22 Temmuz 2007 Pazar

TOBAV POLEMİĞİ 2

Kemal Oruç


Hamasetin dışında bir iş yapmayan ve tiyatro evrenini kapitalizme eklemlemek için savaşım veren TOBAV, emeğinden başka sunabilecek gücü olmayan amatör tiyatrolara, bas bariton sesle emir verir gibi konuşuyor. Kemal Oruç'u rahatsız eden, bizi çok rahatsız eden tutumu nedeniyle TOBAV'ı kınıyor ve "desteklediği bir sanatsal etkinliği denetlemediği" için yargılanmasını duyuruyoruz (OYUN):


Oda Tiyatrosu’nun düzenlediği TOBAV’ın destek verdiği Bilinmeyen Tiyatrolar Festivali’nde yaşanılan tatsız olayları Tobav Polemiği ve Deniz Yıldızı Hikayesi başlığı altında yazmıştım. Bakınız: http://kemoruc.googlepages.com/tobavpolemigi

Sayın Murat Karasu tepkimize karşılık bir e- posta yolladı. Kamuoyu bilgilensin ve yanlış anlaşılmalar ortaya çıkmasın diye, olduğu gibi, bu e- postayı, benim verdiğim cevabı, organizasyon sorumlusu Sayın Kaan Erkam’ın e- postasını ve bu e- postalara yaptığım yorumları yayınlama gereği duydum.

Murat Karasu’nun e- postası:


“Sayın Oruç,

Bilgileriniz eksik ,beyanlarınız yanlı ve yanıltıcı.

1- TOBAV "Bilinmeyen Tiyatrolar" festivalinin düzenleyeni değil katkı verenidir. Sadece salonu anılan sürede festivalin kullanımına açmıştır. Ne grupların tayininde ne de programın yapılmasında dahli olmuştur.

2- Sizinde belirttiğiniz gibi festivalin bitiş tarihi 30 hazirandır . 1 temmuz tarihine festivalin organizatörü tarafından çekilmiş ve salonun uygun olup olmadığı Tobav a danışılmamıştır.

3- Anılan gün bir başka etkinlik için Tobav tarafından daha önceden tahsis edilmiş ve iddia ettiğiniz gibi prova amaçlı olarak kullanılmamıştır. Akşam verilecek konserin hazırlık ve provasıdır sizin bahsettiğiniz.

4- Sizinle telefonla konuşan TOBAV başkanı benim. Sanırım hafızanız sizi yanıltıyor. Sizinle oldukça uzun bir görüşme yaptım ve size aksaklığın bizden kaynaklanmadığını anlatmaya çalıştım. Hatta nedeni bizim olmayan mağduriyetinizi bir ölçüde giderebilecekse sonraki günlerde size salonu verebileceğimizi söyledim. Ama siz oyuncularınızın İstanbul dışına gideceğini ve bunun mümkün olmadığını söylediniz. Bende festivalin organizatörüne sizi mağdur etmeyecek bir çözüm yolu bulunmasını söyleyerek telefonu kapattım

5- Daha sonra organizasyon tarafından aranarak yakındaki bir okulun salonunun ayarlandığı ve sorunun sizinde onayınızla giderilerek oyunun anılan salonda sergileneceği tarafıma iletildi. Ancak salonda bulunan TOBAV yetkilisi beni tekrar arayarak sorunun çözülmediğini, sizin misafirlerinizin Afife jale sahnesine geleceğini ve başka bir salona yönlendirilmelerinin sorun olacağı gerekçesiyle okulda oynama önerisini reddettiğinizi bildirdi.

6-Festival organizatörü Ortaköy Kültür Merkezi içinde bulunan Kütüphane ve atölyelerin bulunduğu katlardan birinde oyunun sergilenebileceğini oyununuzun buna müsait olduğunu, sizinde buna rıza gösterdiğinizi bana iletti.Anılan katlar bizim kullanımımızda değildir, bu yüzden Belediyeden izin almak gerekir dedim. Günlerden pazardı ve Bir belediye yetkilisine ulaşmak zordu.Bunun üzerine Belediye Başkan Yardımcısını kişisel telefonundan arayarak şifahi izin aldım. Ve sizde oyununuzu o mekanda sergilediniz.

Sayın Oruç, uzun uzun yazdım ki sizde biraz bilgilenin diye. Oysa hiçbir sorumluluğumuz ve yükümlülüğümüzün olmadığı bir işte "bize ne kardeşim ,siz sorununuzu organizasyonla çözün "demek en kolayı idi. Yapmadık,yapmadım çünki samimiyetle size yardımcı olmak istedim. Ama görüyorumki siz, sizi festivale çağıran organizasyonla konuşmadan Tobav a saldırmayı bir marifet sayıyorsunuz."Dalaverecilik"le suçluyorsunuz. Ve çok fena ayıp ediyorsunuz. Karşınızda 25 yıldır bu ülkenin Kültür sanat yaşamına katkı sağlamaya çalışan köklü bir sivil toplum örgütü var. Biraz daha dikkat.Yok eğer sorun kişiselse ben de sizinle her platformda tartışmaya hazırım.Ne zaman ve nerede isterseniz.”

(20.Tem.2007 11:36, özel mail)

Gelen bu e- postada görülüyor ki Sayın Murat Karasu’ya TOBAV yetkilisi tarafından yanlış ve yanıltıcı bilgiler ulaştılırmış. Ayrıca büyük bir iletişim kopuluğu yaşanıyor; ama organizasyon, destek veren ve yetkili arasında...

Uzun e- postaya uzun bir e- posta ile cevap verdim.

Kemal Oruç’un cevabı:


“Sayın Karasu,
Sizi biraz tanıdığım ve oldukça saygı duyduğum için cevap yazmaya bile utanıyorum aslında. Ama bilmenizi isterim ki size bildirilenlerin çoğu yanlıştır.

Yetkilinin tavrı hiç hoş değildi ve oldukça kabaydı. Tabiri yerindeyse dayak yemeye kendimi hazırlamıştım. Bu, oyuna çıkmak üzere olan amatör bir topluluk için, hiç de güzel birşey değil; onur ve heves kırıcıdır.

1- Aynı akşam konser olduğunu söylüyorsunuz, halbuki herkes o akşam Hayvanat Bahçesi adlı oyunun oynanacağını sanıyordu. O ekip de aynı mağduriyeti yaşadı. Hiçkimsenin konserden haberi yoktu. Sizin de oyunlardan haberiniz yokmuş. Yani organizasyon ve sizin aranızdaki iletişim kopukluğu mağduriyetin sebebidir.

2- Mağduriyetin sizden kaynaklanmadığını bildirmişsiniz; ama bize bu şekilde yansıtılmadı. Sizin Oda Tiyatrosuyla aranızdaki sorunların kurbanı biz olmak zorunda değildik. Yetkilinin tek çözüm yolu "Salonu terkedin!" oldu. Zaten üretilen diğer çözüm yolları da tamamiyle bizim mağduriyetimize dayanıyordu.

3- Yakındaki bir okulun tiyatro salonu ayarlanmaya çalışıldı; ama okul müdürü, yaz olduğu dolayısıyla, tatildeydi ve okul salonu ayarlanamadı. Eğer ayarlansaydı, zaten Afife Jale Sahnesi'ne çok yakın olduğu için, seyircimizi rahatlıkla oraya transfer edebilirdik. Yani size bildirildiği gibi OKUL SALONU AYARLANMAMIŞTI! Dolayısıyla yetkiliniz size yalan söylemiş!

4- En iyi çözüm yolunu ben ürettim, kabul edilir gibi oldu; ama kabul edilmedi. İki saatlik oyunumu, kabare olduğu ve kısa tablolardan oluştuğu için, bir saatte oynamayı teklif ettim(Bazı tabloları oynamayarak). Hem prova yapmaya hem de konsere hazırlanmaya yeterince vakit kalıyordu.

