Ayakta alkışlanacak adam
Geçen yılın son cumasında şöyle bir ileti yollamıştım tiyatrocu dostlardan oluşan grubumuza:
“Gaziantep'te ilginç bir tiyatro olayı
35 yıl önce birer lise öğrencisiydiler. Edebiyat öğretmenleri Elvan Atay, bir tiyatro delisiydi. Yetenekli öğrencilerine her ders yılı sonunda çağdaş bir oyun sahnelettirirdi.
O yıl da "Midas'ın Kulakları"nı oynamışlardı. Oyunda berber rolünü oynayan, birkaç dönem Baro Başkanlığı da yapmış olan Avukat Hayri Girişken'di. Sınıf arkadaşı şair Ercüment Asaf Yanıç ile bir söyleşi sırasında konu dönüp dolaşmış, tiyatroya gelmişti. O eski günleri özlemle andılar.
Sonra biri: "Neden bir nostalji yaşamıyoruz?" diye sordu. Fitil ateşlenmişti. O yılların 18 yaşındaki, bugünün orta yaştan ihtiyarlığa ilk adımını atmış olan yürekleri genç iki delikanlı kolları sıvadı.
Öğretmenleri Elvan Atay'ı ikna etmeleri kolay olmadı. Ama oldu. Fitilin ateşlendiği günün ürününü yarın alıyoruz: 27 Aralık 2008 Cumartesi akşamı saat 20.00'de özel konuklara ilk gösteriyi yapacaklar. Gala demişler adına. Umarım oyunun yazarı Sayın Güngör Dilmen de davetliler arasındadır. Yazarsız gala olur mu?
İki gün sonra 29 Aralık Pazartesi 15.00 ile 20.00'de halka açık iki gösteri daha yapacaklar.
Gaziantep Lisesi Mensupları Derneği adına gerçekleştirilen etkinlik, Gaziantep Üniversitesi AKM Salonu'nda yapılıyor. Ulaşabilecek her tiyatrosever oyuna ücretsiz çağrılı.
Tiyatro böyle bir şey işte!”
***
Oyunu izlemeye koşarak gittim. AKM Salonu'nda iki uzun kol sarmalayıp kucakladı başta beni. Bir sergiydi bu iki uzun kol. AKM Salonu'nda izlediğim sergi, oyunu yeniden izlememin sevincinden de beter etti beni.
Elvan Atay öğretmenimizin, yıllar boyunca çocuklarına oynattığı bütün oyunların fotoğrafları, afişleri, broşürleri, oyunlar hakkında yazılmış yazılar (Hepsi Aydın Yener imzalı. Bu imza ikinci adıydı ustam Hayri Balta’nın. Demek ki ondan özge eli kalem tutan tiyatro delisi yokmuş o yıllarda Gaziantep’te. 1966’dan başlayarak…) yer almış sergide.
Tanrım, neler oynamamışlar ki Elvan Atay’ın çocukları o yıllarda! Tüm çağdaş oyunlarla tanıştırmışlar meğer bizi. “Tiyatromuz yok” diye boynumuzu bükmemişiz sayelerinde, o yıllarda, bu oyunları izleyerek.
Kırk yıllık profesyonellere taş çıkartırcasına oynadılar “Midas”ı Atay’ın 50’lik, 60’lık öğrencileri. Hele kendisi! Yetmiş yaşında gerçek bir Midas’tı! Oyundan sonra hepimiz ayakta alkışladık onu. Hakketmişti.
Değil mi ki haklının hakkını veriyoruz burada, öyleyse başarılı olan yüreği genç oyuncuları anmadan geçmemeli. Ben en çok Bekir Budumlu’ya bayıldım. Bir oyuncu ancak bu kadar güzel oynayabilirdi Midas’ın berberini. Sanırım Günör Dilmen Ustamız orada olsaydı, alnından öperdi bu berberin. Hatta üste belki bir de saç sakal aldırırdı ona.
Ercümant Asaf Yanıç, gazeteci mi, şair mi, inşaat mühendisi mi, mimar mı, müteahhit mi yoksa bütün bunlardan önce tiyatrocu mu anlayamadım. Nasıl eritivermiş Pan’ı yüreğinde?.. Doğan Berk de iyi Apollon’du ha… Başarılarını tek tek saysam yazım köşe yazısı olmaktan çıkıp kitap olacak.
Burada bir oyun oynandı, sizlere göre uzakta… Bu oyun sizin oyununuzdu. Görmeseniz de… İnanın güzel bir şey yapıldı. İzleyebilseydiniz siz de ayakta alkışlardınız onları.
Elvan Öğretmen ile öğrencileri bu güzellikleri sıkça yineleseler keşke. Böylece yeniden anımsattırmış olurlar iyi tiyatronun “Antebin hamamları” olmadığını Gaziantep izleyicilerine.
***
Oyun'un notu: bakınız;
"Fevzi Günenç bildiriyor / 1"
"Fevzi Günenç bildiriyor / 2"