Coşkun Büktel
6 Ocak 2009
Nedim Saban
Kazmacıbaşı Orhan Alkaya'nın despot yönetimince yaratılan ve henüz tüm boyutlarıyla aydınlatılamamış "Yedi Tepeli Aşk'a sansür" skandalını, ulaşabildiği bilgilerin elverdiğince aydınlatmaya çalışırken; bugün önemsiz görüp tepki vermeyeceğimiz bir sansür kararının, yarın hangi ölçüde genişleyebileceği ve hangi bölgeleri kapsayabileceği konusunda somut örnekler verip, gayet inandırıcı biçimde akıl yürüterek, tüm tiyatro kamuoyunu
"uyarıyor"
"BUGÜN YEDİTEPELİ AŞK, YARIN..."
Nedim Saban / 6 Ocak 2009
(...) Milliyet Gazetesine "Alevi baskısı" diye taşınan olay, belediyenin seçimlerden önce, tiyatro nedeniyle, yandaşlarını kaybetme korkusundan ibarettir. Bugüne kadar tiyatro yakmayı aklından bile geçirmeyen bir kesim, sahnede söylenen sözlerle değil, asıl bu demeçle, aşağılanmıştır. Türkiye'de yakılan, bombalanan, yıkılan tiyatroların çoğu, arazi mafyalarının işidir. Genel Sanat Yön. daha geçen yıl yıkılan Muhsin Ertuğrul tiyatrosunun arkasında durmazken, birdenbire neden binalara sahiplenme gereği duymuştur. Doğrusu, anlamak çok zor!
............................................................TIKLAYINIZ!
NOT:
"Yedi Tepeli Aşk'a sansür" skandalı hakkında diğer yazıları okumak için aşağıdaki başlıkları tıklayabilirsiniz:
Cengiz Semercioğlu: "Aleviler Tiyatro Yakar mı?"
Olkan Özyurt: "Yedi Tepeli Aşk'ın ilginç öyküsü"
Ömer Erbil: "Şehir Tiyatroları’nda ‘Alevi’ tartışması"
NTV-MSNBC: ‘Yedi Tepeli Aşk’ı bitiren tepki mi, sansür mü?