T.C.
İSTANBUL
24. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DURUŞMA TUTANAĞI
DOSYA NO: 2013/201 Esas
DURUŞMA TARİHİ: 24/04/2014
CELSE NO: 2.
HÂKİM: ALİ YÜCEL ERDOĞDU 33458
CUMHURİYET SAVCISI: SUUDİ GÜNER 22069
KÂTİP: HALİL AFŞAR 128091
Belirli gün ve saatte 2. celse açıldı.
Sanık GÜLHAN DEMİRKANLI ve vekili Av. Reyhan Kayışlı geldi.
Başka gelen olmadı.
Açık duruşmaya devam olundu.
Katılan Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın mâzeret dilekçesi vermiş olduğu görüldü. Okundu. Dosyasına kondu.
Taraflar arasında İstanbul 23. Asliye Huluk Mahkemesi'nin 2013/205 esas sayılı dosyasında da yargılama yapıldığı anlaşıldı.
İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2013/166 esas sayılı dâvâ dosyasında da taraflar hakkında yargılama yapıldığı ve yine taraflar hakkındaki 17 adet dâvâya ait dosya numaralarının bildirilmiş olduğu anlaşıldı.
Sanık vekili söz aldı: "Müvekkil ile müşteki arasında İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki mevcut dâvâ ile İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki 2013/205 esas sayılı toplam 2 adet dâvâdan başka dâvâ yoktur. Ancak duyduğumuz kadarıyla müşteki müvekkil dışında başka pek çok kişi ile de dâvâlık durumundadır. Dâvâlı olduğu kişilere ait bütün dosya numaralarını da İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'ne bildirmiş olabilir. İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki dâvâda ve liste olarak bildirilen dâvâda müvekkilimin taraf sıfatı yoktur." dedi.
Sanık huzura alında. Hüviyet tespitine geçildi.
SANIK GÜLHAN DEMİRKANLI, Niyazi ve Muazzez'den olma, 04/11/1972 Tarsus doğumlu, İstanbul, Üsküdar, Zeynep Kamil mah/köy nüfusunda kayıtlı olup halen Merkez Mah. Reha Yurdakul Sk. No: 28 İç Kapı No: 1 Şişli / İSTANBUL adresinde oturur. Evli, çocuksuz. Okur Yazar dergi sahibi, 2.000 TL gelirinin olduğunu beyan eder, T.C. vatandaşı. Tel: 0533 375 27 75
Sanığa Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi ve ekleri okundu.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 147. Maddesi'ndeki yasal hakları hatırlatıldı.
Sanık, haklarını bildiğini, avukatı huzurunda yapacağını ve süre talebinin olmadığını, yapacağını bildirmekle, savunma ve delilleri soruldu.
Sanık savunmasında: "Ben daha önce bu konuda ifade vermedim. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Tiyatro Tiyatro dergisinin sahibiyim. Bu dergide müşteki aleyhine herhangi bir yazı yayınlanmadı. Ancak müştekinin kendi Tiyotroyun.blogspotu isimli internet sitesinde aşırı derecede küfürlü yazılar yayınlanıyordu. Bu yazılar içersinde zaman zaman tiyatro ile ilgili kişilerin isimleri de geçiyordu. Bu yazılardan birinde benimde ismim geçince ben müşteki hakkında hakaret suçundan İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesine dava açılmıştı. Burdan müşteki ceza aldı. Ayrıca müştekinin internet sayfasında sürekli küfürlü yazılar yazması nedeniyle küfürlü yayına son kampanyası adı altında tiyatro yayıncıları olarak bir eleştiri kampanyası başlatılmıştı bende bu kampanyaya katılıp imza koymuştum. Bunun üzerine müşteki bu kampanyada imzası bulunan pek çok kişi hakkında şikayette bulunup dava açılmasına sebebiyet verdi. Benim hakkımda da mevcut dava bu nedenle açılmış olabilir. Ancak ben müştekiye karşı herhangi bir suç isnadı içeren veya hakaret içeren söz ve yazılı beyanda bulunmadım. Bununla ilgili internette yazı da yazmadım. Sanığın neden benim hakkımda da şikayetçi olduğunu bilmiyorum beraatime karar verilsin." dedi.
Sanığın eyleminin sabit görülüp ceza verilmesi halinde hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. Maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanma talebinin olup olmadığı soruldu.
Sanık: "Öncelikle beraatimi isterim. Mahkemece ceza verilmesi halinde hakkımda verilecek Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isterim." dedi.
Sanığı ait doğum ve sabıka kayıtları okundu.
Sanık: "Okunan kayıtlar doğrudur." dedi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. Maddesi gereğince sanık hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. ve 58. maddelerinin uygulanması olasılığına karşılık ek savunma hakkının tanınmasına karar verildi.
Sanık: "Ek savunma için süre istemiyorum önceki savunmalarımı tekrar ederim." dedi.
Sanığa hazırlık evrakı içinde bulunan olayla ilgili düzenlenen tutanaklar, okunarak soruldu.
Sanık: "Aleyhte olan hususları kabul etmem." dedi.
Sanık vekilinden soruldu: "Müvekkil beyanlarına katılıyoruz. Müvekkilimin bahsettiği imza kampanyası 4 yıl kadar önce olan bir imza kampanyasıdır. Müştekinin de müvekkilden olan şikayetinin dayanağı imza kampanyası olmadığını düşünüyoruz. Müştekinin dilekçesinden somut olarak müvekkilin hangi eylemini şikayet edildiği anlaşılmamaktadır. Bu şikayet dilekçesi ile ilgili savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş. Ağar cezanın itirazı kaldırması üzerine zorunlu olarak dava açılmıştır. Müşteki dilekçesinde Cumhuriyet Savcılığının 2012/110665 hazırlık sayılı şikayet dilekçesinden bahsedilmiş ve bu soruşturmadan hareketle mevcut dava açılmış olabilir ancak bu hazırlık soruşturması sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş ayrıca soruşturma da taraflarla ilgisi olmayan kişilere ait soruşturmadır. Müvekkil hakkında sehven dava açıldığını düşünüyoruz. Müvekkilin beraatine karar verilsin." dedi.
Cumhuriyet Savcısı: "Eksik hususlar giderilsin." dedi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ İSTEM GİBİ:
1-) Müştekinin 10/12/2013 tarihli celsede ifadesinin alındığı ve sanık hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandıktan sonra aynı olayla ilgili sanığın şikâyeti üzerine İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakkında tekrar dâvâ açıldığından bahisle şikâyetçi olduğunu beyan ettiği, ancak bu mükerrer dâvâların dosya numaralarını bildirmediği şikâyet dilekçesinde de bu konuda açıklama yapılmadığı, şikâyet dilekçesinde yazılı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/110655 hazırlık sayılı evrakında taraflar ile ilgisiz bir evrak olduğu anlaşılmakla bu konuda ifadesi alınmak üzere ihrazen celbine,
2-) Dosya içerisinde kaldığı anlaşılan ve dosyamızla ilgisi bulunmayan İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/481 esas sayılı dava dosyasının mahkemesine iadesine,
3-) Ara kararlar yerine getirildiğinde dosyanın esas yönünden incelenmeye alınmasına,
4-) Bu nedenle duruşmanın 30/10/2014 günü saat 11:25'e bırakılmasına karar verildi. 24/04/2014
Kâtip 128091 Hâkim 33458