8 Eylül 2008 Pazartesi

İlginç bir deneyim: Tiyatro Manga...

Aşağıdaki yazıyı yazan Tiyatro Manga'nın kurucusu Halit Karaata, Bulunmaz Tiyatro'da oyunculuk çalışmalarına başladı. 1989 yılında kurulan Bulunmaz Tiyatro, sosyalist kimliğe sahip olduğundan, sürekli olarak resmi ve gayri resmi faşizmin saldırısına uğruyor. Galatasaray Lisesi'nin tam karşısında bulunan Beyoğlu Han'da çalışmalarına başlayan Bulunmaz Tiyatro, kurulur kurulmaz baskı, baskın, mühür, gözaltı, maddi - manevi işkenceler yaşamaya başladı. İlk mührünü 1990'da yiyen Bulunmaz Tiyatro, "illegal tiyatro" olarak da anılmaya başlandı. 1995'de, Beyoğlu Han'daki yerinin mühürlenmesi nedeniyle oyun oynayamaz duruma gelen Bulunmaz Tiyatro, sadece Oyunculuk Çalışmaları için eski yerini korumakla birlikte, Aznavur Pasajı'ndaki büyük ve pahalı yerinde de etkinliklerde bulunmaya başladı. Resmi ve gayri resmi faşizm yine boş durmadı ve orayı da basmaya, baskılamaya, mühürlemeye, gözaltında tutmaya, maddi - manevi işkencelerle Bulunmaz Tiyatro ve izleyicilerini yıldırmaya çalıştı...

Tiyatro Manga, Hilmi Bulunmaz'ın asistanı Halit Karaata tarafından kuruldu. Aznavur Pasajı'nda resmi ve gayri resmi faşizme karşı savaşım veren Hilmi Bulunmaz, Beyoğlu Han'daki yerin ekonomik giderlerini karşılamakla birlikte, orayla somut olarak ilgilenemez duruma gelince ve Aznavur Pasajı'ndaki baskıların yoğunluğuyla boğuşmanın getirdiği "yorgunluk"la, Beyoğlu Han'da bulunan işlikte, Halit Karaata yönetiminde yeni bir Oyunculuk Çalışmaları başlattı. Çalışmalara katılanlarla birlikte Bulunmaz Tiyatro'dan ayrılan Halit Karaata, Tiyatro Manga'yı kurdu ve ilginç çalışmalar yürüttü...

Bir biçimde tarihe geçen, tarih olan Tiyatro Manga, Halit Karaata'nın künyesini yazdığı bir site kurdu. Şu anda yoluna sosyalist bir sanat anlayışıyla devam eden Bulunmaz Tiyatro'nun yürüttüğü www.tiyatroyun.blogspot.com sitemizde, Tiyatro Manga'nın künyesini, okurlarımıza sunuyoruz:


1996 yılında temelleri oluşturulmaya başlanıp 1997 1 Mayıs'ında mekânıyla ismiyle buluşturulmuş bir kurumsal oluşumdur. 2003 yılına değin yoğun faaliyetlerde bulunmuş bu yıl itibariyle faaliyetlerini durdurmuş ve askıya almıştır.

Salt bir tiyatro kurumu olarak tanımlanamaz. Tiyatro kurumu olmaktan çok oyunun özgürlük alanı olarak kalması yönünde kılgısal ve düşünsel mücadele vermiş, bu yönde yoğun çalışmalar sürdürmüştür.

Bu suretle sınıflı toplumlar kuruldu beri oyun eğlence alanını kısmen değil tamamen ele geçirmeyi ve onu alınır satılır hale getirmeyi başarmış tek sınıf olan kapitalizmle kendi çapında bir mücadele gerçekleştirmiş, doğal olarak da bu uğurda antikapitalist bir duruş sergilemiştir.

"Hadi tiyatro yapalım"ın ötesinde oyunu kapitalizmin ellerine teslim etmemek için teorik ve pratik eylemler yapmak için kurulmuş bir mücadele, hatta savaş kurumu olarak ve bir avuç insan tarafından kurulmuş olması "Manga" ismini almasına neden olmuştur. Yoksa Manga ismi Japon çizgi filmlerine ya da militarizme hayranlığından gelmemiştir.

Kurum bu uğurda bir öncü kadro oluşturmak adına salt oyun teori ve pratiği uygulamaları yapmakla yetinmemiş, bünyesinde sekiz yıl boyunca, tarih, estetik, ekonomi politik ve felsefe dersleri de yürütmüş, bu sayede oluşacak donanımı oyun özgürlük alanına yansıtacak çapta elemanlar yetiştirmek için de mücadele etmiştir.

