30 Mart 2014 Pazar

Bulunmaz İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Fatih Kurt'a sundu!

T.C.
İSTANBUL
7. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA


DOSYA NO: 2013/1056



KONU: Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın haksız şikâyet dilekçesini ret!...


Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Sahibesi Gülhan Avşar Demirkanlı, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Trabzon Temsilcisi Levent Çağlayan, bunlarla birlikte Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni, ayrıca Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Şükrü Demirkanlı yada kendisinin canları sıkıldıkça, gerekli gereksiz, yerli yersiz, zamanlı zamansız, şaşırtıcı sentetik hukuk metinleri hazırlayıp benim hakkımda çok seri ve zincirleme biçimde suç duyurularında bulunarak, benim insanî eylemlerimi dumura uğratmak isteyen "vekil" Avukat Reyhan Kayışlı'dan şikâyet ettiğimi dile getirme çabası, Mahkeme Yargıcı Sayın Fatih Kurt'un elindeki dosyaya sunum.

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı tarafından adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata aykırı bir anlayışla yazılıp "8" maddeden oluşan "AÇIKLAMALAR" dizisini adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata uygun bir dille anlatırken, Avukat Reyhan Kayışlı'nın sözlerini cımbızlama yöntemiyle değil, somut olarak alıntılayarak görüşlerinize sunmayı bir borç biliyorum... Oysa, Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatı Reyhan Kayışlı, adaleti, hakkı, hukuku, içtihadı, kanunu, mevzuatı yanıltmak için, benim sözlerimi cımbızlama yöntemleriyle saptırarak size sunmayı daha ikna edici bulmuş olmalı ki, somut gerçeklik yerine, cımbızlanmış gerçeklikten yana hareket etmiş...

Mustafa Şükrü Demirkanlı, Reyhan Kayışlı'ya yazdırarak "İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞI'NA" şikâyetini Savcı Fuat Tekin'e etti...

Bunu nereden anlıyoruz?

Bu yazı içeriğine de olduğu gibi alıp, değerlendirme yaptığım dilekçenin "ŞİKAYETÇİ:" bölümüne "Mustafa Şükrü DEMİRKANLI" adını yazmakla birlikte, "VEKİLİ:" bölümüne de "Av. Reyhan KAYIŞLI" adı yazılmış. "ŞÜPHELİ:" sıfatını kullanarak benim adımı ("Hüseyin Hilmi Bulunmaz") yazan Avukat Reyhan Kayışlı, "SUÇ:" hanesine, aklına hangi suç maddeleri gelmişse, hiç ikirciklenmeden sıralamıştır: "HAKARET, İFTİRA, FİKİR ve SANAT Eserleri KANUNU'na Muhalefet ve Kişisel Verilerin Hukuka AYKIRI Kullanımı..."

"AÇIKLAMALAR:" bölümüne geçerken düşünmeden hareket eden Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı, hukukun üstünlüğü yerine, "yoktan suç var etme üstünlüğü" telaşına kapılmıştır.

Ben yoktan suç üreterek müşteki sıfatıyla karşıma çıkan Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı'nın sürekli olarak yaptığı gibi, anlaşılmaz, belirsiz, cezalandırıcı, çapaklı, düzeysiz, entipüften, fesat, gereksiz, hasis, ıskalanmış, ispatsız, jargonlu, köksüz, lâlettayin, mugalatalı, nedensiz, omurgasız, özensiz, pekiştirilmemiş, renksiz, sorunlu, şiddetli, tamamlanmamış, uyumsuz, ürkütücü, vesilesiz, yüzeysel sözlerle yazmak yerine, Sayın Yargıç Fatih Kurt'un kişiliğinde, adalete, hakka, hukuka, kanuna, mevzuata, yargıya gayet saygılı bir dil kullanmayı yeğliyorum. Yazdıklarım, sadece bir ikna refleksiyle değil, gelecek kuşakların yararlanmasına sunulacak kitap çalışmama konu olan bir duyarlılıkla kaleme alınmıştır. Yazdıklarımın hukuk felsefesi ve toplumsal işlev anlamında birçok değeri bulunduğu gibi, aynı zamanda, estetik, etik ve kültürel değeri de bulunmaktadır. Bu bağlamda yaptığım değerlendirmeyi, bir diyalog biçiminde Yargıç Fatih Kurt'a sunuyorum.

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

1. Şüpheli, yöneticisi ve sahibi olduğu www.tiyatroyun.blogspot.com adlı kişisel web sitesinde, belli aralıklar ve tarihlerde şikâyetçi müvekkilin doğrudan şahsı ile müvekkilin yöneticisi olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi hakkında hakaret, aşağılama ve iftira niteliğinde yazılar yayınlamış ve halen de yayınlamaya devam etmektedir.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:


Ben, hiçbir zaman için "İFTİRA" suçu içeren nitelikte yazı yazmadığım gibi, Avukat Reyhan Kayışlı'nın müvekkilleri Gülhan Avşar Demirkanlı, Levent Çağlayan, Mustafa Şükrü Demirkanlı adlı "DÂVÂLI, SANIK, ŞÜPHELİ" sıfatlı kişilerin "HAKARET, İFTİRA, TEHDİT" suçları ile, İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi Dosya No: 2013/843 ve İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi Dosya No: 2013/201 ve İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi Dosya No: 2013/399 ile muhakeme edilmektedirler...

Ayrıca, "belli aralıklar ve tarihlerde" diye bir hukuksal tanıtlama olamaz... Ben hiçbir suç işlemediğim için, işlemiş olduğumu sandıkları suçun tarihini bile vermeyerek, hem usûlen ve hem esastan yanlışlığa başvuran Reyhan Kayışlı, "ŞİKÂYETÇİ, VEKİLİ, ŞÜPHELİ, SUÇ" bölümlerini gönül rahatlığıyla sunabilmesine karşın, "SUÇ TARİHİ" bölümünü gizleyip çalarak Sayın Yargıç Fatih Kurt'u da kandırabileceği saikiyle hareket edebiliyor. Müracaat Savcısı Sayın Fuat Tekin'i, Genel Soruşturma Savcısı Sayın Erhan Gülcan'ı kısmen inandırıp ciddî olarak inandıramadığı için isnat ettiği dört (4) suçtan ("HAKARET, İFTİRA, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU'NA MUHALEFET, KİŞİSEL VERİLERİN HUKUKA AYKIRI KULLANIMI") sadece ikisini ("HAKARET, KİŞİSEL VERİLERİN HUKUKA AYKIRI KULLANIMI") Müracaat Savcısı Sayın Fuat Tekin'e kabûl ettirmeyi başaran Avukat Reyhan Kayışlı, Genel Soruşturma Savcısı Sayın Erhan Gülcan'a yalnızca bir tek "suç"u ("HAKARET") kabûl ettirebilmiştir...

Sayın Savcı Erhan Gülcan'ın hazırladığı iddianame, "şikâyete bağlı kamu hukuku dâvâsı" olduğu için, tabiî Sayın Yargıç Fatih Kurt'un önüne kadar gelebilmeyi başarmıştır. Şimdi değerlendirme sırası Sayın Fatih Kurt'tadır. Sayın savcılara sunulan bu dilekçe, baştan aşağı yanlı, yanlış ve "İFTİRA SUÇU" içeren mahiyettedir. Mevzuat elverirse, şu ânda "DÂVÂ VE ŞİKÂYET" hakkımı kullanmak istiyorum. Mevzuat elvermezse, en kısa zamanda Müracaat Savcılığı'na giderek "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" olmakla birlikte, yine aynı zamanda, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri bünyesinde "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂSI" açacağım ki, "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME" ve "AVUKATLIK YASASINA MUHALEFET ETME" cezaları alsın...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

2. Şüpheli, aylar ve hatta yıllardır sitesinin girişinde sabit olarak duran tabloda "Bu site, başta Mustafa Demirkanlı olarak üzere, tiyatral faşizmi yeniden üretmek için LİNÇ KAMPANYASI düzenleyenlere karşı bilinç oluşturmak için yayınlanıyor ibaresine yer vermiştir. Halen sitenin girişindeki bu kısımda "OYUN, başta ŞÜPHELİ SANIK DAVALI DERGİCİ MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI olmak üzere, iğrenç bir LİNÇ KAMPANYASI düzenleyenlere karşı bilinç oluşturmak ...... İçin yayınlanıyor" şeklindeki cümleleri ile müvekkile hakaret etmekte, "şüpheli, sanık, davalı" soyut nitelemeleri ile müvekkil hakkında şaibe yaratıcı ifadeler kullanmaktadır. Ayrıca, şüpheli, müvekkile, "linç kampanyası" düzenleme suçlamasıyla iftira etmektedir.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı, gayet net, çok somut konuşup, tarih kavramına değer vermek yerine, göz bağcılığı yapıp, Müracaat Savcısı Sayın Fuat Tekin ve Genel Soruşturma Savcısı Sayın Erhan Gülcan'ı inandırmış; Yargıç Sayın Fatih Kurt'u kandırmak istemektedir. Yargıçlık makamında oturacak kadar yalın bir gerçeklikle hüküm kuran Sayın Fatih Kurt'un "TARİH BİLİNCİ" sahibi olduğu kanısındayım. "aylar ve hatta yıllardır" diye yazı yazılabilir. Ancak böyle bir yazı "DİLEKÇE YAZISI" değil, "MASAL YAZISI" olabilir.

Muhakeme eden mahkemeler, soyut bir masalsı zaman bulanıklığı ile değil, somut ve gerçekçi zaman kavramıyla değerlendirmeler yapabilir. Müvekkil Mustafa Şükrü Demirkanlı ve vekil Reyhan Kayışlı, doğruyu söyleyebilme yürekliliği gösteremedikleri ve sürekli olarak "YALAN" söyledikleri için, somut gerçeklikten değil, soyut bulanıklıktan medet umuyorlar. Ben, sitemin "banner"ını zaman zaman değiştiriyor ve belli aralıklarla nitelikli sözleri bir aforizma olarak okurlarıma sunuyorum...

Ben, gayet sıradan bir İnternet meraklısı değil, ünlü bir sanatçı olmakla birlikte, "poetik sorunlar" hakkında görüşlerine başvurulan evrensel bir şairim. Benim yazdığım aforizmalar, yalınkat bağlamda değerlendirilip, "DÂVÂ KONUSU" yapılırsa şiirden anlayan ciddî savcılar tarafından hemen reddedilir... Bu sözüm, bir iddia olarak ortaya atılmış soyut bir söz değil, somut karşılığı olan bir sözdür. Benim yazdığım "ey savcı" şiirimi (halkın deyimiyle) "VATAN HAİNLİĞİ MADDESİ: TCK 301."den "İHBAR EDEN" Mustafa Şükrü Demirkanlı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Sayın Halûk Gedikli'den "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" alır almaz küplere binmiş, sürekli olarak "YALAN" 
"soruşturma konuları" ürettikleri Avukat Reyhan Kayışlı ile birlikte 
"KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARARLAR" ile karşılaşma alışkanlığı edinmişlerdir. Hukukun üstünlüğü ilkesine göre değil, husumetin üstünlüğü ilkesizliğiyle hareket eden Mustafa Şükrü Demirkanlı - Reyhan Kayışlı ikilisi, "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME SUÇU" ile yargılanıp, cezalandırılmalıdırlar.

Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya "DÂVÂLI, SANIK, ŞÜPHELİ" deme hakkım var... Bu şahsı, şimdilik kaydıyla yedi dâvâdan yargılatıyorum:

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/663
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/664
İSTANBUL 22. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/551
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/943
İSTANBUL 40. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2023/399
İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/481
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205

Yukarıda mahkeme adlarını ve dosya numaralarını yazdığım bu dâvâlar somut olarak orta yerde duruyorken "'şüpheli, sanık, davalı' soyut nitelemeleri ile müvekkil hakkında şaibe yaratıcı ifadeler kullanmaktadır." demek, hukukla dalga geçmek değilse bile, Sayın Yargıç Fatih Kurt'un hukuk bilinciyle alay etmektir. Sadece "SANIK" olarak değil, uluslararası işler de yapan vergi mükellefi biri olarak Sayın Fatih Kurt'un da yargıçlık yaptığı Adalet Bakanlığı'na vergileriyle katkı sunan "BULUNMAZ KUYUMCULUK YAYINCILIK GÖSTERİ SANATLARI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ" sahibi olarak, Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Reyhan Kayışlı'nın "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME SUÇU"na da, "HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİNE TECAVÜZ" etmesine de izin veremem!...

"LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyen 1100 kişiye "LİNÇÇİ" dediğim için yargılandım. "BİLİRKİŞİ RAPORU", işbu nedenle "LİNÇÇİ" dememi "AKLADI". Mahkemeye yüzlerce sayfa belge sunduğum için, daha fazla belge sunmak yerine, çok önemli belgeleri sunmayı bir görev gibi gördüğüm için, "BİLİRKİŞİ RAPORLARI"nı ekte sunuyorum...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

3. Şüpheli, internet sitesinin;

22.04.2012 tarihinde başlayan ve halen süren yayınında

"LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ne reklam adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) verir, verdirirsen, iki elim sonsuza dek daima yakasında olacak!"

09.08.2012 tarihinde başlayan ve halen süren yayınında

* "LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı, yalanlarına hızla devam ediyor hala!"

* (Müvekkilin de yer aldığı, baş aşağı çevirerek yayınladığı bir fotoğrafın altına) "Yalan makinesi olmanın yanı sıra, 1100 kişiliksiz kişiyi bir araya getirerek, bir de LİNÇ KAMPANYASI başlatan LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı, bütün bu yalancılığını, bütün bu LİNÇÇİ kişiliğini siyasal ve tiyatral iktidardaki 'güçlü' kişilere güvenerek, onlardan aldığı reklam cesaretiyle yapabiliyor. Yukarıdaki fotoğrafta baş aşağı duran kişilerden saçlarını kazıtmış olan kişi, aynen yalan makinesi Mustafa Şükrü Demirkanlı gibi LİNÇÇİ olan İstanbul Devlet Tiyatrosu eski Müdürü Osman Wöber ve tam ortadaki kişi ise, yazın en sıcak ortamında bile, yani hiçbir Devlet Tiyatroları etkinliği bulunmamasına karşın, benim, halkımın, tüyü bitmemiş yetimin verdiği vergilerle beslenen Devlet Tiyatroları bütçesinden, yalan makinesi ve LİNÇÇİ Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı reklamlarla suni olarak besleyen Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'dir."

