24 Mart 2008 Pazartesi

Zeybek, sansürlenen oyununu neden çekmiyor?

Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) "Yaşasın Sansür" diye slogan attığı tiyatro dünyasında, Haşmet Zeybek'in oyununun sansürlenmesine şaşmamak gerekir. 3. Abdülhamid, ilericilik adının arkasına sığınarak yayıncılık yapıp, gerçek ilericilere sansür uyguluyor; diğeriyse devlet olmanın verdiği güvenceyle, Lemi Bilgin gibi ilericilik zırhına bürünenleri kullanarak sansür uyguluyor. İkisi de sonuçta aynı. İkisi de faşizan örtüyle dolaşıyor...

Peki, her fırsatta ilerici değerlere sahip olduğunu iddia eden Haşmet Zeybek, neden sansürlenen oyununu çekmiyor? Neden oyununun kuşa dönmesine razı oluyor? Neden Lemi Bilgin ve tüm Lemi Bilgin'lere ders vermiyor? Bir oyun yazarı, oyununu koruyamıyorsa, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ne inen kazmalara karşı tiyatrosunu nasıl koruyabilir?...

NTV'den aktarıyoruz:


Devlet Tiyatrosu’nda sansür ve ceza

Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun Başbakan’ın “Ananı da al git” gibi sözlerinin kullanıldığı oyunla ilgili başlatılan soruşturma sonuçlandı, 4 tiyatrocuya ihtar cezası verildi, sakıncalı replikler oyundan çıkarıldı.

NTV-MSNBC
Güncelleme: 19:50 TSİ 18 Mart 2008 Salı

RİZE - Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun ‘Düğün ya da Davul’ adlı oyunu geçen yıl 26 Ocak tarihinde Rize’de sergilendiği ilk gün, olay olmuş; bazı izleyiciler oyunu protesto edip yarıda çıkmış, Rize Valisi de “Devletten maaş alan tiyatro ekibinin, oyunda siyasi mesaj vermesi etik değil” diyerek, soruşturma açılması için girişimde bulunacağını bildirmişti.

Rize Valisi Kasım Esen, oyunun sonunda yaptığı açıklamada, soruşturma açılması için girişimde bulunacağını belirterek şöyle demişti:

“DEVLET MAAŞIYLA SİYASİ MESAJ ETİK DEĞİL”
“Sanat özgürce yapılabilmelidir. Ama devletten maaş alan bir tiyatro ekibinin oyunlarında siyasi mesaj vermesi etik değildir. Benim orada tiyatroya müdahalem sözkonusu olamazdı. Oynadıkları oyun programda olan bir oyundur. Eğer senaryoya uymamışlarsa, bir suç işleyip kuralı ihlal etmişlerse gerekli inceleme yapılır. ‘Başbakan ABD’den korkar’ gibi bir ifade Türkiye Cumhuriyeti’nde Başbakanlık yapmış herkese atfen söylenmiş bir söz. Bu etik bir söz değildir.”

“BAŞBAKANIMIZ KİMSEDEN KORKMAZ”
Oyunu izleyen Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu da, kente Devlet Tiyatrosu’nu getirenlere teşekkür ettikten sonra şöyle demişti:

“Tiyatrocu arkadaşların orada kullandığı bir kelime çok hoş değildi. Bizim Başbakanımız kimseden normalde korkmaz. Ama bu bir tiyatrodur, bir oyundur. Oyun içerisindeki böyle esprileri çok da tepkiyle karşılamamak gerekir. Başbakanımız şehrimizde çok seviliyor. İnsanları üzecek kelimelerden kaçınmak ve daha dikkatli olmak gerekir.”

CEZA VERİLDİ, SAKINCALI REPLİKLER ÇIKARILDI
Diyalogların oyunun metninde bulunduğu ve Trabzon’daki temsillerde de aynen kullanıldığı belirtilmişti. Olayın gazetelerde yer alması üzerine geçen Ocak ayında Trabzon’a giden Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, konuyla ilgili incelemede bulunmuş ve soruşturma açmıştı.

Soruşturma nihayet sonuçlandı. Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Gökçer, oyunun yönetmeni Volkan Özgömeç ile oyuncular Halil Ayan ve Erşan Utku Ölmez’e ihtar cezası verildi.

Oyundaki ‘Ananı da al git’, ‘Burası yan gelip yatma yeri değildir‘ replikleri metinden çıkarılırken, ‘Başbakan kimden korkar?’, ‘Başbakan ABD’den korkar’ repliği de sadece, ‘Başbakanlar kimden korkar?’ haline dönüştürüldü.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN TEPKİ
Cezaya Trabzon’daki sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. Trabzon Şehir Tiyatrosu Derneği, Türkiye Ziraatçiler Derneği, Trabzon Sanat Tiyatrosu, Türkiye Ormancılar Derneği, Umut Tiyatrosu Derneği ve KESK’e bağlı sendikalarının temsilcileri, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen tiyatroculara ceza verilmesini eleştirdiler.

Kültür Sanat-Sen Trabzon İl Temsilcisi Nermin Karademir, sanat ve kültürü cumhuriyet karşıtı ideolojileri için zararlı bulan bazı kesimlerin, temsilin ardından sözde Başbakanı savunmak adına siyasi bir tartışma başlatarak, Devlet Tiyatrolarının işlevine, hatta varlığına tahammül edemediklerini ortaya koyduklarını savundu. Karademir, şunları söyledi:
“Tiyatroyu yalnızca bir eğlence ve övgü eylemi olarak yorumlamak, böyle olmasını istemek hatta neredeyse dayatmak, 21. yüzyıl demokrasisinin ve ortak aklın kabullenemeyeceği çürümüş bir zihniyettir. Sanata sansür çağrısı Devlet Tiyatrolarını ve çalışanlarını hedef gösteren kışkırtıcı haber ve yorumları kınıyor, kamuoyunu duyarlı olmaya, tiyatrolara sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu ise oyunun sansürlenmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, bu durumu 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde daha büyük bir etkinlikle protesto edeceklerini kaydetti.

“KÖY DEYİMLERİYLE HALK MİZAHI”
Oyun, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun internet sayfasında şöyle tanıtılıyor: “Fukara evliliğinin düzene karşı, para evliliğinin ise düzene uygun olduğunu gösteren oyunumuzda ahlak- para ilişkisi siyasal düzene bağlanıyor. Gelin mutsuzdur çünkü fakir oğlanı sevmektedir. Zaman zaman seyirciyle de söyleşerek sosyal, siyasal taşlamalar yapılır. Oyunun dili; köy deyimleri başta olmak üzere halkın çeşitli yörelerinin deyim ve sözleriyle kaba, yer yer saçmaya varan halk mizahı ile donatılmıştır.”

(Kaynak: NTV, "Devlet Tiyatrosu’nda sansür ve ceza")