8 Haziran 2007 Cuma

Özel tiyatrolara yardım hak mıdır, risk midir?

Burjuva tiyatrosunun çürüdüğü, küflendiği, intihar edip, ceset haline geldiği iyice ortaya çıktıkça, bu tiyatronun istikamcıları, levazımatçıları, ordunatçıları, ateş idarecileri, ileri gözetlemecileri, kısaca, halka karşıt yapılanmanın mızrak tutucuları, paralize oluyor ve serseri mayın gibi, anlamsız açıklamalarda bulunuyorlar...

Herşeye karşın, "Sadakaya Hayır! Temizliğe Evet!" kampanyası başlatan tiyatrom, bu duruma karşı önemli bir süreç başlattı ve sapla samanın ayrılmasına katkıda bulundu.

Her türlü gelişmeyi, anında, okurlarımıza aktarıyoruz:


A. Ertuğrul Timur

ÖZEL TİYATROLARA YARDIM HAK MIDIR, RİSK MİDİR?

Sayın Orhan Kurtuldu Özel Tiyatrolara Devlet yardımı konusunda yazdıklarıma ve başlattığımız kampanyaya bir eleştiri yazısı yazmış. Bunu orjinal haliyle yayınladım. Burada ise, ben de eleştiriye karşı eleştiriyle yanıtımı yazıyorum.

Devletten ödenek alan tiyatroları neden ödenek aldınız diye suçlamak, onları dilenci gibi görmek, küçümsemek - kusura bakılmasın ama, bu - koskocaman bir sevgisizliktir. (Orhan Kurtuldu)

Devletten ödenek alan tiyatroları neden ödenek aldınız diye sonuna dek suçlarım. Evet bu koskocaman sevgisizliktir. Ben meslek ve sanatçı onurlarını bir kenara koyup harçlık alanları sevmek zorunda değilim. Özel ödenek kesildi diye radyo radyo dolaşıp yakarışa geçen bir sanatçıyı sevmem. Bunları en başta Tiyatroya olan sevgimden ve tiyatronun üzerine düşecek gölgeden dolayı suçlarım.

Siz Ali Poyrazoğlu'nun şahsı adına yada başında olduğu Yapımcılar derneği adına iktidar Lemi Bilgin'i görevden aldığında bir kınamasını duydunuz mu? AKM'nin yıkılması konusunda bir tepkisini duydunuz mu? Bir belediye bale salonunu mescit yaptığında ? yada diğer pek çok konuda? Ne zaman itirazını duydunuz? Her yıl aldığı ödenek kesildiğinde. O halde ben Ali Poyrazoğlunu bir sanatçı olarak sevmek sorunda değilim. Bir sanatsever olarak da 70'li yıllarda piyasaya (seks filmlerine) en kolay teslim olanlardan biri olmasını da, daha geçen yıl sanatçılık kavramına ihanet sayılabilecek Türkiye Yıldızını arıyor yarışmasında aldığı görevi de ülkede sanat adına yaşananlara sessiz kalmasını sanatçı duyarlılığı göstermemesini de, değişen iktidarlara rağmen hem yardımı belirleyen komisyonda yer alıp hem de en büyük dilimi almasını da eleştiririm. bu kocaman sevgisizliğimi de gösteririm. Atatürk her şey olabilirsiniz sanatçı olamazsınız demiş. Demek ki sanatçı olmak bir sorumluluktur. Sanatçı sadece sahnede başarılı olmak değildir, harika rol yapmak değildir, sanatçı tüm yaşamından ve topluma olumlu/olumsuz kattığından sorumludur, sanatçı çağından sorumludur. Ben kendi akçalı konuları dışında topluma ve sanatına duyarsız bu sanatçı modelini sevmek zorunda değilim.

tıkla: tiyatrom