YARGITAY İLGİLİ DAİRESİNE GÖNDERİLMEK ÜZERE
İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Aracılığıyla
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE
İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Aracılığıyla
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE
"T.C. KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ"nin "GEREKÇELİ KARAR" üst başlığı ile tarafıma göndermiş olduğu:
ESAS NO: 2012/597
KARAR NO: 2013/349
HÂKİM: EMİNE HALMAN ÇETİN 31918
KÂTİP: TUĞBA ŞENGÖNÜL 126075
TEMYİZ İSTEMİNDE
BULUNAN SANIK: HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ
DÂVÂCI: SEVAL DENİZ KARAHALİLOĞLU
DÂVÂ: TAZMİNAT
DÂVÂ TARİHİ: 25/12/2012
KARAR TARİHİ: 04/07/2013
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 05/07/2013
KONU: Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıçlığı'nca yazılmış 05 Temmuz 2013 asıl karar tarihli ve benim aleyhimdeki mahkumiyet kararı tarafıma tebliğ edilmiştir. Bu dosyanın yasal süresi içinde benim lehime karar verilmesini arz ve talep etme dilekçemin bir sunumudur...
1 - 2 Temmuz 2012 tarihinde kabul edilip, 5 Temmuz 2012 tarihinde Resmî Gazete'de yararlanarak yürürlüğe girin 6352 Sayılı Yasa'nın "GEÇİCİ MADDE 1- (1)"i aynen şunu emreder:
"31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine
b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir."
2 - Seval Deniz Karahaliloğlu'nun kendisine karşı suç işlediğimi iddia ettiği ve Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin "GEREKÇELİ KARAR" metnindeki "GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ" bölümünün daha ilk başındaki şu somut durum gözlerden kaçmış ve/ya kaçırılmıştır:
"Dâvâcı vekili mahkememize verilen 25/12/2012 havale tarihli dâvâ dilekçesi ile; müvekkilinin serbest gazeteci yazar olduğunu, dâvâlının İnternet üzerinde http://tiyatroyun.blogspot.com adresinde bulunan blog sitesi ile 'Türkiye'nin Tek Sosyalist Tiyatro Sitesi' başlığı altında çeşitli yazılar, yayınlar ve olaylar hakkında eleştirileri ve görüşlerini gerek yazı ile gerekse video kayıtlarında yaptığı konuşmalar ile yayınladığını, müvekkilinin dâvâlıyı şahsen tanımamakla birlikte, bu şahsın varlığından kendisinin "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi"nde yayınlanan bir yazısı hakkındaki eleştiri sınırlarını aşan http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/05/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-linc9804.html ve http://vimeo.com/24346614 kayıtlı video ile habedar olduğunu, bunun üzerine Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, sonradan Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu dâvâsında 2012/289 esas 2012/1119 karar sayılı 22/06/2012 tarihli ilâmı ile dâvâlı Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın mahkûmiyetine karar verildiği, karar kesin hüküm olmasına rağmen dâvâlı tarafından temyiz edildiği..."
a) http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/05/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-linc9804.html adres çubuğundaki "2011 YILI" ve "05 AYI" (Mayıs) ayı ibareleri, herhangi bir web bilirkişi raporu gerektirmeyecek kadar açıktır. Yani "SUÇ" 2011 yılında işlendiği için 6352 Sayılı Yasa kapsamındadır. Yasadışı ceza uygulanmıştır.
b) Yukarıda linki verilen video da, yine 2011 yılında yayınlanmıştır.
c) Hem Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki iki dâvâda ve hem de Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki bu dâvâda, 6352 Sayılı Yasa'ya muhalefet edildiğini, bu yasaya karşı çıkarak, yasadışı bir işlemce yapıldığını sürekli olarak vurgulamama karşın, Türkiye Cumhuriyet Adalet Bakanlığı dışında, bir başka, alternatif bir "ADALET BAKANLIĞI" varmış gibi hareket edilmiştir.
d) Yukarıda çok kısaca değindiğim nedenleri göz önünde bulundurup, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki her iki dâvâ dosyasıyla birlikte, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dâvâ dosyası incelendiğinde, bana, sadece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu gösterilmektedir. Ancak ben, AİHM kurumunu siyasal ve yasal nedenlerle bir türlü içime sindiremediğim için, bu yola istemeye istemeye yönelmek zorunda kalıyorum. Bu durum da, benim "emek milliyetçiliği" anlayışımı örseliyor. Ne var ki, başa gelen çekilir...
3 - Sayın Yargıtay Dairesi karar verirken, benim hakkımda açılmış ve daha sonra benim karşıtlarıma karşı açmış olduğum onlarca, (belki) yüz kadar dâvânın dosyalarını incelemelidirler. Çünkü, bu dâvâ, tekil, tikel, öznel bir dâvâ değil, çoğul, tümel, nesnel bir dâvâdır. Bu dâvâ hakkında karar verilirken, sadece huhuk, yalnızca yasa kavramları değil, aynı zamanda ve bunlara bağlı olarak, sanat hukuku, estetik yasa da kuramsal olarak irdelenmelidir. Vereceğiniz ciddî ve önemli karar, tarihsel ve toplumsal boyutuyla birlikte, tiyatro kamuoyu başta olmak üzere, entelektüel camianın yüzünün aldığı ifadeye yön verecektir.
SONUÇ VE İSTEM: Ekteki pasaport fotokopi çıktılarında da görülebileceği gibi, her yıl en az on kez ülke dışına çıkmak zorundayım. Bu durumu da göz önünde bulundurarak, benden yazılı ifade alma yoluna gidilebilir. Bu olası değilse, sözlü olarak ifade de bulunmak üzere, Yargıtay Dairesi'nde bulunmak istiyorum. Mevzuat elverirse, bu, benim için hayatî bir durum. Çünkü, uzun yıllardır benim sanatsal ifade olanaklarımı ilga ve imha eden "DÂVÂCILAR"(?!), benim hakkımda müthiş derecede büyük bir dezenformasyon yaydıkları için, savcıların ve yargıçların dikkatsiz karar vermelerine neden olabiliyorlar. Ben, herhangi bir, hattâ hiçbir avukata asla ve kesinlikle güvenmediğim için, tek başıma gelip, ifade vermek istiyorum. Benim İnternet sitemi izlemek zorunda bulunmak görevine sahip olmasanız da, www.tiyatroyun.blogspot.com adlı İnternet sitemde, sürekli olarak ülke dışına çıkış tarihlerini yayınlıyorum. Ancak, Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında yurtdışına çıkışlarım çok azalıyor. Gereğinin yapılması için, 6352 Sayılı Yasa'nın ilgili maddesini mercek altına alınmasını saygılarımla arz ve talep ederim. 22/10/2013
HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