3 Kasım 2007 Cumartesi

Demirkanlı, Burak Caney ağzıyla konuşuyor!...

Hilmi Bulunmaz
1 Kasım 2007


Yazımıza başlamadan önce, Demirkanlı'nın eski bir yazısından alıntı yapalım:

Yazımı, Alev Alatlı'nın bir kitabının girişine aldığı bir cümle ile bitirmek istiyorum: "Kimin söylediğine değil, ne söylediğine bakın." (tıkla: Aşağı Tükürsen Sakal, Yukarı Tükürsen Bıyık)


Mustafa Demirkanlı, Burak Caney'in söylediklerini söylüyor!...

Buna karşın Demirkanlı, Burak Caney olmadığını belirtiyor!...

Demirkanlı yada bir başkasının Burak Caney olması gerekmiyor. Önemli olan; Burak Caney ile aynı sözleri kullanmak!... İftira atmak!... Yalan söylemek!...

***

Coşkun Büktel, Demirkanlı'yı "değerlendiren" bir yazısında şunları yazmıştı:


Ben hayatımı, onun yalnızca birkaç saniyede uydurduğu kasıtlı yalanları çürütmek için, günlerce kanıt belge toplamakla, bu kanıtları mantıklı ve tutarlı bir kompozisyon içinde okurlara sunmak için kılı kırka yarmakla, daha fazla harcamak zorunda değilim. Büktel/Demirkanlı Polemiği'ndeki yazılara rağmen Demirkanlı'nın ne mal olduğunu hâlâ anlamayanlar kaldıysa, zaten anlamak istemiyorlar demektir. (tıkla: coskunbuktel.com)


Demirkanlı, yalanlarının izinin silindiğini sandığından, Büktel'in altı ay önce yazdığı yazıya, şimdi (yani altı ay sonra ) "yanıt" veriyor. Ne mi söylüyor?... Her zaman söylediklerini: Yalan söylüyor!... Yani, Burak Caney'in söylediği herşeyi söylüyor!... Buna karşın, Burak Caney olmadığını söylüyor!...

İyi ama, yalanları Büktel tarafından defalarca belgelenmiş Demirkanlı'ya neden inanalım?...

Demirkanlı neye güveniyor?... Büktel'in, saçma sapan yalanlarla örülmüş yazılara yanıt vermeyeceğine dair sözüne güveniyor. 24 nisan 2007'de, yani taa altı ay önce, Büktel'in verdiği o söze güveniyor...

Peki, ben, Hilmi Bulunmaz, kamuoyuna, Demirkanlı'ya karşı yazmayacağım sözü verdim mi? Vermedim!...

Ne sözü verdim?...

Yalanlarını sürdürdükçe, Demirkanlı'yı sıçtığı yere dek kovalayacağım sözünü verdim. Öyleyse, Demirkanlı sıkı dursun!...

Aşağıda linkini verdiğim yazısını mutlaka yanıtlayacağım...


Not: Coşkun Büktel diyor ki; "Ama içinizden biri, adı sanı tanınan (yani riske atacağı prestiji bulunan) tek bir tane tiyatrocu, adıyla sanıyla ortaya çıkar da, Burak Caney'in yazdıklarını inandırıcı bulduğunu ve Caney'in yazdığı şeylerin altına imza atabileceğini açıklamak cüretini gösterebilirse; Caney'in yazdıklarına güvenerek, bana karşı çıkmayı göze alabilirse, o salağı muhatap alıp, Caney'in tüm iddialarını onun şahsında yanıtlayacağıma söz veriyorum." (tıkla: coskunbuktel.com)


Demirkanlı'nın yukarıdaki tanıma uyan bir kişiliği var mı? Yani, "Büktel / Demirkanlı / Bulunmaz Polemiği" ile ipliği pazara çıktıktan sonra, Demirkanlı'da prestij namına bir şey kaldı mı? Kalmadı!... Öyleyse, yukarıdaki tanıma uyan bir kişiliğe sahip olmadığına göre, (Demirkanlı ve Caney'in mail'lerini, uzun zamandır açmadan silen) Büktel tarafından yanıtlanmayacak demektir. Ancak ben, söz verdiğim üzere, Demirkanlı'yı sıçtığı yere dek kovalayacağım!...


İkinci not: Demirkanlı, kendi adıyla piyasaya çıktığına göre, artık Burak Caney'in pabucu dama atılacak ve Caney'in sitesi, daha önceki sitesi gibi (Perde Arkası) yayınına son verip, sanal mezarlıktaki yerini alacak demektir!...


tıkla: Coşkun Büktel Bulaşma, İşine Bak!