* "Oyun'un notu: LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... yöneticisi Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın kaleme aldığı aşağıdaki paragrafta parantez içinde bulunan sözler bize aittir!" (şüpheli, müvekkile ait olan bir yazıyı kendisinin izni olmadan kullanmış, kelimelerin arasına parantez içerisinde vurgulu küfürler ve hakaretler ekleyerek üzerinde oynamış ve bu şekilde yayınlamıştır) ""Fakat demokratik protestosunun (Orospu Çocuğu Burak Caney'in başlattığı BİRİNCİ LİNÇ KAMPANYASI ve LİNÇ KAMPANYASI girişiminin) durduramadığı H. Hilmi Bulunmaz'ı hukuki süreç (ÜÇÜNCÜ - HUKUKSAL - LİNÇ KAMPANYASI) de düşünmeye sevk edemediği (emekçi halkın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmaktan alıkoyamadığı) gibi tam tersine saldırılarının (toplumsal mücadelesinin) dozu da çapı da genişleyerek arttı.""

* "Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, Lemi Bilgin'in kankası, LİNÇÇİ Osman Wöber'in hempası, LİNÇÇİ Mustafa Demirkanlı yalanlarını teşhir etmeye çalıştı!"

15.08.2012 tarihinde başlayan ve halen süren yayınında:

* "OYUN, başta ŞÜPHELİ SANIK DAVALI DERGİCİ MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI olmak üzere, iğrenç bir LİNÇ KAMPANYASI düzenleyenlere karşı bilinç oluşturmak ...... için yayınlanıyor"

* "..... diğer yandan da, İstanbul Devlet Tiyatrosu reklam kulelerinin ticari kuruluşlar tarafından işgal edilmesine göz yuman Şüpheli Sanık Davalı Dergisi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın dergisi Tiyatro... Tiyatro...'ya reklam adı altında avuç dolusu para (avanta, bahşiş, diş kirası, iane, iaşe, sadaka, sus payı) verilmesine göz yumuyor!"

Şeklindeki ifadeleri ile müvekkile defalarca küfür, hakaret ve iftira etmiştir. Ayrıca şüpheli, müvekkile ait yazıyı da üstünde oynamalar yaparak izinsiz olarak yayınlamıştır. Bu şekilde şüpheli Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na Muhalefet suçunu da işlemiştir. Şüphelinin, müvekkilin yer aldığı fotoğrafı kendisinin izni olmasının kullanması da kişisel verilerin hukuka aykırı kullanımını teşkil ederken, söz konusu fotoğrafın baş aşağı olacak şekilde kullanılması, resmin çevresinde müvekkile yönelik sarf ettiği küfür ve hakaretleri destekler nitelikte olmuş ve bunların etkisini artırmıştır.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Halkın deyimiyle, "zurnanın 'zırt' dediği yer"deyiz. Hakaret suçlarında zaman aşımı altı aydır. Müvekkil Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Avukat Reyhan Kayışlı'nın hatâlı, eksik, kabahatli dilekçe hazırlamayı, usûl ve esas yönünden suç işlemeyi göze alarak, "SUÇ TARİHİ" bölümünü kasten yazmamaları nedenselliği kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor!... 

Türkiye tiyatrosunu kötürüm yapan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Avukat Reyhan Kayışlı, bahse konu dilekçeyi ne zaman sunmuşlar? 

Müracaat Savcısı Sayın Fuat Tekin imzası, mührü ve savcılık numarası bilgisine sahip olduğumuz için saydığımız bu delillerle dilekçe tarihinin 10.01.2013 olduğunu rahatça öğrenebiliyoruz... Peki, yukarıdaki sözüm ona "SUÇ İSNADI" tarihi ne? 22.04.2012. 10.01.2013 tarihinden 6 ay eksildiğinde hangi tarihe denk gelmiş oluyoruz?... 10.07.2012 tarihine! 

22.04.2012 tarihi, "HAKARET SUÇU ZAMAN AŞIMI" kapsamında mı, değil mi? Evet, kapsamında! Öyleyse bu dâvâ açılmamalıydı. Ancak, Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Reyhan Kayışlı, o denli lâf cambazlıkları yapmışlar ki, Müracaat Savcısı Sayın Fuat Tekin de, Genel Soruşturma Savcısı Sayın Erhan Gülcan da, işlerinin yoğunluğu nedeniyle, bu hileyi görememişler!... Dolayısıyla, yukarıdaki suçlamaların içeriklerine yanıt vermek bile, müvekkille vekilin hilesine ortak olmak anlamına geleceği için, yanıt vermeyi pek doğru bulmuyorum. Ayrıca değerlendirebilirim!

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

4. Şüpheli, internet sitesinde, müvekkile çok ağır küfür ve hakaretler içeren üç adet de video paylaşmıştır. Şüphelinin görüntülü konuşmasının yer aldığı bu video kayıtları halen şüpheli tarafından youtube paylaşım sitesinde ve şüphelinin kendi internet sitesinde (aşağıda linklerini bildireceğiz) yayınlamaya devam etmektedir. Şüpheli;

20.06.2011 tarihinde itibaren yayınladığı ve halen yayında olan vedeoda:

* "....bugün, nihayet, sonunda, Linç Kampanyası ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin haziran sayısını İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, İstiklâl Caddesi, Mefisto Kitabevi'nden alabildiğimiz için, bu Linççi Tiyatro... Tiyatro... Dergisi üzerin bazı görüşlerimi söylemek, bazı yorumlarımı paylaşmak istiyorum sizlerle ancak Linççi Tiyatro... Tiyatro... Dergisi hakkında herhangi bir görüş belirtmeden önce...

* "...Evet şimdi, bugün aldığımız derginin, aslında paçavranın kapağı (Burada Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni her zaman yaptığı gibi ters çevirerek gösteriyor) Linç kampanyası ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi yani Tiyatro... Tiyatro... paçavrası, elime alırken bile iğreniyorum bu paçavradan, tamamen bitmiş tükenmiş burjuvazinin borazanı olan bu paçavra insanın canını sıkıyor ama Lemi Bilgin7in canını sıkmıyor ki avuç dolusu para veriyor bu dergiye..."

* "... şu anda bu Linç Kampanyası ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin editörü, bu kişinin yani Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın yazısını irdeleyeceğim, dikkatli bakıldığında bir gözbağcılığı var, bir illüzyon var ama aslında yarım sayfa bile olmayan, çeyrek sayfa olan yazıyı bir sayfa diye bize kakalıyor. Yani resmen bir güğüm suya bir litre su koyup, sütçü diye bağıran adamdan hiçbir farkı yok Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın ..."

* "....Kardeşim sen, yaz oyunları bittikten sonra yayınladığın bir dergi bi, ya bırak bu palavraları Mustafa, her zaman için geç çıkıyor, geciktirici kullanıyor Mustafa, yani sürekli olarak elemanlarına diyor ki herhalde bunu geciktirin, bu dergiyi geciktirin, bu paçavrayı geciktirin, herhalde elemanları geciktirmek için bu paçavrayı çaba harcıyorlar..."

* "...Burhan Gün de Gülhan Avşar'ın ve Mustafa Demirkanlı'nın, Linççi Gülhan Avşar ve Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatıdır,..."

* "...Özer Tunca, -Özerciğim, kardeşim yeni düştün galiba bu paçavranın içine, senle de hesaplaşacağız..."

* "...derinlemesine, oğlum sen derinlemesinden ne anlarsın ki adam hakkında derinlemesine diyorsun Hıyar Mustafa..."

* "...Evet, bugün geniş, derinlemesine, genişlemesine bir konuşma yapma gereksinimi duymadığım için Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Linççi kampanyası ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, bizim deyimimizle Tiyatro... Tiyatro... paçavrasının kurucusu, yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, ....... bu liççi, alçak Mustafa Şükrü Demirkanlı beni mahkemeye veren, savcılığa oradan mahkemeye veren o alçak linççi, alçak Mustafa Şükrü Demirkanlı Türkçeyi bilmiyor, sıfır, matematiği bilmiyor,...... matematiği bilmiyor, geometriyi bilmiyor, öyle bir yayıyor ki yazıyı bir sayfa gibi görünüyor aslında çeyrek sayfa, yani geometrik olarak sakatlıklar yapıyor, ifade sıfır, anlatım beş para etmez, estetik itin götünde, etik değerler hak getire, yazar kalmamış, bu dergiden başka her şeye benzeyen, bu paçavraya sadece ve sadece Ayşenil Şamlıoğlu, Lemi Bilgin ve Nejat Birecik destek veriyor, bunun dışındaki Türkiye'deki hiçbir namuslu, ahlaklı, onurlu tiyatrocu bu paçavraya destek vermiyor..."

09.07.2011 tarihinden itibaren yayınladığı ve halen yayında olan videoda:

+ "...Bugün, Linççi Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin internet ortamındaki, sanal âlemdeki izdüşümü olan, Linççi Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin kuyruğu olan www.tiyatrodergisi.com.tr deki bir sözde yazıyı, baştan sona alçakça yazılmış, şerefsizce yazılmış bir yazı Levent Çağlayan tarafından yazıldığı iddia edilen, ancak sezgilerim beni yanıltmıyorsa, yanıltıyorsa herkesten özür dilerim, sezgilerim beni yanıltmıyorsa Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı tarafından yazılmış, belleğim, beni yanıltmıyorsa Taksim'de Bir Yer gibi başlığı olan bir yazıya dayanarak konuşmamı sürdürmek istiyorum..."

* "...bu yazının yayıncısı Mustafa Şükrü Demirkanlı ya seve seve yada sii, söke söke bu yazıyı kaldırmak zorunda kalacak, ancak ben bir not daha düştüm, bugün yazdığım yazıya, önemli bir not diye, bu yazıyı, benim yazdığım yanıt yazımdan sonra kaldırırsa Mustafa Şükrü Demirkanlı alçaktır, şerefsizdir diye, eğer Mustafa Şükrü Demirkanlı alçak değilse, şerefsiz değilse bu yazıyı kaldırmaz..."

* "...benim emekli maaşımı evime vermediğimi idida etmelerine karşın kanıtlayamazlarsa bu iftirayı atan Linççi Levent Çağlayan ve bu iftirayı yayınlayan Mustafa Şükrü Demirkanlı alçaktır, şerefsizdir, orrrooospuu çocuğdur..."

* "Bana emekli maaşını evine vermiyorsun deyip de iftira atan adamlar, eğer bu iftiralarını kanıtlayamazlarsa alçaktırlar, şerefsizdirler, orrrooopuu çocuğudurlar..."

* "...ancak Mustafa Şükrü Demirkanlı gibi alçak ve şerefsiz birinin arkasında duran İstanbul Barosu'nun tiyatrosunun Genel Sanat Yönetmeni Linççilerin avukatı .........., nasıl ki linççi, alçak ve şerefsiz Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın belgelerini savcılığa sunarken, nasıl ki belgede karatma yaptı, nasıl ki belgede sahtecilik yapıt, duruşmalara gelemiyor bu nedenle, 4 duruşmadan sadece bir tanesine geldi, onda da süt dökmüş kedi gibi mırıldandı mırıldandı siktirdi gitti, defoldu gitti..."

* "... Bir de şunu düşündüm, senin ağzına Mustafa Şükrü Demirkanlı sürekli olarak biberon uzatıyordu ... Mustafa Demirkanlı'nın, Linççi Mustafa Demirkanlı'nın senin ağzına verdiği biberondan vazgeçersin diye bekledim..."

* "Mustafa... Şükrü... Demirkanlı, Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı çok net bir şey söylüyorum bu tiyatro piyasasından ya sen gideceksin ya da ben gideceğim. Bu tiyatro piyasasında ya devrimciler egemen olacak ya da sizin gibi alçak 1100 linççi egemen olacak. Terbiyesizler, alçaklar, şerefsizler..."

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

"HAKARET SUÇU ZAMAN AŞIMI" kapsamındakilere yanıt yok!...

5. Müvekkil, şüphelinin kendisine ağır hakaretler içeren bir başka video yayımlamış (bir başka mağdurun şikayeti üzerine mahkeme kararıyla yayından kaldırılmış) olduğunu 03.01.2013 tarihinde internet sitesinden yayınladığı; Seval Deniz Karahaliloğlu tarafından şüpheli aleyhine açılan dava dilekçesinin yayınlanmasıyla öğrenmiştir. Şüphelinin yayınladığı dava dilekçesinde yer alan ve müvekkile ağır hakaret içeren ifadeler şöyledir:

* "... Linç kampanyası ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın yirmi yılı aşkındır Türkiye tiyatrosunun ensesinde kırım kongo kenesi gibi yaşayan bu sülük, bu asalak, bu tufeyli, bu kan emeci şey bizim tanımlamamıza göre paçavra, kendi tanımlamalarına göre dergi, yazar bulmakta zorlanıyor bu paçavranın içinde bir tane bile yazar yok. Bu şeyde yazanların hepsi dangalak..."

* "...bu arada unutmadan söyleyeyim, Linççi Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya kardeşim dergini kötürüm olmuş bir kadına makyaj yaparak satan bir PEZEVENK gibi yayımlama..."

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

"HAKARET SUÇU ZAMAN AŞIMI" kapsamındakilere yanıt yok!...

6. Yukarıdaki alıntılarda açıkça görüldüğü gibi, şüpheli müvekkilin gerek doğrudan adını, gerekse de yöneticisi ve editörü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni her andığında başında büyük ve vurgulu harflerle "LİNÇÇİ" ibaresini kullanmıştır. Şüpheli bu hakaret ve iftira niteliğindeki sözüğü müvekkille ilgili olarak o kadar sık ve sürekli bir biçimde kullanmıştır ki, artık bu nitelemenin yanında müvekkilin adı ya da dergisi kullanılması dahi müvekkil kastettiği anlaşılır hale gelmiştir. Şüpheli, ekte çıktısını sunduğumuz, internet sitesinden 17.08.2012 tarihinde yayınladığı yazıda defalarca "linççi orospu çocukları" şeklindeki ağza alınmaz ağır tabiri kullanarak yine başta müvekkil olmak üzere hedefine koyduğu çevre ve kişilere hakaret ve küfür etmiştir. Yine şüpheli 12.10.2012 tarihli internet yayınında "Bulunmaz, LİNÇÇİ orospu çocukları hariç, herkesle anlaşabiliyor!... Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, hangi ırktan, hangi meslekten, hangi sınıftan, hangi ulustan olursa olsun, yeter ki LİNÇÇİ orospu çocuğu olmasın, her insanla, hiçbir çekince hissetmeden, çok rahatça anlaşabiliyor!"; 05.12.2012 tarihli yayınında ".... Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, gördüğü lüzum üzerine, LİNÇÇİ orospu çocuğu kişiler hakkında çok önemli bir açıklama yaptı!...", "Bulunmaz Tiyatro Genel Sanat Yönetmeni Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz, LİNÇÇİ orospu çocuklarının tüm engelleme çabalarına karşın, LİNÇÇİ orospu çocukları dışında herkese açık tuttuğu ücretsiz oyunculuk ve yazarlık çalışmalarını hızla sürdürüyor"  ,  "SOSYALİST SANATÇI HİLMİ BULUNMAZ ISRARLA SORUYOR: LİNÇÇİ OROSPU ÇOCUKLARI, KURUMLARDAN ALDIKLARI AVANTA AZALACAK  DİYE Mİ LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATTI?" cümleleriyle aynı eylemi tekrarlamıştır. Hakaret suçunu düzenleyen hükümler içerisinde "mağdurun belirlenmesi" başlıklı TCK 126. Maddesine göre, "hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer nitelediğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır." Şüphelinin, ekte sunduğumuz yayınlarında "LİNÇÇİ ibaresi ile kullandığı her türlü hakaret, küfür, aşağılayıcı söz ve iftira kanunun bu maddesinin şartlarını oluşturmakta ve buna göre müvekkile yönelmektedir.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

"HAKARET SUÇU ZAMAN AŞIMI" kapsamındakilere yanıt yok!...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

7. Şüpheli gerek müvekkile gerekse de tiyatro çevreleri ve kişiler aleyhine, sahibi bulunduğu internet blog sayfasından, sürekli olarak benzer eylemlerle hakaret, iftira ve kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde kaydedilmesi ve yayılması suçunu işlemiş ve hakkında da çok sayıda ceza davası açılmış tamamı şüpheli aleyhine sonuçlanmıştır. Bunlardan tespit edebildiğimiz bazıları Soma Sulh Ceza Mahkemesi 2011/578 K; Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/289 E, 2012/1119 K; İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi 2011/3218 E; İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi 2011/217 E; İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi 2011/3131 E; Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/256 E; İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi 2010/337 E dosyalarıdır.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Av. Reyhan Kayışlı "YALAN" söylüyor...

İstanbul Barosu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Avukat Burhan Gün ve Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Sahibi Gülhan Avşar Demirkanlı ve Bursa Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Başkanı Profesör Doktor Nurhan Tekerek ve Tombakçı Nedim Saban'ın sahibi olduğu Tiyatro Kare'nin dramaturglarından Ömer Faruk Kurhan adlı şahısların şikâyetleri üzerine açılan dâvâların hiçbirinden asla ceza almadım. Ayrıca birçok dâvâ "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" olarak değerlendirilip, cezalar ertelenmişti. Bu arada, hiçbir zaman için "İFTİRA" suçundan asla ceza almadım... Bu somut durumu bilmesine karşın, Mustafa Şükrü Demirkanlı ile avukatı Reyhan Kayışlı, düpedüz "YALAN" söylemektedirler... Tabiî ki onları "DÂVÂ VE ŞİKÂYET" edip, haklarında gerekli kamu hukuku ve tazminat dâvâları açacağım!...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

8. Yukarıda özellikle vurgu yaptığımız şüphelinin yayınları yer yer doğrudan isim vererek yer yer de yöneticisi ve editörü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi üzerinden dolayla bir biçimde müvekkile karşı hakaret suçunu oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra müvekkile ait fotoğrafın izinsiz olarak elde edilip yayınlanması kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde yayılması suçunu oluştururken bu resmin aylarca baş aşağı şekilde kullanılması hakaret suçunu yoğunlaştıran bir eylemdir. Şüphelinin, müvekkile ait bir yazıyı tahrif ederek kullanması da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçunu oluşturmaktadır. Tüm bu nedenlerle şüphelinin suç oluşturan eylemlerinin cezalandırılması için şikâyette bulunma zorunluluğu doğmuştur.

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

Türkiye tiyatrosunu Şubat 1991 tarihinden bu yana iyice kötürüm hâle getirerek zarara uğratan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Şükrü Demirkanlı, tüzel kişilerin "HAKARET SUÇU" işlendiği savıyla "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" açtırılamaz olduğunu iyi bilmesine karşın, kendisi gibi hukuk karşıtı bir vekile vekâlet vererek, Avukat Reyhan Kayışlı ile Türkiye tiyatrosunun dumura uğramasına devam ediyor. 42 yıllık tiyatro sanatçısı ve 25 yıllık profesyonel tiyatro sahibi olarak Türkiye tiyatrosunun değişip gelişmesi için ömrümü yatırdığım tiyatro mücadelesini, basit, sıradan bir İnternet heveslisinin anlamsız hukuk dışılıkları olarak sunmak için yüzlerce yazı yazan Mustafa Demirkanlı ve arkadaşları, benim Türkiye tiyatrosundan dışlanmam için mücadele vermelerine karşılık, benim hukuk âşığı biri olarak bunlara karşı verdiğim sert mücadele sonucu, işi iyice çığırından çıkarıp, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdikleri resmî dilekçede 
"HAKARET SUÇU,  İFTİRA SUÇU ve SUÇ UYDURMA SUÇU" işlemeyi alışkanlık hâline getirebiliyorlar!... Avukat Reyhan Kayışlı'nın "yardım ve yataklık" ettiği hukuk dışı süreçleri izlemek için, sunduğum mahkemelerdeki dosyaların çok yakın incelemeye alınması ve mevzuat elverirse, Yargıtay sürecindeyken, "TİYATROYA ÖZEL İÇTİHAT" istenilmesinin istirhamcısı oluyorum... Lütfen şu dosyaları inceleyiniz:

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/663
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/523
İSTANBUL 8. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/843
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/664
İSTANBUL 22. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/551
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/943
İSTANBUL 24. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2013/201
İSTANBUL 40. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2023/399
İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/481
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/423
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/230
İSTANBUL 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin yönlendirdiklerinin dâvâları:


İSTANBUL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8930

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8
İSTANBUL 7. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/217
İSTANBUL 7. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/1056
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 15. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/899
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/166
İSTANBUL 28. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/469
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3131
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3218
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/268
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ -2010/337
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/445
İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -  2010/278
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2013/400
İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/650
İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/167
İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/78
KADIKÖY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/236
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ -  2013/854
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/289
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/536
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012 / 597
TRABZON 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/256
MANİSA SOMA SULH CEZA MAHKEMESİ -  2011/578

Ayrıca karşılıklı olarak onlarca soruşturma (Bâzı örnekler):

DEMİRKANLI'NIN HAKKIMDA YAPTIĞI "ASILSIZ İHBAR":
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu - Soruşturma No: 2013/72962 - Karar No: 2013/30165)

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/53606

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/58063
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/72343
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/88004
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/102971
ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/75791

Maddelerdeki anlamsız içeriklere de sinmiş bomboş bir iddialar yumağı olmasına, dosya içeriğinde gereksiz yere bulunmaları nedeniyle, hiçbir anlam içermeyen, baştan aşağı hakaret, iftira ve karalama kavramlarıyla bezenen, karakuşi yöntemlerle saptırma ve yalan besleyicisi sayfalarını, Sayın Yargıç Fatih Kurt, zâten pek tabiî tarafsız hukuk soğukkanlılığıyla değerlendirebilme yeteneğine sahip olduğundan ve bir de burada bayat yorumlarımla yineleyip, göz yorgunluğuna neden olmak istemiyorum...