Bu mücadele esnasında özgür ve bağımsız kalmak gerekliliğinin bir tezahürü olarak kurumun maddi kaynakları daha çok kurum yöneticisinin iş yaşamından ürettiği maddi kazanımlarla karşılanmış, bu sayede hiçbir kurum ve kuruluşa diyet ödeme durumu yaşanmamış, kendince bir çalışma ve uygulama yöntemi uygulanabilmiştir.

İnanılması güç rakamlar olmasına rağmen Tiyatro Manga adını taşıyan bu oluşum, sekiz yıllık süreçte, sekizyüzlü rakamlarda seminer düzenlemiş, 12 dönem, her biri 18 ay süren tiyatro atölyesi sürdürmüş, 65 tiyatral oyun kotarmış ve birçoğu sokakta, eylemlerde,alanlarda,ve mesire toplantılarında sergilenmek suretiyle 1000'e yakın oyun sergilemiştir. Ve bu sergilemelerin yüzde doksanı seyreyleyenlerden ya da talepte bulunan kurumlardan herhangi bir maddi ücret almaksızın gerçekleştirilmiştir.

İlk dört yıl 100 metrekarelik, ondan sonraki dört yıl ikiyüz metrekarelik bir mekânda gerçekleştirilen bu emek süreçlerinin, seminerlerden 500 kadarının, oyunların neredeyse tamamının,işlik çalışmalarının cüzi bir kısmının (İşlik çalışmalarında kayıt alma yönteminin sakıncalı bulunmasından.) ses ve görüntü kasetleri şeklinde kaydı kuydu mevcuttur, "Atma din kardeşiyiz!" diyecek her ferde sunulabilir.

Kurumun tüm işleyişi tarihsel birikimlere muhakkak yaslanmasına rağmen kendine özgü oluşturulmuş ve doğaçlama yöntemiyle şekillendirilmiştir. Kendinden önceki hiçbir çalışma yöntemi taklide kalkışılmamıştır.

2001 yılında yaşanan küçük sermayeleri ayıklayıp büyük sermayeye ekleme kolpa kriziyle kurum yöneticisinin işleri sarpa sarmış, dolayısıyla da kurum maddi sıkıntıyla karşılaşmak suretiyle özgürlüğünden ve özgürlüğünden taviz verme vermeme ikilemiyle kısa bir müddet bocalamıştır. Üstüne üstlük bu maddi yıkım sürecinde toplumsal yılgınlığın arkasından kaçınılmaz olarak gelişi, kurumun hem iç, hem de dış takipçilerinin moral motivasyon olarak çöküp gelecek kaygısına düşmeleri bu ikilemi daha da artırmış ve dahi azdırmıştır.

Bu hem maddi hem manevi bocalamanın kurumu varlık nedeninden saptıracağını hatta savaştığı şeyle uzlaşmak zorunda bırakacağını anlayan kurum yöneticisi birgün hiç de demokratik olmayan bir yöntemle kurumun işleyişini dondurma kararı alıp bunu süratle uygulamış kurumu tasfiye etmiştir.

Gayrisiz her şey doğar büyür ve ölür. Ve her ölüm elbet kendince erken ölümdür. Lakin ben kendi adıma ne burjuva pozitivisti ne de sosyalist pozitivist olmadığımdan,ölümde korkulacak bir şey bulmam dahası simgeselliğinin dışında ölüme de inanmam. Bunun için bu kararı ne alırken ne de aldıktan sonra en ufak bir sıkıntı yaşamış değilim. Dünya Tiyatro Manga kurulmadan önce de vardı,kapandıktan sonra da var olacaktır. Yaşayan her şey kendi gibi kalabildiği kadar yaşamış sayılır. Bir şey kendi olmanın dışına çıkmaya başladı mı artık onun sürdürdüğü duruma yaşamak değil sürünmek denir. Dolayısıyla ben aslında emekten başka bir şey olmayan Tiyatro Manga ismiyle maruf kurumu öldürmeye kıyamadığım için mecazi anlamda öldürdüm. Lakin ben her ne kadar onu yeniden özgür var olma koşulları oluşana kadar öldürmüş olsam da o eşyanın tabiatı gereği atıl döneminde de yaşayacaktır.

Yine gayrisiz yaşayan her şeyler değil ama her insan denilen şey günahıyla ve sevabıyla var olur. Biz onlardan sevabı ağır basanlara iyi,günahı ağır basanlara kötü tanımlamalarını gerçekliği olsa da olmasa da yaparız. Bu minvalde Tiyatro Manga nasıl tanımlanır? Döneme de bağlı olarak. "En kötülerin dünyasında olabileceklerin en iyisiydi" diyebilirim.

Halit Karaata

(Kaynak: Tiyatro Manga)

Ayrıca bakınız:
Tarihten bir yaprak: Tiyatro Manga
tiyatro manga
Çağrımıza bir yanıt: Halit Karaata