17 Eylül 2008 Çarşamba

Kemal Oruç, "hakaret"e karşı çıkıyor!.../2

HEM ARAŞTIRMAYIP HEM DE ANLAMAYAN AKADEMİSYENE İKİNCİ CEVABIMDIR!


Kemal Oruç
18 Eylül 2008


Verdiğimiz Gibi Yapanlar Tiyatro Atölyesi ilanına Mahiye Morgül, bizi aşağılayarak, “Eğitimci Reklamlarına Yanıt” gibi saçma bir başlık altında cevap yazmış. Bu cevap da Osman Ünver Öncel’in (osmanunveroncel@gmail.com) yaklaşık yetmiş kişi bulunan e- posta listesinde hem Mahiye Hanım hem de ben bulunduğumuz için bana da ulaşmıştır. Her ne kadar hiç Osman Bey bu yazıya hiç dokunmadan yönlendirmişse de ben özgün e- postayı da görmek istedim. Özgün kaynağı iletisimcanavari@gmail.com adresinden istedim. Cevap geç geldiği için ancak bu yazıma koyabildim. Mahiye Hanım’ın yazısı şöyle:

“---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: Mahiye Morgul <mahiye@gmail.com>
Tarih: 16 Eylül 2008 Salı 01:04
Konu: Re: TİYATRO ATÖLYESİ BAŞLIYOR!
Kime: İletişim Canavarı <iletisimcanavari@gmail.com>

Baylar, adınızdan kaybettiniz. Tiyatro empati kültürü üzerine kuruludur, siz ise asla empati kurulamayacak bir sözcükle başladınız, adınızda CANAVAR geçiyor.

Siz öğrencilerinizde negatif enerji yükleyerek baştan yanlış yapıyorsunuz.

Çok yazık, tiyatro bu kadar pedagoji bilmeyenlerin eline düştü demek!

Zaten gibi yapıyorsunuz, eksik anlatım, 'MİŞ GİBİ YAPMAK deyimi vardır, "gibi yapanlar" üçüncü şahıstan söz ediyor demektir. Bir daha kaybettiniz!

Eğitim MİŞ gibi yapılmaz, Tiyatro eğitimi verilir,,,,

Yazık , çok yazık!”

Bu yazının tüm cümlelerine tek tek cevap vererek “Araştırmadan, Bilmeden Yazan Akademisyene Cevabımdır!” (Bakınız: http://kemoruc.googlepages.com/arastirmadan...bilmeden...) adlı bir eleştiri yazdım.

Bu eleştiri yazıma karşılık 17 Eylül 2008 Çarşamba günü Mahiye Morgül <mahiye@gmail.com> cevap yazdı:

“Neden siz bana öğretmenlerinizin yaptıklarını anlattınız ki, ben sizin kurum adınızdan söz ediyorum!

Konferansında dinleyici gelenlere kozmetik ürün satan öğretim üyeleri gibi konuyu başka yere çektiniz.

CANAVAR ile sanat olmaz!

ÜST BAŞLIĞINIZ YANLIŞ; ALTINI NEYLE DOLDURURSANIZ DOLDURUN ASİMETRİ YAPARSINIZ!

CANAVAR Bu söz size ait.

Bu sözcükle şiir yazılmaz, resim yapılmaz, tiyatroda baş rol buna verilmez! Operada bu ses bas sese karşılık gelir, oysa siz soprano sesli eleman arıyorsunuz!

Size gelen öğretmenleri de CANAVAR başlığı altında çalıştırdığınız için onlara haksızlık diyorsunuz!

Hiç Canavar'dan söz etmeden iyi reklam yaptınız, neyse ki gönderdiğiniz adreslerde beni tanıyanlar var.

İyilikle sağlıcakla

M.Morgül”

Yine yazdıklarını tek tek değerlendirerek cevabımı veriyorum:

Neden siz bana öğretmenlerinizin yaptıklarını anlattınız ki, ben sizin kurum adınızdan söz ediyorum! demişsiniz.

Ne öğretmenlerinden bahsediyorsunuz Mahiye Hanım?

Bu yaptığımız işleri hiç bir öğretmen öğretmedi bize! Kafamızı yorduk, kalbimizi açtık da yaptık! Bu projeler sadece ve sadece GİBİ YAPANLAR'a aittir!

Ayrıca öğretmenlerimizin yaptığı işlerden hiç bahsetmemiştim ki! Bu kadar cevabı kafa yorup boş yere mi yazmışım yani! Hiç mi bir şey anlamadınız? Eyvah! Siz yazıyı okuduğunuzdan emin misiniz?

Konferansında dinleyici gelenlere kozmetik ürün satan öğretim üyeleri gibi konuyu başka yere çektiniz. demişsiniz.

Oturduğu yerden sağa sola çatıp oy toplayan politikacılar gibi yazan siz değil miydiniz? Gerçekleri yazan kişiye yine iftira atan siz değil misiniz?

Web sitesi ticaret kokan siz değil misiniz? (Bakınız: http://mahiye.com/)

Anne babalara size ulaşması için nasıl da hitap etmiş ve hemen sonrasında CV’nizi(Özgeçmişinizi) yayınlamışsınız!

Bazı kozmetik ürünleri gibi insanların beynindeki ozon tabakasını delmeye devam edin!

Konuyu başka yere çekmişsiniz diyorsunuz! Siz ha bire CANAVAR'dan bahsederken ben asıl konuları tek tek işledim! Şimdi de siz CANAVAR dışında başka bir şey demezken yine konuyu tek tek işleyen benim! Yani kim konu dışı konuşuyor bu durumda?

Bu arada kozmetik ürünü satan öğretim görevlisi var mı? Öyleyse eyvah! Ülkem bu kadar düştü mü yani?

CANAVAR ile sanat olmaz!

ÜST BAŞLIĞINIZ YANLIŞ; ALTINI NEYLE DOLDURURSANIZ DOLDURUN ASİMETRİ YAPARSINIZ! demişsiniz.

Yine bilmeden yazmışsınız! Bizimle ilgisi olmayan CANAVAR ismine takılıp kalmışsınız! Bu ne gözü kapalılık!

Üstelik biraz inceleme yapsanız CANAVAR'a karşı olduğumuzu görürdünüz. Zira, değerli bir yazarımızın yazdığı, bir oyunumuzun adı: Horby Trafik Canavarına Karşı... Bakınız: Oyunlarımız

Bu ne kalıpçılık, bu ne dış görünüş bağımlılığı! Bu ne yerinde sayma hevesi!

Şimdi size soruyorum: Çocukların çok sevdiği karakter animasyon karakteri Shrek bir canavar değil miydi? Bu filmi izleyince çocukların ödü mü patladı? Hayır! Gayet çok sevdiler bu canavarı.

Sanırım bu örnek sizin kalıpçılığınıza bir cevap olur!

Önemli olan kötü olanı çocuktan gizli tutmak değil; önemli olan kötü olanı çocuğa doğru bir şekilde sunmaktır!

Siz pedagoji biliyordunuz değil mi?

CANAVAR Bu söz size ait. demişsiniz.

Anlamıyor musunuz CANAVAR sadece herhangi bir kişinin e- posta adresi! Bizim ilanlarımız gibiyapanlar@gmail.com adresinden yapılır! Bize destek olmak isteyen, BİZİ TANIYAN, kişiler bu ilanları başkalarına gönderirler!

Bu sözcükle şiir yazılmaz, resim yapılmaz, tiyatroda baş rol buna verilmez! Operada bu ses bas sese karşılık gelir, oysa siz soprano sesli eleman arıyorsunuz!

Biz kime başrol verdik bu isimle? Böyle bir şey yok ki hiçbir yazıda! Bunu siz kendi kafanızda yaratıyorsunuz, farkında mısınız? İyi misiniz?

Bakın, doğrusunu ben öğreteyim size:

“Horby Trafik Canavarına Karşı” adlı oyunda canavar başrol değil; aksine kötü olan.

“Duman Avcıları” adlı oyunda başrol duman ya da avcı değil; aksine sigara dumanını yaymaya çalışan kötü adama, Büyük Tütün’e, karşı mücadele veren çocuk ve gençleri anlatır bu oyun.

“Orman Perileri Kötü Adam’a Karşı” adlı oyunda kötü adam başrol değil; aksine bu oyunda erdemli insan olma adına kötü adama karşı mücadele eden çocuk ve gençleri anlatır.

Diğer oyunları tek tek anlatmayayım da sizi biraz araştırmaya yönelteyim, en azından bir işe yaramış olurum sizin için.

Size gelen öğretmenleri de CANAVAR başlığı altında çalıştırdığınız için onlara haksızlık diyorsunuz! demişsiniz.

Mahiye Hanım dört sayfalık makale yazdım size hitaben; ama siz yine de anlamamışsınız! CANAVAR herhangi birinin e- posta adresi. Bana ne! Bize ne!

E tabi araştırma yapmazsanız yine böyle tek bir şeye takılıp kalırsınız! Tıpkı devamlı bir piyanonun tek bir tuşuna basmak gibi bu sizin yaptığınız. Tıpkı Çin işkencesi gibi!

Hiç Canavar'dan söz etmeden iyi reklam yaptınız, neyse ki gönderdiğiniz adreslerde beni tanıyanlar var. demişsiniz.

Bu sefer, yazdıklarımda, “CANAVAR” kelimesi kaç defa geçiyor?

Bu cevabı Mahiye Hanım’a, herkes okusun diye e-posta gruplarıma ve birkaç dosta yolladım. Tiyatro Oyun’dan Hilmi Bulunmaz aradı ve ilk yazıda kaynak belirtmediğimi, kaynağı da yayınlarsam iyi olacağını söyledi. Kaynağa ulaşır ulaşmaz ikinci yazımda belirteceğimi söyledim ve Mahiye Hanım’ın saçma sapan e- postasını yukarıdaki yazının başına koydum.

Bu sırada Hilmi Bulunmaz iletişim kurmaktan yoksun olan Mahiye Morgül’ü aramış; ama hiç de nazik olmayan bir tavırla karşılaşmış. Bakınız: http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/09/foto-mahiye-morgl.html

Mahiye Hanım yine hakkımızda atıp tutmuş, yine araştırmadan, bilmeden yazmış; çirkince iftiralarda bulunmuş! Sanat Ticaretine öylesine alışmış olan bu üstat, üstüne üstlük, bir de Hilmi Bulunmaz’a kendi yazılarını oyunlaştırabileceğini söylemiş. Bu bir rüşvet mi? Her şeye karşın Tiyatro Oyun’un böyle bir rüşveti kabul etmeyeceğini adım gibi biliyorum. Ama Mahiye Morgül araştırmadan, bilmeden yazdığı için bunu bilemezdi! Bu yüzden yine kaybetti!

Özel bir yazışmaydı dediği yazışmayı Mahiye Hanım Osman Ünver Öncel’in yaklaşık yetmiş kişilik e- posta listesine göndermiştir! Yani özel olarak eleştirisini bana yollamamıştır! Tiyatrooyun.org’a verdiği yazıda da“Oysa özel bir yazışma idi, herkese yollamış. Amacı belli, konuyu saptırdığını kimse anlamasın ve osırada sallasın sallayabildiği kadar.” demiş. Benim ilk yazıma karşılık, ikinci yazısını, gizli tutmak için, verecek cevap bulamadığı için, saçmalayarak, bana özel e- posta göndermiştir. Ama herkes bilsin, görsün istedim ve yazılarımı ilk olarak Mahiye Morgül’e, e- posta listesindeki yetmiş kişiye, dostlarıma ve sanat sitelerine gönderdim.

“Kimse anlamasın, sallayabildiği kadar…” diyen Mahiye Hanım’a verdiğim bu açık ve net cevapları tüm kamuoyuna sundum!

Öyle ya! Bizim gizlimiz saklımız yok! Alnımız açık, başımız dik!

Sizi tanıyanlar da mantıksal değil de duygusal davranıp sizi destekler emin olun; ama bu makaleleri bütün kamuoyu okuyacak. Takdir okuyanlarındır.

GÜNLERİNİZ AYDIN OLSUN SEVGİLİ DÜŞÜNCE DOSTLARI!

***

Konuyla ilgili aşağıdaki linklere ayrıca bakınız:
Kemal Oruç, "hakaret"e karşı çıkıyor!...1
"Her şeye karşın" yanıt hakkı...
coskunbuktel.com