Ayın son günü sabahleyin İstanbul Adalet Sarayı'nda mesai yapacağım

31 Mart 2014 Pazartesi günü kapısından gireli henüz yarım saatçik bile olmadı. Birkaç gündür kafamdaki ilk düşünce maddesi İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi Dosya No: 2013/1056 sayılı "HAKARET DÂVÂSI" 

Şurası çok net: Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne mahkûm olduğu gibi, 1100 kişilik lağımlı "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI"na da mahkûm olarak yaşamayı yeğleyen bir ülke!...

Adalet ve Kalkınma Partisi'ni iktidarda tutanlar, "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" eylemini de yüreklerinin derin kirli sığınaklarında saklayıp etki edilmesi güç koruganlarındaki karanlık kasalarında paslı koruma altına almayı millî mesele olarak görüyorlar...

Yarın bu vakitler, Almanya, Fransa, İsviçre, İtalya yollarını arşınlarken, paslı zincirlerinden ve kirli beyinlerinden başka yitirecekleri hiçbir şeyi bulunmayanlar, bilimsel sosyalizm ışığının altında "Kapital"i okumak yerine, ezberledikleri sözleri mırıldanarak, siyasal ve tiyatral iktidarların kapısında sadaka dilenmeye devam edecekler... Benim, sosyal devletin, emekçi halkın ve tüyü bitmemiş yetimin verdiği kan, ter ve yaş kokulu avantalar, bahşişler, diş kiraları, ianeler, iaşeler, sadakalar, sus payları... ile kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesine, işçi sınıfının iktidarına geciktiricilik yapılmasına peçete tutacak olan hem kimliksiz, hem kişiliksiz dergiler, rahat koltuklarda terleyen götleri silmek için, el pençe divan durmayı sürdürüp, naylon kesede üç otuz para dilenecek...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz