5 Nisan 2007 Perşembe

Hangi tiyatronun ne derdi var?

27 Mart tapınıcılarından Tiyatro DOT'un örgütlediği "tartışma" sürecine katılmayı düşünmedik. Ne var ki, görüşleri bizim için önemli olan Bülent Sezgin, katılmış ve izlenimlerini yazmış...
Okunması ve değerlendirilmesi gereken bir yazı...


Yazıdan birkaç alıntı:

(...) Ve asıl sorunun tiyatro sanatından kaynaklanmadığını, günümüz tiyatrosunun toplumun estetik ve politik ihtiyaçlarına yanıt veremediğini ve bu yüzden de tiyatrodan sıkılmaya hala devam ettiğini belirtti. Örneğin, Semaver Kumpanya’nın adaptasyon oyunu Süleyman ve Öbürsüler oyununu izlediğini, orijinal oyundaki faşizm sorununun laik, anti-laik ekseninde yorumlandığını ve bunun siyaseten yanlış bir dramaturji olduğunu belirtti. Ayrıca Dostlar Tiyatrosunun aynı oyundan yaptığı adaptasyonunun da benzer (daha abartılı biçimde) bir dramaturji ile sahnelenmesine bir anlam veremediğini belirtti. Ali Poyrazoğlu’nun Hrant Dink’in ölümü sonrasındaki bir ortamda, bir Ermeni kadınını son derece yüzeysel bir şekilde canlandıracak olmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Perihan Mağden, Türkiye’de kaliteli oyuncular olmasına rağmen asıl sorunun günümüzü anlatan oyun metinleri üretilememesinden kaynaklandığını belirtti. Tiyatrocuların tiyatro sanatına çok kötü davrandığını, kendi elleriyle toplumdan soğuttuklarını vurguladı. Tıpkı Yunanistan’daki gibi, ‘inek kutsallığı’ içindeymiş gibi düşünüldüğünü, ama bir yandan “ineğe” zarar verildiğini belirtti. Türkiye’deki tiyatrocuların elitist ve Cumhuriyet’in başöğretmeni rolünü değiştirmesi gerektiğini vurguladı. (...)

(...) Sonuç olarak, aktif tiyatro üreticisi olmayan kişilerin tiyatro üzerine konuştuğu bir panelde “değişik” bakış açılarını öğrenme fırsatını buldum. Bu bir anlamda öğreticiydi, bir anlamda ise yüzeysel. Ayrıca, son dönemlerin popüler mekânlarından biri olan Tiyatro DOT’un sahnesine ve oradaki kültürel atmosfere dair gözlemler yapmış oldum.

BİR NOT: 28 Mart tarihinde yapılan "Gösteri Sanatları-Kamusal Alan- Sivil İnisiyatif: Dönüşümü Tetikleyen Dinamikler" panelinde, Mehmet Esatoğlu da konuşmacı olarak yer aldı. Tiyatro eğitiminde cinsel taciz vakalarında sicili hayli kabarık olan bir kişinin bu tarz bir panele, kadın bir moderatör (Emre Koyuncuoğlu) tarafından davet edilmiş olması bir hayli düşündürücü bir konu.

Kaynak:
http://www.iatp-web.org/headline.asp?act=view&hid=84