5 Aralık 2013 Perşembe

Bulunmaz, bugünkü mesaisine yine İstanbul Adalet Sarayı'nda başladı!

Halkın adalet susuzluğunun temelindeki sarsıcı ve zifirî asfaltı görmek isteyenler, adalet saraylarının soluk yüzlü duvarlarına tutkuyla bakmak zorundadırlar... Egemenlerin erk tekerlekleri altında ezilmek istemeyen halk, soluk duvarlara çatık kaşla baktıkça, tüyü bitmemiş yetimin "ah" seslerini rahatlıkla duyabilir. Oysa onca sanat, halk düşmanlığı kusuyor ki, adalet saraylarının duvarlarına asılı kalıyor zaman!... Bir halk var, bir halk düşmanları, bir de halk dostları! Halkın yolunda yürürken, halkın sesini dinleyenler, halkın kurtuluşu için halkların birliğini kurabilmeye kurgulanmışlar!... Müsvedde mevkûtelerin matbûalarda çürüdüğü ahir bir zamanda halk mecburen mecmuaların Âhir sözcüklerini birer tespih tanesi gibi ağır ağır çekiyor!... Burnuna enfiye, yüreğine zehir zerk eden eleştirmen "uyan ey dilsiz halkım" nidâsıyla salkım salkım talkım yuttu. Onlar duvarlardaki insan kanının izlerine gizlenirken, biz onların insan kanında boğulmaları için alın teri döküyoruz. Çimento, kumun arasına!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz