Dün öğleye doğru içimde anlam veremediğim hınzır bir sıkıntı oluşunca kendimi sokak kahvesine attım! Yüze yakın insanı aynı ânda göreceğim bir bakış açısı elde edince, insanların neler yaptıklarını gözlemledim! İki kişinin buluştuğu bir masada, bir kişi, asma yapraklarına bakarak hayâl kurarken, bir diğeri, kendisine hayâl kurdurmasını arzu ettiği yumuşak bir kitaba yumulmuştu... Sessiz adımlı ürkek bir martı bakışıyla masaya yaklaştım... Burunlarının dibine yaklaşmama karşın hayâl dünyasından kopmaya yeltenmediler. Selam vererek hâllerini sorunca, masaya dâvet ettiler! Bana herhangi bir seçenek bırakmadan, "çay içip içmeyeceğim"i sordular... Bir koşulla içebileceğimi söyledim: "Çayı ben ısmarlarım!..."
Memleket havaları biter bitmez, mesleklerimizin bilgisini "tokuşturma" aşamasına geldik. Neyse, hepimiz "kuyumcu" imişiz ve beni "yakından" tanıyorlarmış... Kitaplarla olan ilişkim konusunda varsayımları varmış!
Üç beş dakikalık bir sohbet oluşacağını sandığım için, çok yanılmıştım! Uzun bir fikir alışverişiyle birlikte, görüş dilekleri havada uçuşuyorken, ellerindeki kitaba şöyle bir göz gezdirdim. Burjuvazi ısrarla çalışıyordu!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
Memleket havaları biter bitmez, mesleklerimizin bilgisini "tokuşturma" aşamasına geldik. Neyse, hepimiz "kuyumcu" imişiz ve beni "yakından" tanıyorlarmış... Kitaplarla olan ilişkim konusunda varsayımları varmış!
Üç beş dakikalık bir sohbet oluşacağını sandığım için, çok yanılmıştım! Uzun bir fikir alışverişiyle birlikte, görüş dilekleri havada uçuşuyorken, ellerindeki kitaba şöyle bir göz gezdirdim. Burjuvazi ısrarla çalışıyordu!
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz