Hilmi Bulunmaz
27 Haziran 2008
Dünya film piyasasını elinde tutan Amerikan sinemasını sevmiyorum. Dünya halklarının katledilmesi için silah üreten Amerika, silahla öldürmek istemediklerini de sinema ve televizyonla dumura uğratıyor. Amerikan filmlerinin içeriğine sinen emperyalist anlayış, hiç hoşuma gitmiyor. Yine de zaman zaman Amerikan filmlerini izlemeden edemiyorum...
Bu gece, benden kaçan uykumu geri çağırmak için hafif bir film izleyeyim dedim. Aynı zamanda sinema danışmanlığımı yürüten oğlum, bir film koydu ve izlemeye başladık. Özellikle sade suya tirit bir film olmasını istediğimden, dudaklarımı ısıra ısıra izlesem de, oğlumu eleştirme cesaretine sahip olamadım. Kapanmakta olan göz kapaklarımın ağırlığı o denli hoşuma gitmişti ki, filmi durdurmayı da pek istemedim...
Neyse seve seve olmasa da filmi izledim. Tam 98 dakikam havaya uçtu ve içim burkuldu. Herşeye karşın Frances McDormand'ın oyunculuğunu beğendiğimi belirtmeliyim. Polisi, hem de bir Amerikan polisini bile sevdirebilecek denli güçlü oyunculuğa sahip Frances McDormand, emperyalist kültürün elinde adeta saatli bomba gibi kullanılabilir!...
Konusuna değinmek bile istemiyorum!... Her zaman, her yerde rastlanabilecek sade suya tirit bir konu...
İzleyin önerisinde bulunmuyorum. Frances McDormand'ın oyunculuğunu merak edenler izleyebilir. Onun dışında, zaman yitirmekten öteye gitmeniz olası değil...
(Ayrıca bakınız: Vikipedi)