, Bennu Yıldırımlar, Bensu Orhunöz, Zihni Göktay, Berrin Akdeniz, Betül Kızılok, Esin Umulu, Candan Sabuncu, Eftal Gülbudak, Ayşe Emel Mesci, Murat Bavlı, Fırat Tanış, Sevin Okyay, Serdar Orçin, Eray Kahya, Hale Akınlı, Mazlum Kiper, Sevinç Erbulak, Semah Tuğsel gibi sahışların şahitliklerini belirtmeme rağmen, Timur düzeltmeyi yayınlamadı ve projenin Sibel Arslan Yeşilay'ın tasarımı olduğu yönünde yanlış bir belge bırakmayı tercih etti.

***

*Oyun'un notu: Mustafa Demirkanlı'nın sahibi olduğu www.tiyatrodergisi.com.tr sitesindeki ilgili pragrafı okuyunuz:

.........."Tiyatroyla bir şekilde ilişkili bulunduğum dönemde Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunu çokça arkadaşım oldu. Ve her biri o denli aktif insanlardı ki sık sık övgüyle söz eder, hatta arkadaş toplantılarında Konservatuarlılar ancak oyuncu oluyor, Dil Tarih'li tiyatro mezunlarını ise çok çarpıcı projelerde, çok üretken görebiliyoruz der, tavsiyemi soran gençlere kesinlikle Dil Tarih’i tercih etmelerini önerirdim. Birbirinden verimli Dil Tarih mezunlarına çokça örnek verebilirim, en başta da hem Şehir Tiyatroları sanatçısı olan, hem Türkiye'de az sayıdaki sokak tiyatrosu örneğini yıllardır sürdüren, hem özel aksesuar, dekor tasarımları yapan, hem mim hocası, ustası olan, hem Çağdaş Bale dansçı-hocalarından olan Eftal Gülbudak aklıma geliyor da... Tabi onla hemen hemen tüm bu özellikleri paylaşan Ümran İnceoğlu.. Ve çeşitli projelerle tiyatromuza ivme kazandıran diğer Dil Tarih Tiyatro mezunları.." (Bunu yazan Timur!)

(Bakınız: "Tiyatrom Yayıncısı A. Ertuğrul Timur Patladı…")