Olmuyor... LİNÇÇİ zâtlar yazı yazamıyor... Uluç yazı yazmayı bilmiyor...

Kulübede yaşayan insan, somut bir hayat içinde devindiği için işlevsel yalınlıktadır!... Sarayda yaşayan insan, soyut bir hayat içinde devindiği için işlevsel yalınlıktadır!... Yoksul kulübede yaşamasına karşın sarayda yaşıyormuş gibi pozlara giren insan, so/m/yut bir hayat içinde devindiği için işlevsel bir yalınlıkta değildir!... LİNÇÇİ zâtlar, somut işler yapacak kadar kendini emekçi halka, tüyü bitmemiş yetime adayan kişiye karşı 
"ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Demirkanlı önderliğinde düzenlenmiş "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" için de bardaktan boşanırcasına imza verirken, şu ândaki düşkün durumlarını hiç tahmin edemiyorlardı!... Onları, hem İnternet ortamında ve hem de yargıç önünde lâyık oldukları biçimde ezip geçiyorum. Olmaz! LİNÇÇİ zâtlar yazı yazamaz... Uluç yazı yazmayı asla ve kesinlikle öğrenemez!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Bu dramanın sonu bir türlü gelemiyor. Çünkü gerçek hayattaki coup d’état'lar kurgusal düzlemdeki bir "deus ex machina" bile değiller. Sorunu çözmek şöyle dursun işleri iyice karıştırıyorlar. İzlediğimiz traji-komedya da sonu gelmez bir post dramatik oyuna dönüşüyor. Oyunun sonunda klasik bir çözüm umarak "toplumsal barış" bekleyen saf seyirci birden bire kendini Godot'yu beklerken oyununda buluveriyor. Olan barışa oluyor.

(Kaynak: Mimesis)