Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana, tiyatro sanatıyla hukuk bilimi barışık yaşamıyor!... Tabiî ki, bir de Osmanlı Dönemi süreci var...
Ülkemizdeki hukukla tiyatronun birbirini tanımama hâli devam ediyor hâlâ. Genellemecilik yapıp, hukuk ve tiyatro kavramlarını ortaya karışık gündeme getirmek yerine, tiyatro sanatına "bulaştığım" zamandan beri dayandığım gözlemlerimle söyleyebiliyorum: Tiyatrocuların tamamına yakını, kendilerini kralın soytarısı, padişahın dalkavuğu olarak gördüğü için, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesine adıyorlar!... Bunu sinemadan, televizyondan, tiyatrodan örneklerle beslemek olası.
Hukukun bir bilim ve tiyatronun bir sanat olduğunu gündeme getiren insanların azlığı ortada. Bu konuda en çok kalem oynatanlardan biri de benim. Tiyatro yaparken oyunlarımı, salonlarımı basan resmî faşizmle boğuşmuştum. Yazı yazarken sivil faşistlerle boğuşuyorum!... Özellikle 2009 yılından bu yana verdiğim hukuk ve tiyatro mücadelesi güneş gibi ortada. Coşkun Büktel'le bana karşı başlatılan "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" irdelendiğinde durum netleşir.
Barolar Birliği, sosyalist kültür oluşturma adına verdiğimiz mücadelede bunu engelleyen sivil faşistleri asla görmeden, bana karşı düzenlenmiş iğrenç "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecini es geçip Kültür Bakanlığı Çanağı için mücadele veren LİNÇÇİ
kişi ve tiyatrolara yardım ve yataklık ediyor. Buna asla izin veremem!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
"LİNÇ KAMPANYASI" için gözlerini kapatan Barolar Birliği konuşmuş(?!)
Ülkemizdeki hukukla tiyatronun birbirini tanımama hâli devam ediyor hâlâ. Genellemecilik yapıp, hukuk ve tiyatro kavramlarını ortaya karışık gündeme getirmek yerine, tiyatro sanatına "bulaştığım" zamandan beri dayandığım gözlemlerimle söyleyebiliyorum: Tiyatrocuların tamamına yakını, kendilerini kralın soytarısı, padişahın dalkavuğu olarak gördüğü için, kapitalizmin ilelebet muhafaza ve müdafaa edilmesine adıyorlar!... Bunu sinemadan, televizyondan, tiyatrodan örneklerle beslemek olası.
Hukukun bir bilim ve tiyatronun bir sanat olduğunu gündeme getiren insanların azlığı ortada. Bu konuda en çok kalem oynatanlardan biri de benim. Tiyatro yaparken oyunlarımı, salonlarımı basan resmî faşizmle boğuşmuştum. Yazı yazarken sivil faşistlerle boğuşuyorum!... Özellikle 2009 yılından bu yana verdiğim hukuk ve tiyatro mücadelesi güneş gibi ortada. Coşkun Büktel'le bana karşı başlatılan "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" irdelendiğinde durum netleşir.
Barolar Birliği, sosyalist kültür oluşturma adına verdiğimiz mücadelede bunu engelleyen sivil faşistleri asla görmeden, bana karşı düzenlenmiş iğrenç "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" sürecini es geçip Kültür Bakanlığı Çanağı için mücadele veren LİNÇÇİ
kişi ve tiyatrolara yardım ve yataklık ediyor. Buna asla izin veremem!...
Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz
***
Ayrıca bakınız:
"LİNÇ KAMPANYASI" için gözlerini kapatan Barolar Birliği konuşmuş(?!)