18 Haziran 2016 Cumartesi

Beni LİNÇ etmeyi beceremeyenler Refik Erduran'ı LİNÇ etmek istiyorlar!

ERDURAN DEMİŞKEN, TEKNEDEKİ 3. ŞAHIS...


Yıl 2000, aylardan Mayıs. Makedonya'nın önde gelen tiyatrosu "Dramski Teatar"da Nazım Hikmet’in ‘Ferhad ile Şirin’ini sahnelemiştim. Prömiyerden birkaç gün sonra Dramski Teatar’ın bahçesinde onuruma bir yemek verildi. Yemekte Makedonya Cumhuriyeti’nin ilk Kültür Bakanı Güner İsmail, tiyatronun Sanat Yönetmeni Dimitar Stankovski, felsefe profesörü Kiril Temkov, Makedonyalı Türk yazar İlhami Emin, Ferhad’ı oynayan Elyesa Kaso, dekoratörüm rahmetli Mustafa Asım ve şimdi hatırlayamadığım birkaç kişi daha var…

Bu yemekte değerli yazar İlhami Emin, Nazım Hikmet’in yaşamına ilişkin ilginç bir şey anlattı:
Tam tarih belirtmedi ya da ben sormayı akıl edemedim ama, olay büyük olasılıkla Yugoslavya’nın parçalanmasından önce geçiyor. Vera Tulyakova’nın Nazım’ı anlatan kitabı henüz Türkçe’ye çevrilmemiş. Tulyakova kitabın taslağını Türkiye’ye götürmesini, nisbeten sıkça gidip gelen İlhami Emin’den rica etmiş. İlhami Emin, Makedonya’da yüksek mevkilerde bulunmuş bir Türk dostuna danışıyor. Dostu “Götürme, başına iş açabilirsin” şeklinde bir tavsiyede bulunuyor. İlhami Emin de bu tavsiyeye uyup, kitap taslağını Tulyakova’ya iade ediyor. Ancak İlhami Emin bu arada kitabı okumuştur. Ve kitapta, Nazım’ın Vera’ya aktardığına göre, şimdiye kadar hiç duyulmamış bir ayrıntı dikkatini çeker: Nazım’ı Karadeniz’e çıkaran o teknede, Nazım ve genç Refik Erduran dışında bir ‘üçüncü kişi’ vardır…

Alt çenem düşmüş vaziyette İlhami ağabeye sordum:

"Ama Tulyakova'nın kitabı sonradan Türkçe'ye çevrilip basıldı. Ben de okudum. Orada öyle bir şey yok?!"

İlhami ağabey gülümseyerek yanıtladı:

“İşte ben de onu söylüyorum ya. Vera kendisi mi çıkardı bilmiyorum, ama Türkçesinde yok. Benim okuduğumda vardı.”

Şaşkınlığımı atınca bir hamle yaptım:

“Bu çok önemli bir ayrıntı. Bunu yazmalısınız!”

“Yazacağım” dedi. Yazdı mı yazmadı mı bilmiyorum. Yazmış olsa çalkantısını duyardık diye düşünüyorum…

Ben tarih araştırmacısı değilim, bu konuda yapacağım bir şey yok. Üstümde kalmasın diye buraya koyuverdim. İsteyen araştırsın…

Makedonya Türk toplumunun önde gelen siması, saygıdeğer İlhami Emin hayattadır, Üsküp’tedir. Bu vesile ile kendisine uzun, sağlıklı, mutlu nice yıllar diliyorum.


BeğenDaha fazla ifade göster
12 yorum
Yorumlar
Duygu Atay Yav Yücel,bu Refik 100 yaşında falan olmalı.Nazım 1950'de mi kaçtıydı?
Cüneyt İngiz Hocam o son noktada, ismi de öğrenseydik?😔
Yücel Erten Onu ancak derin devlet bilir Cüneyt
Bilge Emin Mitos yayınevinden çıkan Balkanlanlar ve Türkler kitabında bu konuyla ilgili de bir yazısı var babamın
Yücel Erten Teşekkürler Bilge. Derhal edinip okuyacağım. 
Bilge Emin Vesile olduğunuz içim de ben size teşekkür ederim 
Yücel Erten İlhami Emin ağabeyin, oğlu Rıfat aracılığıyla ulaştırdığı bilgiyi paylaşayım: https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=1747890272112511&id=100006746658502 İlhami Emin:
YÜCEL ERTEN KARDEŞ, NAZIM’I YAZDIM, ANCAK N
EDEN SUSULDU, ŞAŞTIM DOĞRUSU!
Yücel kardeş, Güner İsmail kardeş aracılığıyla okuduğum 5.6.2016 tarihli Facebook’ta yayınlanan “Erduran demişken, teknedeki 3. Şahıs” adlı yazınızla ilgili gerekli açıklamayı sunuyorum:
“80. Yaş günüm dolayısıyla, oğlum sanat tarihçisi M-r Rifat Emin Sipahi’nin sorularına cevap biçimli anılarımı kapsayıp 2011 yılında, İstanbul’un Mitos Yayınları tarafından yayınlanan Balkanlar ve Türkler kitabımızın 144-146 sayfalarını kapsayan Nazım Hikmet Zehirlenmiştir yazımızda merak ettiklerinize gerekli açıklama getirilmiştir, diye düşünüyorum.
Araştırmacı yazar Feridun Andaç, bu an ismini hatırlamadığım ancak İstanbul’un önemli günlük gazetelerinden birinde, mütevazi kitabımızda Nazım’la ilgili ve bezner sorularımız cevaplarını beklemektedir, demişti.
Bildiğim kadarıyla Nazım’la ilgili yazımıza herhangi bir yankı çıkmadı. Bu suskunluğa ben de şaşmışoldum ve susulduğuna hala şaşıyorum.”

Nedim Saban info@itiworldwide-org: Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Başkanı Refik Erduran değişsin - Kampanyayı İmzala!
https://www.change.org/.../info-itiworldwide-org...

Ertuğrul Ahmet Timur Yücel hocam bu tarihi bir vakıa. Bunu bilen çok az kişiden biri olarak bunu neden bunca yıl paylaşmadınız ve Refik Erduran'a iyice kızmanız mı gerekiyordu hatırlamak için? Bu ulaşılamayacak bir bilgi de değil ki. Bu ülkede hiç mi Rusça bilen yok kitabın bir adet orjinali bulunup oradan takip edilebilir
Ertuğrul Ahmet Timur Yani tarihçi olmanıza gerek yok sanırım bu gerçeği bilen çok ender kişilerden biri olarak bence konunun takipçisi olmanız yerinde olurdu. Mutlaka çevrenizde Rusça bilen çevrildiyse başka dilden de olabilir birine kitabın o kısmını bir kez daha çevirtebilirsiniz diye düşünüyorum
Yücel Erten O bölümün Rusçasında varolup da Türkçesinde yer almadığını düşünmek, fazla safdillik olur gibi geldi bana. Muhtemelen Rusçasında da çıkarılmıştır. Bir de olayın tanığı yazacağını söylemişse, bana yazmasını beklemek düşer. Nitekim yazmış. Yukarıda belirttiği kitabından okuyup göreceğiz Ertuğrul.
Ertuğrul Ahmet Timur Ben akisinin de mümkün olabileceğini düşünüyorum. Refik Erduran yada derin devlet içinde birileri Türkiye'de etkilidir ve çeviriye müdahale edebilir ama onların kolu oralara yetişir mi bilemiyorum. Orada yani Sovyetler'de yada eski sosyalist ülkelerde de bu üçüncü kişinin gizlenmesine ithiyaç duyulmuş olabilir mi? Nasılolsa Türkçesi var diye orjinalini Türkiye'de okumamış incelememiş insanlar doğal olarak da bundan habersiz kalmıştır. Umarım bu açıklamanız vesile olur da gerçeği araştıran birileri çıkar. Bir de Vera'nın kitabını Türkçeye kim çevirmiş onun ilişkilerine bakmak gerek. İlhami Emin beyin kitabı benim de ilgimi çekti araştırıp bulursam okumayı arzuluyorum. Saygılar
Ertuğrul Ahmet Timur İlhami Emin beyin kitabı diğer kitap satıcılarının stoklarında yok sadece idefix de satışta ve ben bir tane sipariş verdim ilgi duyanlar içinhttp://www.idefix.com/.../turk.../urunno=0000000518322


Sayfa Sayısı: 279 Baskı Yılı: 2010
İDEFİX.COM
Ertuğrul Ahmet Timur Konunun takipçisi olmaya başladım bile sanırım  Vera'nın kitabını çeviren Hülya Arslan Okan Universitesi Rusca Mutercim Tercumanlik Anabilim Dali Baskani.https://twitter.com/okanrusca


Senaste Tweets från Hulya Arslan (@okanrusca). Okan Universitesi Rusca…
TWİTTER.COM
Yücel Erten Bilirim, yakasını bırakmazsın o işlerin. 
Ertuğrul Ahmet Timur İltifatınıza teşekkürler 
Ertuğrul Ahmet Timur Evet Sayın İlhami Emin'in anılarından oluşan "Balkanlar ve Türkler" isimli kitabı aldım ve ilgili bölümü okudum. Nazım Hikmet'e ayrılan üç sayfalık bölümde daha çok Nazım Hikmet'in ölümü ve zehirlenme ihtimali üzerine yoğunlaşılmış. Fakat bu bölümde ne Refik Erduran'ın Nazım'ı kaçırdığı tekneden ne o teknedeki üçüncü bir kişiden, ne Vera'nın kitabından ve kitapta üçüncü kişinin varlığından, ne de Vera'nın kitabında sonradan bu bölümün çıkarıldığından falan bahsedilmiyor. Nazım'ın kaçırılmasıyla ilgili bir paragraf var ve o da kaçtığı tekneden Rus gemisine geçtikten sonrasına ait ve o gemideki dümencinin Köstenceli bir Türk olduğundan söz edilmiş. Ve bir de Nazım'ın Rus gemisinde dahi şüphe duyup verilen yemedği önce bu dümenciye tattırdığından söz edilmiş. Ruslara daha o andan başlayarak bir güvensizlik duyduğuyla da bağlanmış. Yani malesef İlhami Emin beyin şifahi olarak söz ettiği Refik erduran dışındaki teknedeki üçüncü kişi olduğu yada Vera'nın kitabında bunun geçip geçmediği hiç bahis konusu edilmemiş. Kendisi henüz hayattayken bu konuyu gündeme getirirse tarihe bir çentik atmış olur düşüncesindeyim
Cemal Ünlü Hiç kimseyle konuşmadım, düşüncemi kimseye açmadım. Tanık göstermem imkansız. Ama Erduran'ın neşriyatı ve salya sümük konuşması beni hiç bir zaman ikna etmemişti. TV de bir kaç kere izlemiştim Nazım'ın kaçırılması hikayesini. İnanmadım ve hep kuşkuyla baktım. Belgeseli izlediğim ilk günden beri süregelen bir duygu, bir hissiyattır bende. Hiç de şaşırmadım motordaki üçüncü kimsenin varlığına. Eğer doğruysa ki hiç şüphe yok. Bunu sahiplenen her haltı yer. Bu hikaye çok ironik gelmiştir. Gözümde Erduran'ı hiç bir zaman kahraman yapmamış tam tersi keşke daha düzgün biri Nazım'a yardım etseydi dedirtmiştir.
Müzeyyen Yeşilyurt Uludağ Ben de merak ettim..3.şahıs varsa kim?
İpek Ceren Can Saygıdeğer Yücel hocam Refik hocamız bunu yaşlılıktan yapmamış.Sorun Nöroşirürjiye bağlı olarak hocamızın beynindeki nöronlar yani sinir hücreleri büyük bir yıpranma aldığı için çevresindeki kişileri kolayca şikayet edebiliyor.Diğer adı kişilik değişimi.Bu tek gösterge onun Alzheimer olduğunu söylemeye yetiyor.İleri bir vaka...
Ertuğrul Ahmet Timur Evet Sayın İlhami Emin'in anılarından oluşan "Balkanlar ve Türkler" isimli kitabı aldım ve ilgili bölümü okudum. Nazım Hikmet'e ayrılan üç sayfalık bölümde daha çok Nazım Hikmet'in ölümü ve zehirlenme ihtimali üzerine yoğunlaşılmış. Fakat bu bölümde ne Refik Erduran'ın Nazım'ı kaçırdığı tekneden ne o teknedeki üçüncü bir kişiden, ne Vera'nın kitabından ve kitapta üçüncü kişinin varlığından, ne de Vera'nın kitabında sonradan bu bölümün çıkarıldığından falan bahsedilmiyor. Nazım'ın kaçırılmasıyla ilgili bir paragraf var ve o da kaçtığı tekneden Rus gemisine geçtikten sonrasına ait ve o gemideki dümencinin Köstenceli bir Türk olduğundan söz edilmiş. Ve bir de Nazım'ın Rus gemisinde dahi şüphe duyup verilen yemedği önce bu dümenciye tattırdığından söz edilmiş. Ruslara daha o andan başlayarak bir güvensizlik duyduğuyla da bağlanmış. Yani malesef İlhami Emin beyin şifahi olarak söz ettiği Refik erduran dışındaki teknedeki üçüncü kişi olduğu yada Vera'nın kitabında bunun geçip geçmediği hiç bahis konusu edilmemiş. Kendisi henüz hayattayken bu konuyu gündeme getirirse tarihe bir çentik atmış olur düşüncesindeyim.
Yücel Erten Sonradan bu konudan sözetmek istemediği anlaşılıyor.
Ertuğrul Ahmet Timur Sanırım evet... Bu durumda tek şahit Erduran'ın kendisi ama onu da yok sayalım gitsin 

https://www.facebook.com/yucel.erten.9/posts/1210166872349423