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı hakkında şimdilik kaydıyla yalnızca bir tek suç duyurusunda bulundum... Bu suç duyurusu, şu ânda soruşturma aşamasında ve öyle sanıyorum Avukat Reyhan Kayışlı, "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" olduğum işbu dosyayla yargılanacaktır. Kendisi bana karşı, alenen, binlerce, belki milyonlarca insanın karşısındayken twitter sosyal paylaşım sitesinde "HAKARET" 
edebilmiştir. Bunu neden yapabilmiştir?... Benim karşıma çıktığı bütün dâvâlarda, bütün dosyalarda, bütün duruşmalarda hukukî olarak daima yenilmiştir. Yenilmişlik duygusunu içine sindirip, sakin bir hukukçuluk yapmak ve yasa maddeleriyle suçlamada bulunabilmek yerine, ikide bir 
"HAKARET, HAKARET, HAKARET" sözcüğünü bir tespih tanesi gibi kullanan Sayın Avukat Reyhan Kayışlı, bu davranışıyla, "ÂDETA"
karalamada bulunarak, karakuşi yöntemlerle beni "mahkûm ettirmek" istiyor. Benim hakkımda üç kez suç duyurusunda bulunmasına karşın, 
"KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" aldığı için "bana karşı husumet duyguları besleyen" Sayın Av. Reyhan Kayışlı, kendisini zinhar ilgilendirmeyen bir durum nedeniyle beni anlamsızca, gereksiz yere; "T.C.İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU" makamına "İHBAR EDEN" ve böylece bu sıfatını kendisine uygun görüp bir "İHBAR DİLEKÇESİ" 
yazarak, benim sıfatımı da "İHBAR EDİLEN" olarak düzenleyebilen müvekkili Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın da Sayın Savcı Halûk Gedikli tarafından "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR" belge alması, "İKİLİ" hukuk tanımazı çileden çıkardı. Canları sıkıldıkça beni ve Coşkun Büktel'i mahkûm ettirmek için demokratik yasa maddelerini antidemokratik bir dille kullanarak, daima ikna ve yineleme yöntemine sığınan "İKİLİ" şahıslara karşı ciddî yaptırım uygulama zamanı geldiği kanısındayım. Yinelemekte pek yarar görüyorum ki, eğer yasal mevzuat elverirse, bu "İKİLİ" caydırılmak için yargılanarak cezalandırılmalıdır.

Ben, bu "İKİLİ" hakkında yazdığım bir tek virgülü bile silmezken, bu 
"İKİLİ", hem de yargılanma sürecine giren "HAKARET İÇERİKLİ YAZILARININ TÜMÜNÜ" silerek, delilde karartma suçu işleyerek, hukuka aykırı eylemliliklerini sürdürmektedir. Sayın Yargıç eğer uygun görürse, bütün bunların belgelerini teker teker makama sunabilirim!...

Benim hakkımda "ASILSIZ İHBAR" eylemine tenezzül eden Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya, "Şişli Polis Merkezi Amirliği"nde belirtmiş olduğum gibi, "ASILSIZ İHBARCI" sıfatını kullandığımı sürekli olarak ikrar ettim. Sayın Savcı Halûk Gedikli'ye verdiği şikâyet dilekçesinde de, kendisi için "İHBAR EDEN", benim için "İHBAR EDİLEN" ve dilekçesinin üzerine "İHBAR DİLEKÇESİ" yazabilen Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya, "Özel Soruşturma Savcısı" Sayın Halûk Gedikli "KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARAR" 
vererek bence aynen şöyle söyleyebilmiş oldu: "ASILSIZ İHBARCI"

Halkın deyimiyle "VATAN HAİNLİĞİ" algısını içeren "suçlara karşı bir yöntem" olarak geliştirilebilmiş Türk Ceza Yasası'nın 301. Maddesi nedeniyle beni çok gereksiz yere yargılatarak yıllarca hapiste çürümeme neden olmak isteyen Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya neler demeliydim?
"ASILLI İHBARCI" mı diyebilmeliydim? Mustafa Şükrü Demirkanlı, bizim hakkımızda da 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyip, sanatsal ifade olanaklarımızı ilga ve imhâ ederken, bununla yetinmeyerek, benim hakkımda "VATAN HAİNLİĞİ" ile "ASILSIZ İHBAR" eylemine tenezzül ederken, tabiî kendisi hakkında "ASILSIZ İHBARCI" deme hakkımı kullanırım!...

Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Avukat Reyhan Kayışlı "İKİLİ" eylemi, Sayın Yargıç'ın da görebileceği gibi, tam "CIMBIZLAMA" yöntemini gösteriyor. Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın dikte ederek Avukat Reyhan Kayışlı'nın yazdığı "SUÇ UYDURMA SUÇU" içeren şikâyet dilekçesi okunup, bir başka belgeye bakılmasa bile hukuk dışılık nettir. Örnekse 
"CIMBIZLAMA" yöntemiyle "Müracaat Savcısı Sayın Abdurrezzak Aydın"a sunduğu hukuk dışı şikâyet dilekçesinde, şunu dile getirmişti:

"Kampanya, 9 tiyatro sivil toplum kuruluşu, 42 TOPLULUK VE 1100 TİYATRO İNSANI..."

Kendilerinin ifade ettikleri gibi, "9 tiyatro sivil toplum kuruluşu, 42 topluluk ve 1100 tiyatro insanı..." Anayasa ve yasalarla sınırlı olmalarına karşın, "ALTERNATİF ANAYASA, SEÇENEK YASA, KARŞIT MEVZUAT" oluşturarak, bizim hakkımızda "YARGISIZ İNFAZ" geliştirip, "BİZİ TİYATRO YAPMAMAYA MAHKÛM ETTİLER!" Bu durum ve olaylar müthiş derecede önemli olduğu ve şaşırtıcı düzeyde hayretler oluşturduğu için, işte bu durum ve olaylara, İstanbul Başsavcılığı "el koymalı" ve adalete, hakka, hukuka, içtihada, kanuna, mevzuata aykırı davranmakla birlikte, bir "LİNÇ HUKUKU KÜLTÜRÜ" oluşturan bu "9 tiyatro sivil toplum kuruluşu, 42 topluluk ve 1100 tiyatro insanı..." mutlaka yargılanmalıdır. Bunu bir husumet, bir kin duygusuyla asla değil, demokratik ve şeffaf toplum yapısının sağlığı için ısrarla istiyor, saygılarımla arz ve talep ediyorum...

Evet bu sözler, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin soluk sayfaları içerisinde canlı canlı yaşamaya, arşivdeki gücüyle kitleleri dezenforme edecektir:

"Kampanya, 9 tiyatro sivil toplum kuruluşu, 42 TOPLULUK VE 1100 TİYATRO İNSANI..."

a) Bu sözleri hangi özgün kaynak yayınlayabilmiştir?

b) Bu sözleri ilk kez olarak "kim" yayınlayabilmiştir?

c) Bu sözleri ilk hangi tarihte yayınlayabilmişlerdir?

Bütün bu çok somut sorulara yanıt verdiğimiz zaman, Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Avukat Reyhan Kayışlı'nın da, aslında "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu" ile "İstanbul Barosu Disiplin Kurulu" makamlarında soruşturmaya tâbi tutulması gerekir!...

Şöyle ki:

aa) Bu sözlerin özgün kaynağı, "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" düzenleyen Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Nisan / Mayıs 2009 tarihli sayısıdır. Bu dergi, yayınladığı bu metinle
"İFTİRA SUÇU" işlemiştir. Sayın Yargıç Fatih Kurt uygun görür ve mevzuat elverirse, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi tüzel kişi olarak ve derginin Sahibesi Gülhan Avşar Demirkanlı ile Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Şükrü Demirkanlı "İFTİRA SUÇU" ile yargılanmalıdır.

bb) Bu sözleri ilk kez olarak, İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
"İFTİRA SUÇU" ile yargılanan Gülhan Avşar Demirkanlı ile İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "HAKARET, İFTİRA VE TEHDİT SUÇLARI" ile yargılanan Mustafa Şükrü Demirkanlı yayınlamışlardır.

cc) Bu sözler, ilk kez olarak 2009 yılında Demirkanlı'ca yayınlanmıştır.

Durum bu denli netken ve "HAKARET SUÇU ZAMANAŞIMI" altı ayla sınırlıyken ve ben hiç "HAKARET" suçu işlememişken, Mustafa Şükrü Demirkanlı ve vekili Avukat Reyhan Kayışlı, "SUÇ UYDURMA SUÇU" işleyip, benim hakkımda haksız yere soruşturma başlattıkları gibi şimdi kovuşturma başlatmak istemektedirler. Bu tutum "HUKUK DIŞI" ve "KANUN DIŞI" olduğu için, her biri, kanunun öngördüğü suçlarla yargılanmalıdırlar. Hattâ 1100 kişi de teker teker yargılanmalı...

"Sadece hukuk bilimini değil, dil bilimini bile" sürekli kirletmiş Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Av. Reyhan Kayışlı, Sayın Savcı ve/ya Sayın Yargıç tarafından "soruşturma ve/ya kovuşturma"ya uğramasalar bile, toplum ile tarih sahnesinde yargılanarak, "hem hukukçular ve hem de dilciler"
tarafından eleştirileceklerdir... Bir hukukçu hukuka, bir dergi yöneticisi dile sahip çıkmadığı gibi, bir de bu değerlere karşıt hareket ederse, tabiî ki eleştirilmeyi anasının ak sütü gibi hak eder. Bu yüzden eleştiriyoruz.

Mustafa Şükrü Demirkanlı, Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni ve bu derginin İnternet ortamındaki uzantısı www.tiyatrodergisi.com.tr adlı siteyi, her zaman için "ŞANTAJ ARACI" olarak kullanmaya özen göstererek, örnekse şu şahıslara karşı da "suç içeren eylem ve hareketler"de bulunmuştur:

COŞKUN BÜKTEL
FERİDUN ÇETİNKAYA
MEHMET CEMALETTİN BULUNMAZ
MELİH ANIK
RAHMİ DİLLİGİL

Başkaları da var... Bunlara yönelik suç içeren saldırılarda bulunmasına karşın, şimdilik kaydıyla, sadece, yalnız "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET TİYATROLARI ESKİ GENEL MÜDÜRÜ SAYIN İ. RAHMİ DİLLİGİL", kendisi hakkında dâvâ açmıştır. Ancak, Mehmet Cemalettin Bulunmaz da, kendisi hakkında hem "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" ve hem de "MANEVÎ TAZMİNAT DÂVÂSI" açacaktır...

Demirkanlı ile vekil Av. Reyhan Kayışlı, bizim aleyhimize düzenlenen "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYALARI"nın ögesidir... Bakınız:

a) "BİRİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI"
(http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2008/03/bir-iftirann-bataklk-anatomisi.html)

b) "İKİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI"
(http://tertemiztiyatro.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post.html)

c) "ÜÇÜNCÜ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI"
(http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/search?q=HUKUKSAL+L%C4%B0N%C3%87+KAMPANYASI&max-results=20&by-date=true)

***

Canları sıkılınca, kafalarına estikçe, benim hakkımda ve "tiyatro yazarı" 
Coşkun Büktel'in hakkında anlamsız, gereksiz, hukuka, kanuna aykırı bir biçimde ikide bir suç duyurularında bulunabilen müvekkil Mustafa Şükrü Demirkanlı ve onun çok sâdık vekili Avukat Reyhan Kayışlı'nın hukuk dışı, kanun dışı şikâyetlerinin önünü kesebilmek için, bu kişiler hakkında çok ciddî, önemli tedbirler alınmalı, hattâ "SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU" ile de yargılanabilmelidirler.

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:

KANITLAR
1-http://www.tiyatroyun.blogspot.com sitesinde yukarıda bildirdiğimiz tarihlerden bu güne kadar yapılan yayınlar, (ekte bu yayınların çıktı örnekleri mevcuttur)

2-http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/07/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-linc_09.html

3-http://www.youtube.com/watch?v=0TQSom1A0YA&feature=player_embedded linkindeki video kaydı

4-http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/06/hilmi-bulunmaz-lincci-tiyatro-tiyatro_20.html linkindeki video kaydı,

5- http://www.vimeo.com/25372566 linkindeki video kaydı,

6- http://www.youtube.com-watch?v=jHeAJc2tpkw&feature=player_embedded linkindeki video kaydı,

7-http://www.dailymotion.com/video/xjf7gm_bulunmaz-lynccy-dergiyieleytiriyor_creationfrom=embediframe linkindeki video kaydı

8-   20.06.2011 ve 09.07.2011 tarihli video kayıtlarının müvekkil tarafından yapılan çözümlenmeleri ve her türlü yasal kanıt...

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

DELİLLER:
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/t.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/blog-post_8179.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/demirkanl-bulunmazn-istedigi-10000000.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/t_4444.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/blog-post_3685.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/09/bulunmaz-avukat-reyhan-kayslya-hukuk.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-eksik-karar-veren-sulh-ceza.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-aslsz-ihbarc-demirkanlyla.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-demirkanl-icin-kalem-oynatan_4.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/blog-post_2257.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/yargc-fusun-alca-her-davada-bulunmaz.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-demirkanlnn-yalanclgn.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/blog-post_3938.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-35-sulh-ceza-mahkemesi_26.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmazdan-10-sulh-ceza-mahkemesi_26.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bulunmaz-avukatlktan-para-kazanan.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/10/bukemedikleri-bilegi-opemeyenler.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/bulunmaz-aslsz-ihbarc-mustafa-sukru_6284.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/bulunmaz-demirkanl-ve-onun-avukat_11.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_3885.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_4139.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_9584.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/11/blog-post_4869.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/aslsz-ihbarc-mustafa-demirkanlnn-vekili.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-reyhan-kayslnn-muvekkili_6275.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_2011.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_9584.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/burhan-gun-oguz-nazl-reyhan-kaysl_9677.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_10.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3364.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_6128.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_8388.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/demirkanl-vekili-reyhan-kaysl-hukuki.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/burhan-gun-oguz-nazl-reyhan-kaysl_6547.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_12.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/coskun-buktel-hakimin-bir-baska.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/iftira-sanigi-demirkanlnn-katlamadg_12.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/aslsz-ihbarc-demirkanlnn-avukat-reyhan.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/esatoglu-taciz-suclamasyla.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_13.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-reyhan-kayslya-hukuk.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-asr-zorlayp-surekli-mesgul.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/t.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3199.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_4082.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmaz-2500000-tl-isteyen-avukat_22.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_23.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_6523.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/bulunmazn-dava-acacag-reyhan-kaysl_24.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_29.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/t_29.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2013/12/blog-post_3861.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_822.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_7852.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_4616.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_6975.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/bulunmazdan-aslsz-ihbarc-demirkanl-icin.html
http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/t_15.html

http://tiyatroyun.blogspot.com.tr/2014/01/blog-post_8005.html

Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı diyor ki:


SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle şüphelinin suç oluşturan eylemlerinin cezalandırılması için gerekli koğuşturmanın yapılmasını vekâleten talep ederim. 10.01.2013


Şikâyetçi Vekili

Av. Reyhan KAYIŞLI
İMZA

Mustafa Demirkanlı'nın vekili Reyhan Kayışlı'yı irdeliyoruz:

SONUÇ VE İSTEM: Ben, yayınladıkları Tiyatro... Tiyatro... Dergisi ile Türkiye tiyatrosuna çok büyük zarar veren Mustafa Şükrü Demirkanlı ve Avukat Reyhan Kayışlı'ya hakaret etmeyip, iftira atmadığım gibi, bu şahıslar tarafından sürekli olarak şikâyet edilmeme karşılık, hakkımda 
"KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR KARARLAR" 
verilmiş, aslında onların bana "HAKARET" edip, "İFTİRA" attıkları kanıtlanmıştır. Bu şahıslar hakkında çeşitli soruşturma - kovuşturma - kamu hukuku dâvâsı - tazminat dâvâsı başlattım, başlatacağım!... Bana karşı düzenledikleri 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYALARI" ortada durup dururken, tam tamına on üç (13) dâvâdan yargılanan 1100 kişilik örgüt elemanları canları sıkıldıkça, 
"ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME SUÇU" işleyip, "bilişim, genel soruşturma, müracaat, özel soruşturma ve uzlaştırma savcıları"na mesai kaybettirerek, "asliye ceza, asliye hukuk ve sulh ceza yargıçları"nı da olağanüstü çok büyük bir yük altına sokarak âdeta "HUKUKSAL MOBBİNG" uygulamaktadırlar. Bunun göz önüne alınarak, bu şahısların cezalandırılmalarını istediğim gibi, Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın avukatı Reyhan Kayışlı'nın diğer dâvâlarımızdaki hukuk dışı davranışlarının da değerlendirilerek, onun avukatlık ruhsatına da mutlaka el konulmasını ısrarla arzu ediyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ve talep ederim... 31 Mart 2014


HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ


EKLER:
"BERAAT KARARI"
"BİLİRKİŞİ RAPORLARI"

***

Ayrıca bakınız:


Bulunmaz Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yavaş'ın hatalı kararını alacak!


İsmail Can Törtop yakından ilgilenmeyi hak ettiği için ilgimizi artırıyoruz!


Bulunmaz, İsmail Can Törtop'un haksız şikâyetini bir hallaç gibi atacak!


Hilmi Bulunmaz - Mustafa Şükrü Demirkanlı "hukuk maçı" ertelenecek...


Almanya, Fransa, İsviçre, İtalya'ya gidecek olan Bulunmaz on gün yok...


Bulunmaz, 100.000,00 TL istediği Gülhan Avşar Demirkanlı'ya da karşı!


Bulunmaz, dilekçe yazamamada istikrarlı Eyyüp Fırat Kuyurtar'a karşı...


Bulunmaz, Kurhan'ın vekili Eyyüp Fırat Kuyurtar'ı giderken unutamıyor!


Mustafa Şükrü Demirkanlı ile Reyhan Kayışlı, Bulunmaz'sız kalacaklar!


Bulunmaz HUKUKÎ LİNÇ KAMPANYASINA karşı gücünü Che'den alıyor


Bulunmaz, burjuvazinin tiyatro gününe karşı çıktığı için savaşabiliyor!...


Hukuk alanını terk etmeyen Bulunmaz LİNÇÇİ vekillere de ders veriyor!


"İLGİLİ MAHKEMELERİN DURUŞMA TUTANAKLARI" İÇİN TIKLAYIN...


Yepyeni bir karşı saldırıya başlayacak olan Bulunmaz, hazırlık yapıyor!


"Dünya Tiyatro Günü Ulusal Mesajı"nın osuruk kadar bile değeri yok!...


İsmail Can Törtop, Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın ev adresini kullanıyor!


Bizleri İsmail Can Törtop mu, Mustafa Şükrü Demirkanlı mı şikâyet etti?


27 Mart 2014'te kulesinde "20 Nisan Pazar Ülker" taşıyan DT goygoycu


Mustafa Şükrü Demirkanlı, Bulunmaz'ı mahkûm ettirebilmek için üfürdü!


Bulunmaz hukuk yoksunu Avukat Reyhan Kayışlı'yı çok sert eleştirecek


Eyyüp Fırat Kuyurtar, Reyhan Kayışlı, Süleyman Anıl şu siteyi izlemeli!


Hilmi Bulunmaz, Ertuğrul Günay'ın bile katıldığı konuya müdahil oldu!...


Eyyüp Fırat Kuyurtar, Reyhan Kayışlı, Süleyman Anıl TCK 135. bilmeli!


Demirkanlı vekili Reyhan Kayışlı, bol kepçe suçlamada sınır tanımıyor!


Bulunmaz'ın (Ertuğrul Günay'ın da katıldığı) tweet tartışması izleniyor...


Yargıç Fatih Kurt, Av. Reyhan Kayışlı'nın üç suçlamasını kabûl etmedi!


Savcı Erhan Gülcan, Reyhan Kayışlı'nın üç suçlamasını kabûl etmedi!


Demirkanlı 7. Sulh Ceza'daki dâvâyı yitirirse 500.000,00 TL isteyeceğiz


Yandıkça yok olup yok oldukça yanan mum, tam da diyalektik demektir!


Mustafa Şükrü Demirkanlı ile vekili Reyhan Kayışlı resmî yalan söyledi!


Dışarıda hayat gürül gürül akarken, ben yazı yazıyorum gün boyu! / HB


Eyyüp Fırat Kuyurtar, Reyhan Kayışlı, Süleyman Anıl TCK 125. bilmeli!


Geveze Türkiye tiyatro esnafı DT reklâm kulesinin namusunu iplemiyor!


Sokak köpeği McDonald's bardağını koklamaya zinhâr tenezzül etmedi!


Avukatların çoğu genellikle cahil olduğu için, şikâyet etmek gerekiyor!...


Bulunmaz, câhil avukatları aydınlatmak için Kur'ân'dan dersler veriyor!


Yalana dayalı Mustafa Demirkanlı dâvâsı için Yargıç Fatih Kurt uyarıldı


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni, ayın 29'unda nihayet ele geçirdik!


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin 257. ve 258. sayılarını arıyoruz...


LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin 257. ve 258. sayılarını alacağız!


LİNÇ KAMPANYASI sponsoru Tiyatro... Tiyatro... Dergisi hile mi yaptı?!


Ocak - Şubat'ta çıkmadığını sandığımız dergi 1 Nisan'da çıkmayacak!