Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink, bir faşist tarafından katledildi!...
Dinci Zaman gazetesi, sadık yazarı Etyen Mahçupyan'ı, Agos'a genel yayın yönetmeni olarak ihraç etti!...
Agos'un sadık yazarlarından Sevan Nişanyan, eşinin üzerine bokunu döktü!...
Üzerine bok atılan Müjde Nişanyan'ın insani hakkını savunmak için, kadınlar harekete geçti ve Etyen Mahçupyan, kendisine biçilen görev gereği, üzerine bok atılan kadını savunmak yerine, kendisinin dinci Zaman gazetesinde gösterdiği sadık yazarlık gibi, Agos'a sadık yazarlık yapmanın dışına çıkmayan Sevan Nişanyan'dan yana tavır koydu!...
Bizim de kuruluşunda küçücük emeklerimiz ve küçücük "okur mektupları"mız olan Agos'u okumayacağız. Ta ki, Sevan Nişanyan sadık yazarlıktan çıkarılıncaya dek!...
Haberi Milliyet'ten aktarıyoruz:
Agos’ta ‘dışkı’ istifası!
ÜMRAN AVCI İstanbul
Agos gazetesi, eşinin başına dışkısını boşaltan Sevan Nişanyan’ın gazetedeki yazılarını sürdüreceğini açıkladı. Bu karar üzerine bir gazete çalışanı istifa etti
Tartıştığı eşi Müjde Nişanyan’ın üzerine kavanoz içine koyduğu dışkısını boşaltan Sevan Nişanyan’a tepki büyüyor. Nişanyan’ın Agos gazetesindeki yazılarına devam edeceğini açıklayan Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan’ın “Feminist oldukları için buna tahammülü olmayanlar bizle ilişkisini kesebilirler” sözü üzerine bir Agos çalışanı gazeteyle yollarını ayırdı.
Sevan Nişanyan, tartıştığı eşi Müjde Nişanyan’ın başına dışkısını boşaltmıştı. Müjde Nişanyan da, olayın ardından boşanma davası açmıştı. 26 Mart’taki olayın kamuoyuna yansımasının ardından Agos’ta çalışan 13 kadın “Sevan Nişanyan’ı protesto ediyoruz” başlıklı bir bildiri hazırlayarak gazete yönetimine gönderdi. Kadın çalışanlar, gazetenin bu şiddet karşısında sessiz kalmamasını talep ettiklerini belirtti. Agos’taki iç yazışmalara göre, şu gelişmeler yaşandı:Sevan Nişanyan’ın, kurum çalışanlarına verdiği cevapta, “Şiddete şiddetle karşılık vermeyi doğru bulmadığım için, Müjde Hanım’ın davranışına tam olarak uyan sembolik bir jestle yetindim. Bunu, tüm bilgileri değerlendirdikten ve tarafları dinledikten sonra, açıkça yüzüne karşı yaptım. Üçüncü şahıslara karşı onurunun kırılmamasına da dikkat ettim. Bizde tipik olanın aksine, kıt bilgi ve bol hamasetle kendimi gaza getirip, ‘pusu kur arkadan vur’ yöntemini seçmedim” dedi. Mahçupyan ise önce gazete çalışanlarına yazılı bir açıklama yaptı, ardından da Agos’taki köşesinde bir yazı kaleme alarak, Nişanyan’ın yazılarına devam edeceğini açıkladı.
Mahçupyan, kurum içine gönderdiği açıklamada, “Cinsel kimliklerimizi fazlasıyla aşan ‘insani’ tutumları ima eden ve iki kişi arasında yaşanmış olan bir olayın siyasi tavırlarımıza araç teşkil etmesinin bir sınırı olması gerektiğini düşünüyor ve söz konusu sınırın bir gazetenin yazı işlerine ilişkin kararları belirleme noktasının altında olması gerektiğine inanıyorum” dedi.Mahçupyan, Agos’ta dün yayımlanan “Feminizmin bulanık sularında” başlıklı yazısında da, özetle şöyle dedi:
“İnsanlar feminist olmakla kendiliğinden ahlaklı ve demokrat olmazlar. Tersine, ahlaklı ve demokrat olabildikleri ölçüde, yukarda anlatılan feminizmi kavrayabilir ve taşıyabilirler. Geçen haftalarda Agos’u da ilgilendiren bir olay Türkiye’deki feministlerin bu yüzünü ortaya koydu. Bir yazarımızın eşine yaptığı ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir hareketi kınamak üzere yola çıkan bazı feministlerin ne denli gayri ahlaki davranabileceklerini gördük. Söz konusu yazarın Agos’tan atılması yönündeki isteklerinin yerine gelmemesi üzerine benden aldıkları ve sadece Agos çevresindeki 13 kişiye hitaben, el yazısıyla yazılmış bir paragrafın tek bir cümlesini de işin içine katarak gazete aleyhine kampanya yaptılar. O paragrafta söz konusu şiddetin de kınandığından, olayın cinsel kimliği aşan insani bir boyutu olduğunun vurgulandığından ise söz etmediler...
‘Tahammül etmeyen gitsin’
Feminist olmak hiçbir şey demek değil. Bu, bizatihi kıymetli bir kimlik değil... Onu kıymetli yapan, bu kimliği taşıyanın zihniyeti ve ahlak anlayışıdır. (...) Bu yazarımızın yaptığının erkeklikle değil, düpedüz insanlıkla ilgili bir durum olduğunu düşünüyorum. Aynı hareketin bir kadın tarafından hiçbir şekilde yapılamayacağını düşünenler varsa, onlara sözüm yok. (...) Bu yazar, yazılarına devam edecek. Feminist oldukları için buna tahammülü olmayanlar bizle ilişkilerini kesebilirler. Agos olarak sahip olduğumuz düstur ‘insan olan beri gelsin’den ibarettir. Geri kalan herkese uğurlar ola...”
‘Hrant’a özlem’
Mahçupyan’ın, Nişanyan’ın gazetede yazmaya devam edeceğini açıkladığı yazısı Agos’taki kadınların tepkisini çekti. Kurulduğu günden bu yana gazetede görev yapan, internet servisi çalışanlarından Nuran Ağan, Agos’la yollarını ayırdı. Ağan, ayrılık gerekçesini duyurduğu e-postada şu açıklamayı yaptı:
“Hrant’a ve Agos’a olan özlemle almış olduğum bu kararın benim için de çok üzücü bir karar olduğunun ancak gelinen noktada aşağılama ve hakaretin bu kadar fütursuzca yapıldığı ve şiddetin böylesine meşrulaştırıldığı yerde ‘insan olan beri gelsin’ ifadesinin kullanılmasını tam da insanlığa yönelik bir tehdit olarak algıladığımın ve tavrımın bu dile ve tehdide olduğunun bilinmesi dileğiyle...”
CHP, Nişanyan hakkında suç duyurusunda bulundu
İzmir’in Selçuk ilçesi CHP İlçe Başkanı Bekir Gündüz öncülüğünde bir araya gelen CHP’liler, Agos gazetesi yazarı Sevan Nişanyan’ın, bir gazetede yayımlanan röportajında Atatürk ile ilgili olarak “Mutlak iktidarı terk edebilirdi, etmedi. Orta ve üst kadroların büyük bölümünü şahsi ağırlığı altında ezdi, yok etti” sözleri nedeniyle Selçuk Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. CHP’liler yaptıkları açıklamada, “Nişanyan, cumhuriyet döneminde kadın hakları ile ilgili atılımları gözardı ederek yok sayarken, kendisi kadın hakları bir tarafa, insan haklarına bile aykırı bir davranışla çocuklarının anası eşinin üzerine dışkısını dökecek kadar saldırgan tutumları olan bir kimsedir” ifadeleri kullanıldı.
VEYSEL EROL İzmir DHA
(Kaynak: Milliyet)