23 Nisan 2017 Pazar

Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin şiiri FETÖ sözüyle pisliyor.

Başkan'ın Mesajı

TAKDİM

Edebiyat tarihi gösteriyor ki ne zaman bir yerlerde bir trajedi yaşansa şiir insanların imdadına koşmuştur. Bu da bize şiirin sadece estetik bir niteliğinin olmadığını; estetik yanının yanı sıra etik bir kimliğinin de olduğunu gösterir. Şiir bireysel bir acıyı dillendirirken bile alt anlamlarında toplumsal bir çığlığı barındırmaktadır. Çok kişisel, çok özel gibi görünen bir şiirsel ifade bile şairin doğduğu, büyüdüğü ve kendini biriktirdiği toplumun entelektüel kodlarını taşır.

Belki de şiirin insanlık tarihi boyunca bizi bu kadar derinlerden etkilemiş olması şiirin tam olarak bu yanıyla ilgilidir. Dinden sonra, şiir kadar biz insanları etkileyen bir başka alan olmasa gerek. Dinler; nasıl hep insanlığın yanında olmuşsa, ona yol göstermişse şiir de aynı şekilde hep insanlığın yanında olmuş ve ona yol göstermiştir.

İnsanların üzerine kâbus gibi çöken her karanlıkta, karanlığı dağıtan bir güneş gibi dünyamızı aydınlatmaya bugün de devam etmektedir şiir.

İyi ki şiir var, iyi ki şairler var. Çünkü 15 Temmuzda küresel emperyalizmin ülkemiz için tezgâhladığı işgal girişimi, en çok da şairler tarafından boşa çıkarılmıştır. Küresel kötülüğün örgütlü uzantılarına en iyi cevabı şiirleriyle şairlerimiz vermiştir. Silahlara, tanklara, uçaklara karşı hem meydanlara inip yumruklarıyla hem de bu görülmemiş direnişi ve kahramanlığı şiire dökerek -şiirleriyle- savaşmışlardır. Küresel emperyalizm şunu görmüş olmalıdır: Bizim şairlerimiz var ve onlar var oldukça bu millet, bu vatan -var olmak için silaha da ihtiyacı olmadan- var olmaya devam edecektir.

Şiir; zalimlerin, diktatörlerin, darbecilerin korkulu rüyasıdır. Şiir var oldukça kimse milletimizin emeğini, rüyalarını, beklentilerini çalamayacaktır. Hırsız, bir devlet de olsa çok uluslu bir şirket de olsa bir örgüt de olsa fark etmez. 15 Temmuz'da hepsi birden saldırdı; fark etmedi.

Dünyaya jandarmalık yapan bazı devletler, çok uluslu silah baronlarını ve FETÖ adlı ihanet örgütünü de alarak milletimize karşı saldırıya geçtiler.

Geçtiler de ne oldu? Çoluğumuzla çocuğumuzla, kadınımızla, erkeğimizle, şairimizle, yazarımızla, askerimizle, polisimizle, imamımızla, öğretmenimizle; tek bilek, tek yürek milletimizle;

bizi alanlara çağıran Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde bedenlerimizi kalkanımız ve silahımız olarak kullanarak tüm emperyalistlere bir kahramanlık dersi verdik.

Bu ders tüm mazlum uluslarca okundu ve ezberlendi.

Biliyoruz: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü halk olarak yazılabilecek en büyük şiiri yazdık. Bir kahramanlık şiiriydi bu. Tankların altına yatan her bir gencimiz bu şiirin bir mısraına imzasını atmış oldu. O gece yani 15 Temmuz gecesi ağıtlarımız, ninnilerimiz, destanlarımız hep bir ağızdan bu büyük şiir için seferber oldular.

Acılarını, sevinçlerini, aşklarını hep şiirle dile getirmiş olan bir milletten başka ne beklenirdi ki…  Tarihinde sömürgecilik olmayan bir milletin mensupları olarak ne zaman, nerede bir zulüm görmüşsek, bir işgal görmüşsek karşısına dikilmişizdir. Hamdolsun bu gün de sadece kendi milletimize yönelen yıkımlara değil, dünyanın neresinde olursa olsun her türlü kitlesel kötülüğe karşı hem devlet hem millet olarak karşı duruyoruz. Zulme uğrayanların milletine, diline, dini inançlarına, coğrafyalarına bakmadan yapıyoruz bunu. Siyasetçilerimiz bunu yapıyor, şairlerimiz bunu yapıyor, milletimiz bunu yapıyor.

İşte bu yüzden de V. Uluslararası İstanbulensis Şiir Festivaline dünyanın dört bir tarafından şair dostlarımızı davet ettik. Aynı türküyü farklı dillerde söylemek için.

Her zaman şiirin gücüne inanmış olan Sultanbeyli Belediyesi olarak 15 Temmuz direnişini dile getiren şiirleri bir antoloji haline getirip edebiyat tarihine kazandırmanın mutluluğunu yaşadık. "Darbeye Direnen Şiirler Antolojisi", sadece Türkiyeli şairlerin şiirlerinden oluşmuyor. Makedonya'dan Leyla Şerif Emin ve İlhami Emin, Kosova'dan Taner Güçlütürk ve Zeynel Beksaç, Kazakistan’dan Gazizbek Taşimbay gibi şairlerin de şiirleri yer aldı antolojimizde.

Bu değerli çalışmaların yanı sıra ilçemize bir tematik kütüphane de kazandırmış olmanın mutluluğunu da yaşıyoruz. Türkiye'nin en büyük şiir kütüphanesi hedefiyle açtığımız kütüphanemiz hızla büyüyor. Yerli ve yabancı şairlerimizin tüm şiir kitaplarının bulunması için gayret ediyoruz. Birçok şairimiz önemli miktarlarda şiir kitapları hediye ederek bizi yüreklendirdiler. Kendilerine bu vesile ile teşekkür ediyorum.

Şiir ve yazı atölyelerimizde sanat dünyasına adım atmış olan genç yazar ve şairlerimizin bir bir kitapları yayımlanıyor. Birçok gencimiz ulusal dergilerde yazıyor artık. Bu da bizi gururlandırıyor. Desteğimiz kesintisiz olarak devam edecektir. Sanatla edebiyatla direnmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz da ondan…

15 Temmuz'da ülkemize yönelik darbe girişiminden dolayı bu yılki festivalimizin temasını da darbelere karşı direniş olarak belirledik.

Festivalimiz, yine her yılki gibi dopdolu. Yerli ve yabancı birçok şairle yeryüzündeki tüm mazlumların sesi olmaya çalışacağız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da şairlerimiz, okullarımızla buluşmaya devam edecek. Sadece kültür merkezlerinde değil ilçemizin hatta şehrimizin değişik alanlarında şairlerimizin sesi yankılanacaktır.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da belediyemizin organize ettiği ve desteklediği şiir atölyemizin genç şairleri, bir etkinlikle festivalimize katılacaktır.

Şiirin yeni uluslararası ikametgâhından sizleri selamlamanın kıvancı içindeyim.

Festivalimiz hayırlı olsun.

Hüseyin KESKİN
Belediye Başkanı

http://istanbulensissiir.org/baskanin-mesaji