5- Reddettiğim çözüm yolları(!) şunlardı:

a-) Bana, bir sonraki gün oynamamızı, eğer böyle olursa basının da çağrılacağını söylediler. Hem basınla bizim hiçbir ilgimiz olmayacağı için hem de aynı gün uçakla il dışına gidecek oyuncular olduğu için reddettim.

b-) Diğer çözüm yolu da şuydu: "Size gelecek sene 4 gün Afife Jale Sahnesi'ni ücretsiz veririz." Bu demek oluyordu ki 4 gün daha aynı olayları yaşama ihtimalimiz var! Reddettim.

c-) Üst kattaki boş dairede oynayabileceğimizi söylediler. Oyun uygundu. Başka çare yoktu. Diğer çözüm yollarına göre bu daha cazipti; ama hiç de hoş değildi. Seyircinin desteğiyle o boş dairede oynadık! Üstelik tam gitmek üzereyken, son anda ayarlandı boş daire.

Bu olaydan sonra hem seyirci kaybettim hem de oyuncu!

Ben bu tür olayları daha önce de yaşadım. Ama çoğu hala öğrenci olan oyuncular büyük hayal kırıklığına uğradılar. Henüz ikinci kez sahneye çıkıyorlardı ve birçoğu tiyatroyu bıraktı. Tecrübeli olsalardı mücadele edebilirlerdi; ama yeni oldukları için pes ettiler.

Lütfen bundan sonra özellikle gençlere yönelik organizasyonda biraz daha dikkatli olalım. Amacımız insanları kazanmak olsun. Destek verdiğimiz projeleri denetlemeyi de bilelim. Siz farkında olmasanız da bu çocuklar mağdur oldular. Bundan sonrakilerin olmaması için çalışalım.

Görülüyor ki sorun iletişim sorunundan kaynaklanıyor. Bizler sadece amatör olarak tiyatro yapan gençleriz. İletişimi sağlama, denetleme, organize etme gibi işler siz büyüklerin yapacağı şeyler. Tecrübesiz bir amatör toplululuğun yapabileceği en iyi şey, çıkıp oyununu oynamaktır.

Kişisel hiçbir durumum yoktur; sizin gibi saygı duyduğum bir kişiyle platformlarda tartışmak değil, tanışıp sohbet etmek isterim.

Saygılarımla...

Kemal ORUÇ”

(20.Tem.2007 13:42)

Organizasyon sorumlusu Sayın Kaan Erkam’ın e- postası:


“Arkadaşlar

Tatsız da olsa bu olayda Murat KARASU'nun bir hatası yoktur. Kişiler vakfın tamaından sorumlu olamaz. Murat Karasu ya olayı bildirdiğimizde en azından çözümde bize yardımcı olan da oldu.

Bu olayın TOBAV a destek konusunda abartılmaması gereklidir.

Sonuça TOBAV dan sahne alınırsa bir çok tiyatro açıkta kalır güzel bir sahne de konferans salonuna dönüşür.

Tiyatro tarihinde bir çok tiyatro tartışmış,küsmüş darılmış olabilir ama belli yerlerde tek yumruk olmamız gereklidir.

Orada Kemalin düştüğü zor durumda kim olsa ağır tepki verirdi.Hatta karşılaştığı tavır da dostane değildi.Ama dediğim gibi bir kişi TOBAV olarak değerlendirilmemeli.

O gün hep birlikte başka tiyatroların de dekorlarından harika bir sahne yapıldı ve GİBİ YAPANLAR'ın ömür boyu anlatacağı bir anı olarak kaldı.

Bu yüzden bu olayın HAYDİ TOBAVA KARŞI ÇIKALIM DA AFİFE ELLERİNDEN ALINSIN tartışmasına döndürülmemesi gereklidir.”

k.e”

(21.Tem.2007 21:48, sahnetozu mail grubu)

Bu polemikte anlaşıldığı üzere sorun, çoğunlukla, aradaki TOBAV yetkilisinden ve Sayın Murat Karasu’nun telefonda, sanırım çözümsüz kalındığından, “Sahneyi siz almışsınız iki hafta önceden tamam da bizim de prova yapmamız lazım, aslında siz haklısınız ama ne yapalım bu işler böyledir." demesinden kaynaklanmaktadır. (Bu arada hafızam çok iyidir.)

