21 Ocak 2008 Pazartesi

Sansür Cumhuriyeti

Türkiye Cumhuriyeti adını değiştirip, Sansür Cumhuriyeti adını kullanabiliriz! Yukarıdan aşağıya, soldan sağa her yerde sansür egemenliği var. Artık egemenlik ulusun değil, sansürün. Sansürüne güvenen kendini 3. Abdülhamid sanıyor. Yaşamın her alanına nüfuz eden sansür, günlük konuşma diline o denli yerleşti ki, neredeyse sansürsüz yaşamak sansürlenecek!...

Hangi alanda olursa olsun, egemenlik sahibi, gücünü özgürlüklerden yana değil, sansürden yana kullanıyor. Sansürlü düşüncenin egemen olduğu toplumda, sansürün egemenliğini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için yoğun bir çaba harcanıyor!...

Düşüncenin karşısına düşünceyle geçemeyenler, geçebilme donanımı olmayanlar, sansüre başvuruyorlar. Hot zot'tan başka gücü olmayan egemenler, sansür silahını sonuna dek kullanıyorlar. O silahın ters tepeceğini akıllarının ucundan bile geçirmeden... HB

***

Milliyet'ten bir haber:


Takke krizi 'Sinekli Bakkal'ı kapattı!

Önce "Bu devirde kızını okula göndermeyen baba yok" dendi, ardından ana karakterin takke takması sakıncalı bulundu. Sonuçta Halide Edip Adıvar'ın eserinden uyarlanan "Sinekli Bakkal", atv'de 5. bölümde yayından kaldırıldı

Birsen Altuntaş
22 Ocak 2008

Cumhuriyet edebiyatının usta kalemi Halide Edip Adıvar'ın aynı adlı eserinden beyazcama uyarlanan atv'nin "Sinekli Bakkal" adlı dizisi, 5'inci bölümde yayından kaldırıldı.

İlk bölümden itibaren beklenen reytinge ulaşamayan dizinin, sadece izleyici sayısı düşük olduğu için değil, atv yönetimini de rahatsız ettiği için yayından kaldırıldığı ortaya çıktı. Dizinin ikinci bölümünden itibaren kanalın baskısıyla karşılaştıklarını belirten başrol oyuncularından Şemsi İnkaya, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

'Fethullah Gülen'e benzettiler'

"Dizide canlandırdığım İmam İlhami karakteri Halide Edip'in romanında yobaz bir tip. Bu adam evin içinde beyaz, dışarı çıktığında da siyah takkesini takıyor. İkinci bölümü çekerken kanal yönetiminden 'Beyaz takkeli sahneler istenmiyor. Bu sahneler yeniden çekilecek' diye talimat geldi.

Ya 'Yazarın eserindeki karakter takkeli, siz bu eseri daha önce okumadınız mı?' diyerek oynamayacak ya da ya da 'İş aksamasın, ekip sabahlara kadar çalışıyor' deyip devam edecektim. Devam ettim. Daha sonra yeni bir talimat geldi ve siyah takkeyi de çıkardılar. Benim Fethullah Gülen'e benzediğimi söylediler. Takkeli sahneleri de tamamen kaldırdılar.

'Halk bunu istemez' dediler

Dizinin senaristi Gökhan Aktimur ise kanal yönetiminin, önce ilk bölümde ekrana gelen "kızını üniversiteye göndermek istemeyen baba" sahnesinden rahatsızlığını dile getirdiğini söyledi.

Aktimur, "Kanal yöneticileri 'Artık babalar kızlarını okula gönderiyor' diyerek bu sahneye halkın tepki göstereceğini söyledi. Biz de klasik bir eser çektiğimizi hatırlattık ama daha sonra çekilen bölümlerle ilgili, mesela Şemsi İnkaya'nın takke sahnelerinde yaşadığı gibi birtakım değişiklik taleplerini bize ilettiler.

Halide Edip gibi bir yazara yapılan şey çok büyük haksızlık. Madem böyle bakacaklardı, baştan bu diziyi hiç kabul etmeselerdi" dedi.

Yapımcı Yaşar İrvül ise çekimler için evler ve platolar kurduklarını ve dizinin yayından kaldırılmasıyla yaklaşık 600 bin YTL zarar ettiklerini söyledi.

Bu 'kanal baskısı'dır!

Şemsi İnkaya şöyle konuştu: "Durum mahalle baskısından sonra artık kanal baskısına döndü. 5'inci bölümünden sonra zaten dizinin bitirildiğini öğrendim. Yöneticilerin akılları başlarına diziyi izledikten sonra gelmiş.

Bu kadar yıldır oyunculuk yapıyorum, bu durum çok acı geldi. Halide Edip Adıvar gibi bir yazarın 1920'li yıllarda geçen, kadın haklarını koruyan bir hikâyesini çekiyoruz ve bize 'Hayır' diyorlar. Demek ki, o dönemden bu döneme hiçbir şey değişmemiş."

Kaynak: Milliyet