Sana iki gerçeği daha söyleyeceğim ama, doğrusu biraz korkuyorum. (Doğrusu, doğruların çok yapmacık.) Şirretlik ederek ve hezeyanlar saçarak insanları ürkütüyorsun çünkü.
Yanlış: Ben insanları değil vandalları ürkütüyorum. 4 yıl boyunca seni de ürküttüm. Yanlış: Ne "şirretlik ediyor", ne "hezeyan saçıyorum". Öyle olsaydı, kimseyi ürkütemezdim. Senin "insanlar" dediğin kişiler, "şirretlik ve hezeyandan" değil, belge ve kanıtlardan ürküyor. Bu belge ve kanıtların, yani kirli çamaşırların, kıvrak, cesur ve yaratıcı bir kalemle, eğlenceli bir dille, ortalığa saçılmasından ürtüyor. Milletin eğlencesi olmaktan ürküyor.
Yanlış: Ben insanları değil vandalları ürkütüyorum. 4 yıl boyunca seni de ürküttüm. Yanlış: Ne "şirretlik ediyor", ne "hezeyan saçıyorum". Öyle olsaydı, kimseyi ürkütemezdim. Senin "insanlar" dediğin kişiler, "şirretlik ve hezeyandan" değil, belge ve kanıtlardan ürküyor. Bu belge ve kanıtların, yani kirli çamaşırların, kıvrak, cesur ve yaratıcı bir kalemle, eğlenceli bir dille, ortalığa saçılmasından ürtüyor. Milletin eğlencesi olmaktan ürküyor.
Kaynak: Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları