1 Eylül 2014 Pazartesi

Çürük yazar Büktel'in bu paragrafını okuyunca kendimizi koyun sandık!

Demek sen öyle diyorsun. Ben de ne dediğimi söyleyeyim: Senin, içinde "abuk-sabuk, şuursuz karalamalar" da bulduğun, "hezeyan" diye de nitelediğin o yazı, daha şimdiden, Türkçe'nin eleştiri ve dramaturji klasiği olmuştur. Kimileri o yazıyı tiyatroculara ders olarak okutmaktadır. (Örneğin, İstanbul Sahnesi genel sanat yönetmeni Mehmet Esatoğlu.) O yazı, Türkiye'de eleştiri kavramına yeni bir standart getirmiştir. Senin bu hakikati görmekten aciz oluşunun, gayet kolay anlaşılır nedenleri var. Körlüğüne ve sağırlığına güvendiğin okurlar, senin göremediğin o hakikati gayet kolay görüyor ve senin niçin göremediğini gayet kolay anlıyorlar. Senin, "Savaş Yorgunu Kadınlar"ı onaylayan zekânla, bir Coşkun Büktel yazısını "şuursuz karalama" ya da "hezeyan" diye nitelemene okurlar hiç şaşırmıyorlar.)

Kaynak: Türk Tiyatrosundan İnsan Manzaraları