Ama sorunla ilgilenen ve son anda üst kattaki “boş daire”yi ayarlayan da yine Sayın Murat Karasu olmuş. Sonradan öğrendiğimiz bu ilgi için teşekkür ediyorum. Bu bomboş dairede oyun oynamayı bize layık gördükleri için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Ayrıca, festivalin 1 Temmuz’a uzatıldığından bir TOBAV’ın haberi yokmuş. Aşağıdaki haberde görüldüğü üzere 1 Temmuz’a uzatıldığı bir tiyatro sitesinde bile belirtlimiştir:

24.60.2006 & 01.07.2006 tarihleri arasında Oda Tiyatrosu tarafından düzenlenen TOBAV ın katkılarıyla hazırlanan “BİLİNMEYEN TİYATROLAR FESTİVALİ” coşkulu bir şekilde devam ediyor. İstanbul, Gebze ve İzmir’den gelen tiyatro toplulukları oyunlarını sergilemeyi sürdürüyor. ... Orada o havayı o genç insanların heyecanlarını paylaşmak gerek… (http://www.kesintisiztiyatro.com/bilinmeyen.htm).

Organizasyon sorumlusu Sayın Kaan Erkam’ın e- postasında belirttiği şu sözler yetkiliyle aramızda geçenleri açıkça anlatmaktadır sanırım: “Orada Kemalin düştüğü zor durumda kim olsa ağır tepki verirdi. Hatta karşılaştığı tavır da dostane değildi.”

Olay, TOBAV yetkilisinin bencil, onur kırıcı ve küçük düşürücü tavırlarından ortaya çıkmıştır. Sayın Murat Karasu orada, olayın içinde değildi; biz oradaydık! Biz yaşadık...

Her iki tarafın da o anda sahnede olma hakkı olduğunu öğreniyoruz. Ama yapılan ne? GİBİ YAPANLAR’ı sahneden atmak. Peki TOBAV’ın desteği nerede?

Sayın Murat Karasu’nun dediği “Oysa hiçbir sorumluluğumuz ve yükümlülüğümüzün olmadığı bir iş” sözüne katılmıyorum. Çünkü bu festivali TOBAV desteklemiştir.

Eğer TOBAV bu festivali desteklediyse denetlemeyi de bilmelidir.

Sonuç olarak TOBAV’ın Türkiye kültür sanatına verdiği desteği, yaptığı büyük ve yararlı organizasyonları kimse görmezden gelemez. Amacım insanları TOBAV’a karşı kışkırtmak değil; sadece bilgilendirmektir.

Hepimiz hata yapabiliriz; kişiler, büyük küçük kuruluşlar... Ama hatalardan da ders almak gerekir. Dilerim ki bundan sonra bu tür sorunlar yaşanmaz ve özellikle gençler bu tür organizasyonlarda büyük dostluklar kazanırlar.

Özellikle büyükler, küçüklere sahip çıkmalıdır; çünkü sanat yapıyorsunuz. SANAT PAYLAŞMAKTIR!

Zaten bu dönemlerde sanata balta vurmaya çalışanlar çok fazla. Asıl şimdi sanatçılar ve sanatseverler olarak kenetlenmeli, birbirimize daha çok sahip çıkmalıyız. Öyle ki; büyük- küçük demeden AKM’nin yıkılmaması için yapılan eylemde omuz omuza durduk! Yıkılmadı! Birbirimize destek çıktıkça da yıkılmayacağız!

Ben de, eğer yararlı bir şekilde kullanılacaksa, Afife Jale Sahnesi’nin TOBAV’da kalmasından yanayım.

Saygılarımla...

GÜNLERİNİZ AYDIN OLSUN SEVGİLİ DÜŞÜNCE DOSTLARI!

22. 07. 2007