24 Mayıs 2016 Salı

Haluk Bilginer vekili Av. Süleyman Anıl vekili Av. İbrahim Demirci sinirli!...

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ÖN İNCELEME DURUŞMA TUTANAĞI



SAYI: 2015/343 Esas


CELSE NO: 1
CELSE TARİHİ: 24/05/2016

HÂKİM: RUKİYE ÖZER 38581
KÂTİP: MUSTAFA ASİLER 109312

Belirli gün ve saatte celse açıldı.

Dâvâcı Hüseyin Hilmi Bulunmaz ile dâvâlı vekili Av. İbrahim Demirci hazır. Açık yargılamaya başlandı.

Dâvâ dilekçesi, dâvâcının cevaba karşı cevap dilekçesi okundu.

Dâvâ şartlarının bulunduğu, ilk îtirâz ileri sürülmediği anlaşıldı.

Dâvâcı Hüseyin Hilmi BULUNMAZ: İbrâz ettiği kimlik belgesine göre 50482204038 T.C. kimlik numaralı. Mehmet Cemâlettin oğlu. 1955 doğumlu. Binbirdirek Mah. Gedikpaşa Camiî Sok. No: 51 Çemberlitaş Fatih / İstanbul adresinde oturur.

Soruldu: "Dâvâ dilekçemi, cevaba cevap ve beyân dilekçelerimi tekrar ediyorum. İşbu dâvânın dayanağı, Anadolu (kapatılan) 40. Sulh Cezâ Mahkemesi'nin 2013/854 Esas - 2014/187 Karar Sayılı Dâvâ Dosyası'ndaki haksız şikâyetten kaynaklıdır. Ayrıca, dâvâlı İstanbul (kapatılan) 7. Sulh Cezâ Mahkemesi'nin 2011/217 Esas Sayılı Dâvâ duruşmasından çıkarken, beni tehdit etmiştir. Bununla ilgili şikâyette bulunmuştum. Ancak, soruşturma izni verilmedi. Bununla ilgili, Ankara 9. İdâre Mahkemesi'nde dâvâ görülmektedir. İlgili soruşturma dosyası ve mahkeme dâvâ bilgilerini bildireceğim. Delillerimi bildirmiştim." dedi.

Dâvâlı vekilinden soruldu: "Usûle ve esasa ilişkin îtirâzlarımızı tekrar ediyoruz. Dâvâcının, dâvâ açmakta hukukî yararı yoktur. Dâvâcı, müvekkilime somut bir isnatta bulunmamıştır. Müvekkilimin yerleşim yeri Kadıköy'de olduğu için, yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Hukuk mahkemeleridir. Zaman aşımı def'imizi tekrar ediyoruz. Esasa ilişkin beyânlarımızı da tekrar ediyoruz. Dâvânın reddini talep ediyoruz." dedi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. Maddesi nazara alınarak, suçtan zarar görenin yerleşim yeri mahkememiz adlî yargı sınırları içerisinde bulunduğundan, dâvâlı tarafın yetki îtirâzının reddine karar verildi. Açıklandı. Açık yargılamaya devam olundu.

Dâvânın, haksız fiile dayalı manevî tazmînat istemi olduğu anlaşıldı.

Taraflar usûlen sulha teşvik edildi. Arabuluculuk hususundaki beyânları soruldu: "Hazır olan taraf vekilleri sulh olma durumumuz yoktur. İhtilâfın çözümü mahkemenizce hâlledilsin." dediler.

Tutanak imzâ altına alındı.

Dâvâcı                                                                                                  Dâvâlı vekili
İmzâ                                                                                                                  İmzâ

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

1 - Ön incelemenin tamamlandığı bildirilerek, tahkikât aşamasına geçilmesine ve taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 147/2. Maddesi uyarınca, ihtarât yapılmasına (yapıldı),

2 - Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 140/5. Maddesi uyarınca hazır olan taraf vekillerine dilekçelerinde gösterdikleri hâlde sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek delilleri ile ilgili gerekli açıklamaları yapmak için iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmaması hâlinde delillerinden vazgeçmiş sayılacakları hususunun ihtârına, (ihtâr yapıldı),

3 - İstanbul Anadolu (kapatılan) 40. Sulh Cezâ Mahkemesi'nin 2013/854 Esas - 2014/187 Karar Sayılı Dâvâ Dosyası'nın celbine,

4 - İstanbul (kapatılan) 7. Sulh Cezâ Mahkemesi'nin 2011/217 Esas Sayılı Dâvâ Dosyası'nın celbine,

5 - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'nun 2011/28246 - 2012/80810 Soruşturma Sayılı dosyaların celbine,

6 - Dâvâlı tarafın zaman aşımı def'inin esas hükümle birlikte nazara alınmasına,

Bu nedenle, duruşmanın 06/10/2016 günü, saat 10:00'a bırakılmasına karar verildi. 24/05/2016 11:03:22

Kâtip 109312                                                                                    Hâkim 38581