20 Eylül 2008 Cumartesi

Alpdoğan Esenoğlu'ndan Ali Gezgin'e yanıt.../2

Yeter Artık Bu konu Kapansın!


Alpdoğan Esenoğlu
20 Eylül 2008



Sevgili Ali GEZGİN'e

Aslında cevap vermek istemememe ve bu konunun gereğinden fazla uzadığını düşündüğüm halde isteğini yapacağım.

'...Sevgili Koçak Hocam buluşmanın daha 1. gün değerlendirme toplantısında bu şikayetlerini gayet kibarca dile getirmiş...' Teatral su ile ilgili yazına cevaben bu cümlemi okuyabilirsin Sevgili Gezgin. Göreceksin ki ben burada Koçak Hocamın herhangi bir saldırısından bahsetmiyorum. '...sayın KOÇAK bu cümleyi kurduğu zaman esprili bir tavırla söyledi ve etraftaki herkes güldü...' Evet haklısın herkes güldü. Vecdi Hocam zaten genel olarak mizacı komik, sıcak kanlı bir adam. Ben bu sözü küfredercesine söyledi demedim.. Ama emin ol espiri yapmayı da düşünmedi; ama biz güldük.

'...Açıkhava Tiyatrosu'nda ben de lavabolar bölümündeydim; hatta Vejdi Bey'in eşi ve benim bir bayan arkadaşım da vardı. Vejdi Bey bu şikayetleri yaptı; evet duydum. Alpdoğan haklısın; hocam İzmir'de su yokmuş dedi. 'Sizi ben Hatay'da bir ağırlayayım da siz görün nasıl olurmuş buluşma.' dediği zaman Alpdoğan arkadaşımızın; 'Çağırın görelim hocam' dediğini de duydum...'

Ben kendisine haklısın demedim. İzmir genelinde su olmadığını söyledim. Sizi Hatay'a çağırayım dediğinde, evet çağırın da görelim dedim. Asıl burada sorun ne? Ben onu anlamadım.

Gelelim 'AK' Parti olayına '...Alpdoğan arkadaşım burada durum aynen öyle zamanın CHP’si Şehir Tiyatrosu'nun eşyalarını sokağa atmış ve tiyatroyu kapatmaya çalışmıştır...' Burada başkan var mı? 'Zamanın CHP’si başka bir partinin işe aldığı tiyatro emekçisi arkadaşlarımızı işten atmıştır...' Burada başkan var mı? 'O karanlık zihniyet dediğin AKP onların başaramadığı tasarıyı meclisten onaylamıştır...' Burada başkan var mı? Ayrıca karanlık zihniyet sözünü Vecdi Hocam konuşmasında kullandı. Yazımı dikkatli oku. 'Ben bir birey olarak bakıyorum bize yakın illerdeki duruma; Adana Büyük Şehir Tiyatrosu, Seyhan Belediye Tiyatrosu AKP yönetimli; Tarsus Belediye Şehir tiyatrosu MHP yönetimli bir yerdir; ama hepsinin bütçesi ve kadrosu vardır. Yani anlatmak istediğim şudur; yerel yönetimde parti değil, başta olan başkan etkendir. Eğer başkan sanata yakın ve halkın sanata ihtiyacı olduğunu bilen biriyse, parti adı önemli değildir. Evet Alpdoğan kardeşim, sayın KOÇAK kendi bölgesinde olan olayı savundu; ben de bunun canlı şahidiyim. Adam yalan mı söylesin; burada durum bu, inanmazsan araştırabilirsin…' Evet Sevgili Gezgin haklısın burada da durum bu; ama seni uyanmaya çağırıyorum arkadaşım. Başkanla ilgili olsa, her ilde şehir tiyatrosu kurmaya çalışmaz bu insanlar. Necip Fazıl oyunları oynatmaya çalışmaz. Uyanık ol biraz ve bunun bir parti politikası olduğunu gör. Satın alıyorlar sizi, sizin haberiniz olmadan. Sanat satılık değildir. Ayrıca ben CHP sempazitanı da değilim. Hilmi Hocam bizim adımıza da atmış şu başlığı,

'Kırk katırdan yada kırk satırdan yana değiliz!...
AKP'den yada Ergenekon'dan yana değiliz!...
Erdoğan'dan yada Doğan'dan yana değiliz!... '

'Vejdi KOÇAK saldırgan bir üslupla konuşmaya başlamadı. Evet yine su ve duş sorunundan bahsetti; hatta Adem ATAR’ın HUZUR OPERASYONU adlı oyununda geçen ‘’sıçma özgürlüğümü istiyorum’’ cümlesini kullandı ve yarın ayrılacağını söyledi...' Bakınız Vecdi Hocam orada Adem ATAR'ın oyunundan alıntı yaptığını söylemedi. Dansözlük yapmayın. Bak ayrılacağını söylemiş. Demek ki kovulmamış. Ayrıca bu konu tartış tartış bitmez. Bekle yakında bir kanıt çıkar. Ayrıca ben Masatçı'nın Avukatı değilim. Masatçı'nın uslubunun da çok yumuşak olduğunu söylemedim. Ama Herşeye rağmen 'Defolun!' demedi. Biri sayın Masatçı’ya: 'Devrimci bir yapıda olduğunuzu hatta, sokak tiyatrosu yaptığınızı söylüyorsunuz; peki sizce bu faşizan tavırla hareket etmeniz doğru mu?' Evet bu cümle senin bir arkadaşından geldi... Sevgili Masatçı ısrarla ben sizi kovmuyorum demesine rağmen, ısrarla bizi kovmanıza gerek yok denmesi gibi bir şey. Ama evet Sevgili Masatçı da herşeye rağmen sesini yükseltmemesi gerektiğini söylemiştir ve faşizan sözüne şiddetle karşı çıkmıştır. Faşizmin ne olduğunu öğrenmeli önce o arkadaşımız.

'Bazı arkadaşlarımızın bu konuşmalardan bıktığını ve tiyatro yapmak istediklerini, tiyatroyu öğrenmek istediklerini belirttiğini söylemiyorsun?..' Sevgili arkadaşım bunu ESATOĞLU Hocamın yazısında da okuyabilirsin; herseyi ben mi yazıcağım? Evet söylenmiştir. Hatta aynı cümleyi ben de kurdum. Sevgili Koçak Hocam hep aynı tartışma ortamını yaratmasaydı tiyatro konuşabilirdik ki ayrıldıktan sonra konuştuk da...

Bak sevgili arkadaşım; evet orada çok sıkıntı yaşadık. Çok şey eksikti, ama belki de hayatımızın en güzel ve en verimli 5 gününü geçirdik. Önemli olan paylaşımdır. Üretmektir. Emektir. Eleştirmek, şikayet etmek ve kaçmak acizliktir. O buluşmanın bir amacı vardır ve amaca giden yolda yaşananlardan çok amaca ulaşmak önemlidir. Ayrıca Hilmi Hocamdan alıntı yaparak kuruyorum cümlemi:

"Kültür Bakanlığı çanağını yalamadan perde açamayan ve Efes Pilsen tezgahtarlığı yapan tiyatro esnafından..." 'AK' Parti çanağını yalayan paralı askerler arasında hiçbir fark göremiyorum ben.

***

Bakınız:
Ali Gezgin, "Defolun" dedi
“2. Türkiye Tiyatro Buluşması”nın ardından…/1
Alpdoğan Esenoğlu'ndan Ali Gezgin'e yanıt...
Ali Gezgin'den Alpdoğan Esenoğlu'na yanıt...